Güncelleme Tarihi:
ALMAN İnternationale Musikverlage Hans Sikorski firmasının, haklarını elinde bulundurduğu dünyaca ünlü bestecilerin eserlerini izinsiz oynattığı gerekçesiyle Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne (DOBGM) karşı başlattığı hukuki mücadele sekizinci yılına girdi. Firma ile uzlaşmaya yanaşmayan DOBGM’nin bu süre zarfında yargılamalar devam ettiği için hakları Sikorski’de olan Dmitri Şostakoviç’ten, Spartacus’ün yaratıcısı ünlü Ermeni besteci Aram Haçaturyan’ın eserlerine kadar özellikle pek çok uluslararası opera eserini sahnelemekte zorluklar yaşadığı ortaya çıktı. Firma, 2004 yılında genel müdürlüğe uyarılarda bulunarak haklarını ellerinde bulundurdukları bestecilerin telif haklarının ödenmesini istemişti. Olumlu yanıt alınamayınca, 2008’den sonra örnek teşkil etmesi için dört ayrı pilot dava açıldı. DOBGM, “Eserlerin izinsiz şekilde kullanması nedeniyle telif haklarına tecavüz” iddiası ile mahkemeye verildi. Genel müdürlük, 2005’te sahnelediği ‘Spartacus’ ile ‘Romeo ve Juliet’, ‘İlkbahar Tangosu’ ve 2008’de sahneye konulan ‘Carmen Suite’ için ilgili mahkemelerce verilen “mali hakka tecavüz ve tazminat” kararlarıyla toplam 236 bin Euro tazminata mahkûm olmuştu.
SEYİRCİ İLE BULUŞAMIYOR
Firmanın 2008’de DOBGM’ye karşı başlattığı yargılama sürecinin halen devam ettiği öğrenildi. Bu süreç devam ederken, genel müdürlüğün yüksek telif ücretleri ve firmaya karşı tepki nedeniyle hakları Sikorski’de olan çok sayıda ünlü bestecinin eserlerini seyirci ile buluşturamadığı ortaya çıktı. Sikorski, Dmitri Şostakoviç, Prokofiev, Haçaturyan gibi çok sayıda ünlü bestecinin haklarını elinde bulunduruyor. Sikorski’nin Türkiye’deki vekili Avukat Bilge Derinbay, dava sürecinin halihazırda sekizinci yılı tamamladığını ve belki bir sekiz yıl daha sürme ihtimalinden endişe ettiğini belirterek Hürriyet’e şunları söyledi:
YILLARCA SÜRECEK GİBİ
“Halihazırda sonuçlanmış olan bir dava dışında üç ayrı dava daha var. Maalesef yargılama süreçleri ciddi şekilde uzun sürüyor. Taraflar arasında bir uzlaşma da sağlanamadı. Neticede izinsiz kullanımlar, ilgili mahkemeler tarafından tespit edildi, ancak ihtilaf ödenmesi gereken tazminat miktarlarının tespiti açısından devam ediyor. İlk aşamada mahkemeler tarafından tespit edilen rakamlarla daha sonraki aşamalarda bilirkişiler tarafından tavsiye edilen rakamlar arasında fahiş derecede fark oluştuğu için dava süreci daha yıllarca sürecek gibi duruyor.
DAHA DÜŞÜK RAKAMLAR
Dava dosyalarında inceleme yapan bilirkişiler neticede bir tecavüzün olduğunu kabul ediyorlar. Ancak davalı tarafın bir kamu kurumu olması nedeniyle gerçek tazminat rakamını belirlemek yerine daha düşük rakamlar belirlemek eğilimi gösteriyorlar.”