Güncelleme Tarihi:
... ve ne yazık ki ellili yıllarda trafik kazasında ölüyor Sevda And.
Sevda-Cenap And çifti, evlerini evel ezeli çok sesli müziğe ve sanatçılara açmış insanlar. Bu sonradan duyulan bir ilgi değil, hep var olan, yaşatılmaya çalışan bir sevgi. Muhtemelen birbirlerine duydukları sevgi de öyle, zaten kanıtı da artık gelenekselleşmiş Ankara Müzik Festivali. O kazadan yıllar sonra Kavaklıdere Şarapları'nın sahibi Cenap And, Cevza Başman'la evleniyor.
Ve işte burada durun.
Çünkü hikayenin bu kısmı bence çok etkileyici.
Cenap And, yeni eşiyle, eski eşinin ve kendisinin ismini taşıyan bir vvakıf kuruyor: Sevda-Cenap And Müzik Vakfı.
Durun dememin sebebi de, takdir edersiniz ki, bu her kadının harcı değil. Bırakın bir kadının, kocasının eski karısıyla kendi adına kurduğu bir vakfı desteklemesini, hayatının neredeyse sonuna kadar bu vakıf için ccanla başla uğraş vermesini, kadınların büyük bir çoğunluğu beraber oldukları kişilerin eski eşlerini anmak bile istemezler.
Anlaşılacağı üzere Cevza Başman başka biri, farklı biri...
* * *
... ve ne yazık ki seksenli yıllarda Cevza Başman da ölüyor.
Ama kardeşi Mehmet Başman'ın vakıf başkanlığında Sevda-Cenap And Müzik Vakfı var olmaya devam hep ediyor. Her yıl etkinliklerinden sadece biri olarak, Uluslararası Ankara Müzik Festivali'ni de gerçekleştirerek sanatseverlere çok özel programlar sunuyor.
Yani And Ailesi'nin misyonunu Başman Ailesi devam ettiriyor.
Bu yıl 15.'si gerçekleşen Uluslararası Ankara Müzik Festivalini'nin açılışını kaçırmadım. Kaçıramazdım. Sebebi hem gelenekselleşmiş bir festivale destek vermek için. Hem de 9. Senfoni'yle çok ses getiren geçen senekini izleyenleri çok kıskandığım için. Hatırlarsınız 14. Ankara Müzik Festivali pek olaylı başlamıştı. Çünkü laikler ve irtica arasında bir keskinleşme vardı. Bu keskinleşme tamamiyle ortadan kalktı mı bilinmez ama bu sene, sözleri Cahit Külebi'ye, müziği Nevit Kodallı'ya ait ‘‘Atatürk Oratoryosu’’ olaysız gerçekleşti.
Birleşmiş Ankara Orkestrası ve Koroları'na bu yıl solist olarak tiyatro sanatçıları (Ayten-Cüneyt Gökçer) da eklendi.
Ve oratoryo, aynı zamanda projenin yaratıcısı da olan şef Rengim Gökmen yönetiminde icra edildi.
* * *
... ve ne yazık ki ben denizi olmayan kentleri pek sevmem.
Doğal olarak doğduğum kente Adana'ya her zaman torpil geçerim ama genelde bu böyle.
Ama bu sefer farkettim ki, gelenekselleşmiş festivaller, etkinlikler, aktiviteler denizi olmayan kentleri sanki denizi olan kentlere yakınlaştırıyor.
Onlara başka bir hava veriyor.
Üstelik aylardan Nisan ve Mayıs'sa, söz konusu olan da çoksesli müziğin her türünün en seçkin örnekleriyle kentler daha da güzelleşiyor.
Keşke bu artsa...
Keşke Anadolu'nun her kentinde bir Müzik Festivali yapılsa...
15. Ankara Müzik Festivali'nden nasibinizi almanız dileğiyle satırlarıma son verir, yanaklarınızdan öperim.