Güncelleme Tarihi:
Clinton: PKK terörünün hedef aldığı askerlerin ölümünden üzüntü duyuyoruz ve Türk halkına başsağlığı diliyorum
Ne anlama geliyor?
Bu yaklaşım tipik ABD usulü halkla ilişkiler yöntemi. Aslında Türk makamlarının özellikle de ABD tarafına önceden bu tür 3. Dünya ülkelerine yönelik yaklaşım tarzından vazgeçmeleri gerektiğini belirtmeleri gerekir. Çünkü, bu söylemler artık Türk kamuoyunda “Şirin gözükme” çabaları olarak değerlendiriliyor. Türk kamuoyu ABD’den PKK terörüne karşı ciddi yaptırım bekliyor.
Clinton: “Bugün, Amerikan ve Türk ekipleri arasında notlarımızı paylaştık ve ortak bir operasyonel resim ortaya koymak istedik. Bu sayede kendi aramızdaki işbirliğini iyileştirmeyi, arttırmayı ve şiddeti durdurmak isteyen herkesle işbirliği yapabilmeyi sağlamayı amaçlıyoruz. Dışarıdan da Suriye'deki şiddettin durabilmesi için elimizden gelen baskıyı devam ettireceğiz. Dün Washington'da İran-Hizbullah-Suriye arasındaki bağlantıların kesilmesi için gerekli adımların atılması kararlaştırıldı ki bu sayede Esad rejimi daha erken bir şekilde gidebilsin.
Ne anlama geliyor?
“Operasyonel” ifadesinden, “Askeri bir operasyonu” anlamak son derece yanlış olur. Clinton, bununla iki ülke dışişleri heyetleri arasında Suriye’ye ilişkin şimdiye kadar nelerin yapıldığını, bundan sonra da nelerin yapılması gerektiğini, işbirliğinde eksiklik duyulan alanların neler olduğunu tespit etmek için dosyaların masaya yatırıldığını söylemek istiyor. Kasım’daki seçimlere kadar ABD’nin dahil olacağı askeri bir operasyon en azından şimdilik bahsetmek doğru olmaz.. Ancak Tahran-Şam-Hizbullah üçgeni arasındaki bağlantıyı kesmek için önümüzdeki dönemde bu üçgenin kilit noktasındaki isimlere yönelik suikast haberleri geldiğinde de şaşırmamak gerekir.
Clinton: “5 milyon dolarlık bir ilave katkıyı BM Mülteciler Yüksek Komiserliği aracılığıyla, 500 bin doları da Uluslarası Göç Kuruluşu aracılığıyla olmak üzere Türkiye'de bulunan, yerlerinden edilmiş Suriyeliler'e desteği güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu katkıyla birlikte ABD'nın gıda, sağlık, battaniye gibi ihtiyaçlar için sağladığı katkı 82 milyon dolara ulaşmış oluyor.”
Ne anlama geliyor?
Türkiye’nin Suriyeli mülteciler için harcadığı para 100 milyon doları çoktan aştı. Esad rejiminin özellikle Halep ve civarında yoğun operasyonları nedeniyle Türkiye’ye gelenlerin sayısında son günlerde ciddi bir artış var. Yoğun göçün devam etmesi durumunda Türkiye hem yeni çadır ve konteynır kentler kumak zorunda kalacak, hem de mültecilerin başta gıda olmak üzere insani ihtiyaç ve gereksinimlerini karşılayacak. Clinton, bu açıklamasıyla diğer Batılı ülkelere, “Suriyeli mülteciler için yapılacak harcamalarda Türkiye yalnız bırakılmamalı, pamuk eller cebe” mesajı verdi.
Clinton: Suriye'de birinci önceliğimiz muhalefetin tüm çabalarını destekleyip, şiddetin durdurulması, Esad olmadan demokratik bir Suriye'ye erişilmesidir.
Ne anlama geliyor?
Clinton “Esad olmadan” ifadesiyle Washington yönetiminin artık “Esad’sız bir Suriye için “ düğmeye bastığını ortaya koydu.