A.A
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2006 16:20
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Oral Çelik'in gazeteci-yazar Abdi İpekçi'nin öldürülmesine ilişkin yargılandığı ve beraat ettiği dava dosyasının, Çelik'in basında çıkan beyanları nedeniyle “iade-i muhakemesini” istedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Oral Çelik'in basında yer alan Abdi İpekçi suikastına ilişkin beyanları nedeniyle Çelik'in beraatına karar verilen dava dosyasını yeniden ele aldı.
Başsavcılık, yaptığı inceleme sonucunda iade-i muhakeme istemiyle İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Bu mahkemenin de önümüzdeki günlerde iade-i muhakeme talebini karara bağlaması bekleniyor. Mahkemenin başsavcılığın talebini kabul etmesi halinde Oral Çelik'in yeniden yargılanması gündeme gelecek.
İade-i muhakeme istemini inceleyen heyette, ilgili prosedür uyarınca Çelik'in beraat kararında imzası bulunan hakimler yerine başka hakimlerin görevlendirileceği öğrenildi.
Çelik, bir gazeteye verdiği röportajda, “Abdi İpekçi'ye yönelik 3 suikast girişimi olduğunu, üçüncüsünde İpekçi'nin hayatını kaybettiğini, olayın detaylarının kendisinde saklı olduğunu” söylemişti.
ORAL ÇELİK DOSYASI
İpekçi suikastını Mehmet Ali Ağca ile planladığı, olayda kullanılan silahları temin ettiği ve olay sonrası silahları alarak kaçtığı iddiası ve Ağca'nın 23 Kasım 1979'da cezaevinden kaçırılması, ardından da yurtdışına çıkarılması eylemlerinden dolayı İnterpol'ün kırmızı bülteniyle aranan Oral Çelik, 1989 yılında Fransa'da “Bedri Ateş” sahte kimliğiyle bir otomobilde eroinle yakalandı.
Fransa'da bu sahte isimle 4 yıl cezaevinde yatan Çelik, İtalya'nın gerçek kimliğini öğrenmesi üzerine bu ülkeye teslim edildi.
İtalya'da Papa 2. Jean Paul'a 13 Mayıs 1981'de düzenlenen suikast girişiminde Mehmet Ali Ağca'ya “Vur” emrini verdiği ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı suçlamalarıyla ilgili sorgulanan Çelik, 2 yıl da İtalya'da tutuklu kaldı.
İtalya tarafından daha sonra yine uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle İsviçre'ye teslim edilen Oral Çelik, 14 Eylül 1996 tarihinde de Türkiye'ye iade edildi.
İpekçi'nin öldürülmesine ilişkin İstanbul 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nin “görevsizlik kararı” vererek İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği dava dosyasında gıyabi tutuklu olan Çelik, iadesinden sonra 16 Eylül 1996 tarihinde İstanbul Adliyesi'nde verdiği ifadesinde, Mehmet Ali Ağca, Yavuz Çaylan ve Güngör Uygur'un kendisine yönelik suçlamalarını “iftira” olarak nitelendirdi.
İpekçi suikastıyla ilgisinin bulunmadığını ve Türkiye'ye bu olayı tamamen kapatmak için geldiğini savunan Çelik, hakkındaki gıyabi tutuklama kararının vicahiye çevrilmesi sonucu Bayrampaşa Cezaevi'ne konuldu.
SÜRPRİZ TANIK KONUŞMADI
Yargılama aşamasında ortaya çıkarak dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici ve İstanbul Valisi Rıdvan Yenişen'e başvuran ”sürpriz tanık” Abdullah Yavuz, gerekli şartlar sağlanmadığı için celseler arasında tanıklıktan vazgeçtiğini bildirdi.
Buna rağmen 10 Ocak 1997 tarihli duruşmaya “mevcutlu” olarak getirilen Yavuz'un, İpekçi'nin öldürüldüğü gün Ağca dışında gördüğü 2. kişi ile Oral Çelik arasında boy ve kilo farkı olduğunu söylemesi üzerine tutuklu olarak yargılanan Çelik, delillerin toplanmış ve savunmasının alınmış olması nedeniyle ileride mağdur olması ihtimali göz önüne alınarak tahliye edildi.
ÖZBEY'İN İFADE KASETİ İMHA EDİLDİ
Müdahil avukatının talebi üzerine mahkeme, davanın yakalanamadığı için hakkındaki soruşturma dosyası ayrılan sanıklarından Yalçın Özbey'in Almanya'da alınan ifadelerinin mahkemeye getirtilmesini ve ifadede hazır bulunan emniyet görevlisi Nail Aydın'ın bilgisine başvurulmasını kararlaştırdı.
Ancak gelen cevap yazısında, ifadeye ilişkin ses kasetinin MİT Müsteşarlığı'nca “Muhafazasına lüzum kalmayan evrak ve saikin imha edilmesi” hakkındaki yönetmelik gereği imha edildiği bildirildi.
Nail Aydın da, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde verdiği ifadesinde, Yalçın Özbey'in ifadesine katılmadığını, sadece MİT görevlilerine yardımcı olduğunu belirtti.
İmha edilen ses kasetinin çözümünü Emniyet Genel Müdürlüğü'nden isteyen mahkeme, olumlu sonuç alamadı. Bunun üzerine Özbey'in ifadesini aldıkları MİT tarafından belirtilen Zafer Gedizli ile Zafer Atalay Balmir, 22 Nisan 1999 tarihli duruşmada tanık olarak dinlenildi. Bu görevliler, Özbey'in verdiği ifadeyi hatırlamadıklarını ve İpekçi cinayetine ilişkin sorgu yapmadıklarını kaydettiler.
BERAAT KARARINDAN SONRA BELGE GÖNDERİLDİ
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, bu gelişmelerin ardından 28 Mayıs 1999 tarihli duruşmada, hakkında kesin ve yeterli delil bulunamadığından dolayı Oral Çelik'in beraatini kararlaştırdı.
Mahkemenin verdiği kararın Yargıtay'ca onanmasının ardından duruşmalarda istenen, ancak gönderilmesi konusunda yetkili mercilerden olumlu cevap alınamayan belgeler, özel kurye ile mahkemeye gönderildi.
Yalçın Özbey'in Almanya'da 3, 4, 6 ve 8 Şubat 1995 tarihlerinde alınan ifadelerinin yer aldığı belgeleri inceleyen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, iade-i muhakemeye gerek olmadığı yönünde karar verdi.