Güncelleme Tarihi:
19 Eylül 2017'de Mersin'in Mezitli ilçesinde meydana gelen olayda, Toros Üniversitesi öğrencisi Feray Şahin, evinde, polis memuru Fatih Burak Aykul'un (27) tabancasından çıkan tek kurşunla yaşamını yitirdi. Mersin 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu yargılanan Aykul için 'kasten adam öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası istendi, ancak 9 Eylül'de kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığı 'bilinçli taksirle adam öldürmek' suçundan 5 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.
EŞYASI DAYANIŞMA EVİ'NE
Kararı üst mahkemelere taşıyan acılı aile Feray'ın kıyafetlerini staj yaptığı Mezitli Belediyesi'nin Dayanışma Evi'ne teslim etti. Acılı anne Aysel Şahin, kızının elbiselerini öpüp koklayarak gözyaşı dökerken, Belediye Başkanı Neşet Tarhan anneyi teselli etmeye çalıştı.
"SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ"
Kızının ölümü ile canlarından can koptuğunu belirten Aysel Şahin, "Feray evimizin tek kızıydı. 23 yaşında mimarlık bölümü okuyordu. Geçen yıl mezun olacaktı, mezuniyet hazırlığı yapıyorduk. Maalesef böyle bir olayla karşılaştık. Hiç tanımadığımız, bilmediğimiz bir insan canımızdan canımızı kopardı. Kızım Mezitli Belediyesi'nde staj yapıyordu. Kızımızın eşyasını daha uygun gördüğümüz için buraya getirdik. Feray her yıl durumu olmayan köy çocukları için kırtasiye ve kitap yardımı yapan bir insandı. Onları dağıtması kısmet olmadı, evde kalmış. Biz de buraya getirdik. Verilen karar da çok adaletsiz. Kızımın kanı yerde kaldı. Türkiye'de boşuna bu kadar kadın cinayetleri olmuyormuş. Çıkan kararlardan dolayı bu kadar kadınlar, kızlar katlediliyormuş. Sözün bittiği yerdeyiz" dedi.
"BU ADALET DEĞİL"
Tarafsız bir yargılama yapılmadığını öne süren baba Bekir Şahin ise "Ortada Adli Tıp'ın delilleri varken, bilirkişi raporları varken, kızın tırnakları arasında DNA varken, direnmiş belli ki mahkeme bunların hiçbirisini görmeyip katilin yalan ifadeleri doğrultusunda karar vererek bizi ikinci kez öldürmüştür. Yargıçların görevi; katilleri korumak, cesaretlendirmek değildir. Yargıçların görevi en ağır cezayı vererek, suçları önlemektir. Fakat biz kızımızın kanı yerde kalmasın istiyoruz. Sonuna kadar da mücadele edeceğiz. Bu karara itiraz ettik. Gencecik bir kızın ölümünün cezası 5 yıl 3 ay olamaz. Böyle birşey yok. Böyle bir adalet yok. Bu adalet de değil. Bu bizim vicdanlarımızı da, toplumun vicdanını da sızlatmıştır" diye konuştu.
"HANIMEFENDİ BİR KIZIMIZDI"
Belediye Başkanı Neşet Tarhan ise duygularını şöyle dile getirdi:
"Feray kızımız mimar olmayı beklerken belediyemizde staj yapıyordu. Biz de burada kendisini tanıdık. Hanımefendi, oldukça güzel, naif bir kızımızdı. Maalesef bir şekilde can verdi. Belediyemizin Yardımlaşma Evi'nde Feray kızımızın giysilerini, giydiği ayakkabısını, fakir çocuklar için topladığı, aldığı kitapları görüyorsunuz. Eğer yaşasaydı, kendi eliyle ulaştıracaktı. Biz bunları Feray ablalarının armağanı olarak çocuklara ulaştıracağız."