Operayı türkülerle sevdirdi

Güncelleme Tarihi:

Operayı türkülerle sevdirdi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2023 07:00

İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçısı Doç. Dr. Burcu Soysev, sevilen türkülere opera yorumuyla sosyal medyada büyük beğeni kazandı. Neşet Ertaş, Aşık Veysel gibi ozanların ölümsüz eserlerini çok sesli müziğe uygun olarak yorumlayan Soysev, Türk halkının opera önyargısının türküler sayesinde kırıldığını söylüyor.

Haberin Devamı

Doçent Dr. Burcu Soysev hem opera sanatçısı hem de eğitmen olarak kariyerine devam ederken 2019 yılında sosyal medyada Neşet Ertaş’ın “Yazımı Kışa Çevirdin” eserini yorumlamasıyla büyük yankı uyandırdı. Opera tekniğiyle söylediği türkülere devam eden Soysev, mayıs ayında Âşık Veysel’in “Uzun İnce Bir Yoldayım” eserini single olarak yayınladı. Türküleri evrensel müzik teknikleriyle birleştirerek daha da ölümsüz kıldığını ifade eden Soysev, “Çok kıymetli türkülerimiz var bunları opera tekniklerine uydurarak aslında biraz da içimden geldiğim gibi yaptığım uyarlamalarla insanlara operayı sevdirdiğimi düşünüyorum” diyor.

Operayı türkülerle sevdirdi



HEM AVUKAT HEM SANATÇI

Haberin Devamı

Ankara’da doğup büyüyen Soysev aynı zamanda Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu bir avukat. Soysev anlatıyor: “Ankara’da doğup büyüdüm, ailem müzisyen. Babaannem TRT radyosunda keman sanatçısıydı. 5-6 yaşındayken keman dersleri vermeye başlamıştı. Normal okuluma devam ederken yarı zamanlı olarak konservatuvarda koro bölümünde okumaya başladım. Ortaokul ve lisede Ankara çoksesli korosu olarak pek çok uluslararası festival gezdik, ödül kazandık. Ama bir yandan da derslerim çok iyi gidiyordu. Üniversite zamanında hem hukuk bölümünü hem de yetenek sınavıyla konservatuvarı kazandım. Ancak kolumda altın bilezik olsun diyerek hukuk fakültesini tercih ettim.

AKLIM HEP MÜZİKTEYDİ

Hukuk fakültesi son derece zordu, kıymetli bir okuldu ama benim kafam hep müzikteydi. Okulu bitirdim stajımı da tamamladım ama müzikten hiç kopmamıştım. Stajımı bitirdikten sonra sözleşmeli olarak Devlet Opera ve Balesi’ne girdim. Ardından TRT Haber dairesinde 5 sene boyunca seslendirmede ve sabah haberleri kısmında çalıştım. Müzik eğitimini tam anlamıyla almamış olmak beni üzüyordu. TRT’de çalışırken 28 yaşında bu kez Bilkent Üniversitesi’nde konservatuvara girdim. 3 senede konservatuvarı bitirdim ardından aynı üniversitede yüksek lisans ve doktoramı tamamladım. Aslında benim için önemli olan sahneye çıkmaktı ama yapabiliyorken ve olanağım varken okul kısmını tamamlamış olmak, eğitmen kimliği kazanmak istedim.”

Haberin Devamı

Daha sonra Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başlayan Soysev 2013 yılında Devlet Opera ve Balesi’ne kadrolu olarak kabul edilmiş. Hacettepe’deki görevinden istifa ederek İstanbul’a taşınan Soysev aynı zamanda Haliç ve Bahçeşehir Üniversitesi konservatuvar bölümlerinde hocalık yapmaya devam ediyor.

Operayı türkülerle sevdirdi


BİR ANDA MİLYONLARCA KİŞİYE ULAŞTI

Soysev’e operayla dolu olan müzik hayatına türkülerin ne zaman girdiğini soruyorum: “Aslında türkülerle çok geç tanıştım. Ailem sanat müziğiyle ilgiliydi, türkülerle ilgileri yoktu. Türkülere merak salmaya başlayınca bize ait ezgilerin çok sesli bir formatta seslendirilmesinin ne kadar güzel olabileceğini düşündüm. Bu şekilde evrensel vokal teknikleriyle seslendirmenin türküleri daha da ölümsüz kılacağını hissettim. Kendi kendime arkadaşlar arasında Neşet Ertaş’ın türkülerini söylemekten keyif alıyordum. Sosyal medyada insanların şarkı söylediği bir kareoke uygulamasında eğleneyim diye türkü söyledim ve yükledim. Ertaş’ın ‘Yazımı Kışa Çevirdin’ türküsünü yükledim ve asla tahmin edemeyeceğim bir ilgiyle karşılaştım. Yorumum milyonlarca kişiye ulaştı. Sosyal medyayla aram çok iyi değildir. O sırada takipçilerimden biri bana sayfa açtı, dinleyicileri o sayfaya yönlendirdi yani olaylar benden bağımsız gelişti. Ardından pandemi araya girdi. Ben de bu işi sevdim ve türkü söylemeye devam ettim.”

Haberin Devamı

BAYBURT’TA COŞKUYU GÖRMELİYDİNİZ

Bu yorumların opera çevresinde nasıl tepkiler aldığını merak ediyorum. Soysev anlatıyor: “Aa ne güzel eserler seslendiriyorsun diyenler de oldu, arkamdan konuşanlar da oldu. Ama bunun çok da bir önemi yok. Türküler düşük bir sanat değil. Ben bu işin eğitimini almış, doçent unvanı almış bir eğitmenim. Bu işi olabildikçe titizlikle ilerleten biriyim. Türküler de en az operalar kadar değerli ve yüksek. Bu ikisini birleştirince çok farklı bir şey ortaya çıkıyor. Önemli olan operadaki titizliği türkülere de aktarmak. Ben opera ve türküleri birleştirdiğim repertuarımla Zorlu PSM’de, Ankara CSO’da sahne aldım. Hiç operayla ilgisi olmayan binlerce dinleyici, ‘Eğer opera böyle bir şeyse operaya gitmeyi istiyorum’ mesajları yolladı. Hep içimde hissettiğim eserleri seslendiriyorum. Bayburt’ta açık hava müzesinde konser verdik. Oradaki seyircinin coşkusunu görmenizi isterdim.”

Haberin Devamı

İLK SİNGLE ‘UZUN İNCE BİR YOLDAYIM’

“Âşık Veysel’in 50. ölüm yıldönümü olan bu sene ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’ isimli single çalışmamızı çıkarttık. Özellikle bu eserle profesyonel anlamdaki ilk kaydımı yapmak istedim. Çünkü bana göre sonsuzluğu temsil eden bir eser bu. Temmuz ayında da yine Ozan Sarıboğa ile yaptığımız ikinci single çalışmamız olan Neşet Ertaş klasiği ‘Neredesin Sen’ de müzik platformlarında yerini alacak.”

Fotoğraflar: Murat ŞAKA

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!