Orakoğlu: 2003-2004'te Balyoz'u duydum
Güncelleme Tarihi:
Serpil KIRKESER / İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2012 16:51
Ergenekon Davası’nda tanık olarak dinlenen Bülent Orakoğlu, Ayışığı, Yakamoz, Sarıkız ve Eldiven adlı darbe planlarını duymadığını ancak 2003- 2004 yıllarında Balyoz Darbe Planı’nı duyduğunu iddia etti.
Gaffar Okkan suikastine de değinen tanık Orakoğlu, "Bu işi Hizbullah’ın yaptığı kanaatinde değilim. Devletin derin yapısı içinde yapılmış olabilir. Hizbullah ise böyle bir eylemi yapabilecek kapasitede değildi. Olayı Hizbullah yapmışsa da yardım yapılmıştır" diye konuştu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 64’ü tutuklu 260 sanıklı Ergenekon Davası’nın 187. duruşmasında Bülent Orakoğlu tanık olarak dinlendi. Orakoğlu daha sonra savcı Pekgüzel’in sorularını yanıtladı. Savcı Pekgüzel’in, "Ayışığı, Yakamoz, Sarıkız ve Eldiven adlı darbe planlarını görev yaptığınız dönemde duydunuz mu?" diye sordu. Tanık Orakoğlu ise "Bunlarla ilgili bilgiye sahip değilim. Ancak ’Balyoz’ çalışmasıyla ilgili kulağıma birşeyler çalındı. 2003 sonu 2004 başı olabilir tam tarih hatırlamıyorum. 2003-2004’te Türkiye’de ciddi bir darbe planının faaliyet gösterdiğini duydum" dedi. Pekgüzel’in "Bunu kimden duydunuz, İsim verebilir misiz?" şeklindeki sorusuna ise tanık Orakoğlu, "Bu istihbarat, bizimle istihbarat amaçlı görüşen elemanlarımızdan geldi" diye cevap verdi.
NESİM MALKİ CİNAYETİ
Nesim Malki cinayetinde dış güçlerin etkisi olduğunu iddia eden Orakoğlu, bu cinayeti araştırması için Bursa’ya gönderdiği ekibin, Burhanettin Türkeş ve Mehmet Sümbül’ün isimlerine ulaştığını, buldukları 2 merminin cinayetle ilişkisini araştırırken görevinden alınarak başka bir ülkeye gönderildiğini söyledi. Orakoğlu, Türkiye’nin her ihtilal öncesinde kan gölüne döndürüldüğünü söyleyerek, "İrtica sanal bir tehdittir. Ancak birinci öncelikli tehdit haline getirilmiştir. MGK Siyaset Kurulu belgesinde irtica en üst sıraya çıkarılmış, PKK ise alt sıralarda gösterilmiştir" diye konuştu.
"UĞUR MUMCU’YA ÇOK ÖNEMLİ BİLGİLER OLAN BİR DOSYA GELİYOR"
Gazeteci Uğur Mumcu’nun Hizbullah ve PKK üzerine araştırmaları olduğunu söyleyen tanık Orakoğlu, "Uğur Mumcu’ya çok önemli bilgiler olan bir dosya geliyor. Mumcu, Cumhurbaşkanı Özal’ı arıyor ama Türki Cumhuriyetler gezisinde olduğu için görüşemiyor. Eşref Bitlis Paşa’yı arayıp anlatıyor. O sabah bombalı saldırıda öldürülüyor. Eşref Bitlis Paşa bir süre sonra şüpheli bir uçak kazasında ölüyor ya da öldürülüyor" dedi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese’nin "Dosyayı kim getirmiş" şeklindeki sorusuna Orakoğlu, "CIA olduğu şüphesi var. Hatta Çetin Emeç’e de böyle bir dosya gönderildiği iddiası var" diye cevap verdi. Savcı Pekgüzel’in "Ergenekon yapılanması hakkında bilginiz var mı?" sorusuna Bülent Orakoğlu, "Benim bir bilgim yok. Ama Türkiye’nin geldiği bu ortamda önemli kişilerin uğradığı trafik kazaları, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü, Nesim Malki cinayetine çok farklı gözle bakılıyor" dedi.
"GAFFAR OKKAN SUİKASTİ HİZBULLAH İŞİ DEĞİL"
Diyarbakır’da Emniyet Müdürü Gaffar Okkan suikasti hakkında bilgisi de savcı tarafından sorulan Orakoğlu, "Bu işi Hizbullah’ın yaptığı kanaatinde değilim. Devletin derin yapısı içinde yapılmış olabilir. Hizbullah ise böyle bir eylemi yapabilecek kapasitede değildi. Olayı Hizbullah yapmışsa da yardım yapılmıştır. Zırhlı araçlarla korunan birine suikast ancak savaş eğitimi almış birileri tarafından yapılabilir ki Okkan’a nokta atışı da yapılmıştı. Bu olaylar tekrar soruşturulmalıdır. Çok şey çıkacaktır" iddiasında bulundu.
"VELİOĞLU’NUN DNA’SI İNCELENİRSE İYİ OLUR"
Savcı Pekgüzel, "’Bir röportajınızda Hüseyin Velioğlu’nun öldüğüne inanmıyorum’ demişsiniz. Elinde bir somut bilginiz var mı? diye sordu. Tanık Orakoğlu ise "Hüseyin Velioğlu’nun DNA’sı incelenirse iyi olur" diye cevap verdi. Necip Hablemitoğlu’nun MİT Müsteşarı olacağının söylendiğini, Hablemitoğlu’nun da buna inandığını ve müsteşar olmak için çalışmalar yaptığını anlatan Orakoğlu, Hablemitoğlu cinayetinin, Hablemitoğlu’nu ortadan kaldırılmaya yönelik gibi görüldüğünü söyledi. Duruşma tanık Orakoğlu’nun savcının sorularını cevaplaması ile devam ediyor.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 64’ü tutuklu 260 sanıklı Ergenekon Davası’nın 187. duruşmasında Bülent Orakoğlu tanık olarak dinlendi. Orakoğlu daha sonra savcı Pekgüzel’in sorularını yanıtladı. Savcı Pekgüzel’in, "Ayışığı, Yakamoz, Sarıkız ve Eldiven adlı darbe planlarını görev yaptığınız dönemde duydunuz mu?" diye sordu. Tanık Orakoğlu ise "Bunlarla ilgili bilgiye sahip değilim. Ancak ’Balyoz’ çalışmasıyla ilgili kulağıma birşeyler çalındı. 2003 sonu 2004 başı olabilir tam tarih hatırlamıyorum. 2003-2004’te Türkiye’de ciddi bir darbe planının faaliyet gösterdiğini duydum" dedi. Pekgüzel’in "Bunu kimden duydunuz, İsim verebilir misiz?" şeklindeki sorusuna ise tanık Orakoğlu, "Bu istihbarat, bizimle istihbarat amaçlı görüşen elemanlarımızdan geldi" diye cevap verdi.
NESİM MALKİ CİNAYETİ
Nesim Malki cinayetinde dış güçlerin etkisi olduğunu iddia eden Orakoğlu, bu cinayeti araştırması için Bursa’ya gönderdiği ekibin, Burhanettin Türkeş ve Mehmet Sümbül’ün isimlerine ulaştığını, buldukları 2 merminin cinayetle ilişkisini araştırırken görevinden alınarak başka bir ülkeye gönderildiğini söyledi. Orakoğlu, Türkiye’nin her ihtilal öncesinde kan gölüne döndürüldüğünü söyleyerek, "İrtica sanal bir tehdittir. Ancak birinci öncelikli tehdit haline getirilmiştir. MGK Siyaset Kurulu belgesinde irtica en üst sıraya çıkarılmış, PKK ise alt sıralarda gösterilmiştir" diye konuştu.
"UĞUR MUMCU’YA ÇOK ÖNEMLİ BİLGİLER OLAN BİR DOSYA GELİYOR"
Gazeteci Uğur Mumcu’nun Hizbullah ve PKK üzerine araştırmaları olduğunu söyleyen tanık Orakoğlu, "Uğur Mumcu’ya çok önemli bilgiler olan bir dosya geliyor. Mumcu, Cumhurbaşkanı Özal’ı arıyor ama Türki Cumhuriyetler gezisinde olduğu için görüşemiyor. Eşref Bitlis Paşa’yı arayıp anlatıyor. O sabah bombalı saldırıda öldürülüyor. Eşref Bitlis Paşa bir süre sonra şüpheli bir uçak kazasında ölüyor ya da öldürülüyor" dedi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese’nin "Dosyayı kim getirmiş" şeklindeki sorusuna Orakoğlu, "CIA olduğu şüphesi var. Hatta Çetin Emeç’e de böyle bir dosya gönderildiği iddiası var" diye cevap verdi. Savcı Pekgüzel’in "Ergenekon yapılanması hakkında bilginiz var mı?" sorusuna Bülent Orakoğlu, "Benim bir bilgim yok. Ama Türkiye’nin geldiği bu ortamda önemli kişilerin uğradığı trafik kazaları, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü, Nesim Malki cinayetine çok farklı gözle bakılıyor" dedi.
"GAFFAR OKKAN SUİKASTİ HİZBULLAH İŞİ DEĞİL"
Diyarbakır’da Emniyet Müdürü Gaffar Okkan suikasti hakkında bilgisi de savcı tarafından sorulan Orakoğlu, "Bu işi Hizbullah’ın yaptığı kanaatinde değilim. Devletin derin yapısı içinde yapılmış olabilir. Hizbullah ise böyle bir eylemi yapabilecek kapasitede değildi. Olayı Hizbullah yapmışsa da yardım yapılmıştır. Zırhlı araçlarla korunan birine suikast ancak savaş eğitimi almış birileri tarafından yapılabilir ki Okkan’a nokta atışı da yapılmıştı. Bu olaylar tekrar soruşturulmalıdır. Çok şey çıkacaktır" iddiasında bulundu.
"VELİOĞLU’NUN DNA’SI İNCELENİRSE İYİ OLUR"
Savcı Pekgüzel, "’Bir röportajınızda Hüseyin Velioğlu’nun öldüğüne inanmıyorum’ demişsiniz. Elinde bir somut bilginiz var mı? diye sordu. Tanık Orakoğlu ise "Hüseyin Velioğlu’nun DNA’sı incelenirse iyi olur" diye cevap verdi. Necip Hablemitoğlu’nun MİT Müsteşarı olacağının söylendiğini, Hablemitoğlu’nun da buna inandığını ve müsteşar olmak için çalışmalar yaptığını anlatan Orakoğlu, Hablemitoğlu cinayetinin, Hablemitoğlu’nu ortadan kaldırılmaya yönelik gibi görüldüğünü söyledi. Duruşma tanık Orakoğlu’nun savcının sorularını cevaplaması ile devam ediyor.