Güncelleme Tarihi:
Evde bulunun 7 küçük paket yeşil tozun esrar olduğu iddiasıyla, Hasan Yeşil hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma sonunda, Yeşil hakkında kamu davasının ertelenmesi ve uyuşturucu tedavisine gönderilmesi kararı verildi. Uyuşturucu kullandığına ilişkin tahlil veya test yapılmayan Yeşil, evinde ele geçirilen tozun akrabasının düğününden aldığı kına olduğunu söyledi. Yeşil, gerçeğin ortaya çıkması için kan ve idrar tahliline gönderilmesini istedi.
Diyarbakır’da 6-8 Ekim 2014’te çıkan Kobani olaylarına katılan şüphelileri yakalamak için polis kapsamlı operasyon yaptı. Ekipler 9 Ekim günü Şehitlik Mahallesi’ndeki 6 çocuklu Hasan Yeşil’in evine operasyon yaptı. Evin bahçe kapısını koçbaşı ile kıran polisleri, kan davalıları sanan Hasan Yeşil, uyuduğu odada pompalı tüfekle tavana 4 el ateş etti. Polisler karşı ateş açıp, evden çıkarak, takviye ekip istedi. Evinin duvarlarına 27 mermi isabet eden Yeşil, bu sırada 155 Polis imdat hattını arayıp, kan davalılarının evine saldırdığını öne sürerek yardım istedi. Durumun operasyon ekibine bildirilmesi üzerine silah sesleri kesilirken, gelenlerin polis olduğunu öğrenen Yeşil teslim oldu. Sol bacağından vurulan Yeşil hastaneye kaldırılırken, evde eylemci olmadığı belirlendi.
5 YIL HAPİS İSTEMİ
İfadesinin ardından serbest bırakılan Hasan Yeşil, hakkında ’Görevi yaptırmamak için direnme’ iddiasıyla 5 yıl hapis istemiyle iddianame hazırlandı Yeşil hakkında açılan terör soruşturması ve polisler hakkındaki suç duyurusu ile ilgili ise takipsizlik kararı verildi. İddianamede, evine gelenlerin polis mi terörist mi olduklarını anlayamadığını belirten savcı bu nedenle eylemin meşru savunma olup olmadığının mahkeme tarafından belirlenmesi gerektiğini kaydetti. Yeşil’in tutuksuz yargılanmasına 14’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlandı. İfadesinde düşmanlarının evini bastığını düşündüğünü belirten Hasan Yeşil, "Korkutmak için av tüfeği ile duvara ateş ettim.155’i aradım. Buradaki polis, sakin olmamı, tüfeği yere bırakmamı ve odanın kapısını açmamı söyledi. Söyleneni yaptım. Gelenlerin polis olduğunu öğrenince tüfeği bıraktım. Düşmanım zannettiğim için ateş ettim. Kapı açıldıktan sonra polis ’Arkanı dön’ dedi bacağıma ateş etti" dedi.
YEŞİL TOZ KABUSU
Yeşil’in evinde, operasyon sırasında 7 küçük poşette, 10-15 gramlık içeriği belli olmayan yeşil toz bulunarak el konulurken, Yeşil hakkında "Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurmak" suçundan soruşturma açıldı. Yeşil, bu tozun gittiği bir düğünde dağıtılan kına olduğunu savunurken, uyuşturucu tespiti için kan ve idrar tahliline gönderilmeden serbest bırakıldı. Hasan Yeşil, tozların bulunduğu 7 paketin izine bir daha rastlamazken, hakkındaki uyuşturucu soruşturmasından da dava açılmasının ertelenmesi kararı verildi. Kararda, şüphelinin kullanma amaçlı uyuşturucu bulundurduğuna dair dava açılmasını haklı kılacak yeterlilikte delil bulunduğunu belirten savcı, Yeşil hakkında 5 yıl süreyle kamu davası açılmasının ertelendiğini açıkladı. Şüpheli hakkında bir yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına karar veren savcı, Yeşil’in tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi halinde dava açılacağını bildirdi.
AVUKATI, YARGILANMASINI İSTEDİ
Yeşil’in avukatı Mehmet Işık, ele geçirilen maddenin uyuşturucu olup olmadığına dair inceleme yapılmadığını ve uyuşturucu olduğuna dair rapor alınmadığını belirterek Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz etti. İtirazı reddedilen Işık, yeniden itiraz ederek hayatı boyunca hiç uyuşturucu kullanmayan müvekkilinin tedaviye gitmeyeceğini, bu nedenle mahkemede yargılanmasını istedi.
Büyükşehir Belediyesi’nde kanalizasyon işçisi olarak çalışırken, bu olaylar üzerine işinden atılan Hasan Yeşil savcılığın hakkında vereceği yeni kararı bekliyor. Esrar kullanmadığı için tedaviye gitmeyi reddettiği için hakkında Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılması beklenen Hasan Yeşil, "Evde bulunan yeşil madde kınadır. Hayatımda esrar görmedim, rengini bile bilmiyorum. Sigara bile kullanmıyorum. Esrar kullanmadığım halde nasıl gidip tedavi olayım? 6 çocuk sahibiyim, nasıl esrar kullanayım? Ölene kadar kullanmayacağım. Beni tedaviye değil tahlile götürsünler. Bunun ortaya çıkmasını istiyorum" dedi.
AĞIR CEZADA DAVA AÇILACAK
Hasan Yeşil’in avukatı Mehmet Işık ise evde bulunan maddenin kimyasal analize gönderilmeden müvekkilinin uyuşturucu tedavisine sevk edildiğini belirterek, "Evde yapılan aramada 7 adet, 10-15 gram ağırlığında esrar maddesi olduğu değerlendirilen yeşil renkli toz ele geçirilmiş. Daha sonra müvekkilim uyuşturucu kullanmaktan, tedavi amaçlı denetimli serbestliğe sevk edilmiş. Müvekkilin uyuşturucu kullandığına dair kan ve idrar tahlili olmamasına rağmen bu kararı anlayamıyoruz. Ele geçirilmiş 7 poşetin uyuşturucu olduğuna dair dosyada bir rapor yok. Buna rağmen müvekkilim 2 kez denetimli serbestliğe sevk edildi. Sulh Ceza Hakimliği itirazı reddetti. Savcının , müvekkilin tedaviyi kabul etmemesi nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılacağını öğrendik. Müvekkilim son KHK ile işinden oldu. Müvekkilimin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak sağlıklı bir soruşturmaya tabi tutulmasını hak ettiğini düşünüyoruz" dedi.
Hasan Yeşil’in olay günü 155 polis imdat hattıyla yaptığı görüşmenin dava dosyasına giren ayrıntıları ise şöyle;
H.Y.:Abi bize saldırmışlar, bunlar kimdir?
155:Kim saldırdı size, şu an bizim polisler orada
H.Y.:Bizim polis mi?
155:Orada kavga mı var, ne var?
H.Y.:Bilmiyorum burada bize saldırdı, bizim kapımız kırıldı, bizim polis olsa biz hemen şey ederiz. Kavga değil, şu anda içeridedir, ben de tüfek aldım, birkaç tane patlattım. Hayrına onlara söyle, ben hemen teslim olacağım
155:Konu nedir ben anlamadım olayı. Ne oldu abicim, birini mi vurdular?
H.Y:Burada şu anda içeridedir, beni öldürüyor. Silah çok, bizim kapımız kırıldı, ben de birkaç tane patlattım, düşman sandım
155:Senin ikametine saldırdılar öyle mi
H.Y:Evet şu anda içeridedir
155:Kim içeride?
H.Y.:Polis mi bilmiyorum nedir?
155:Hayır canım polisin ne işi var orada ya?
H.Y.:Hayrınıza bize çabuk araç gönderin, biz mahsur kalmışız
155:Şu anda evine girdi seni rehin mi aldı anlamadım
H.Y.:He şu an evimin içinde
2.görüşme
H.Y.:Ekip geldi mi Şehitlik Mahallesine?
155:Ne var orada?
H.Y.:Şu anda içeridedir, ben onlarla kavga ediyorum, bu nedir?
155:Tamam şimdi sen ne istiyon bizden?
H.Y.:Ben jandarma istiyorum devlet istiyorum. Burada devlet yok mu?
155:Ne var orada, ne yapıyorlar anlamadım?
H.Y.:Abi burası çok tehlikeli, askerdir bilmiyorum kimdir? Diyor gel teslim ol, ben teslim olmuyorum, devlet gelmeyene kadar teslim olmuyorum
155:Ne için teslim olmuyorsun, yani bizim ekiplerimiz mi geldi seni almaya?
H.Y.:Sizin mi başkasının mı bilmiyorum kimdir, hayrına çabuk ol
(Polis başka telefonla konuşuyor: Abi bu 131 sokakta ne var, Bunlar kim bilmiyorum diyor, teslim olmuyorum diyor, devlet yok mu diyor)
155:Bekle bakayım, şu an neredesin?
H.Y.:131 sokak, 10 numara
155:Orada mı oturuyorsun, adın ne?
H.Y.:Burada oturuyorum, Hasan Yeşil
155:Kim seni rehin aldı?
H.Y.:Silah benim elimdedir şu an
155:Tamam kardeşim o silahı bırak. Kapıdakiler polis, seni almaya geldiler. Camdan söyle, "silahı bırakıyorum, 155 ile görüştüm."de
H.Y.:Devlettir he?
155:Devlettir devlet, terörist yok
H.Y.:Tamam ben çok korktum
155:Kapıdakiler arkadaş, silah kullanma, gelenler polis, ambulans da gönderdik, bir sıkıntı olmasın tamam mı kardeş?
H.Y.:Tamam ben sandım ki terör, merördür
155:Hayır gelenler polistir, herhangi bir sıkıntı yok tamam mı?
H.Y.:Tamam söyleyin ben silahı bıraktım
155: Bekle, kapatma
Polis başka telefonla konuşuyor:Çetin abi; şahısla telefonla görüşüyorum şu anda. Şahıs dışarıdakilerin terörist olabileceğini söylüyor. Şu an silahını bırakıyor. Şahıs silahını bırakacak. Ekipler görüşsün, sıkıntı olmasın. Ekipleri terörist sanıyor eleman. Silahını bırakacak, anons edin
155:Tamam silahını bırak, ekipler seni alacak
H.Y.:Tamam ben bıraktım, teşekkürler, sağolasın, Allah razı olsun
155:Kapıyı aç, sıkıntı yapma; arkadaşlar kapının önünde yardımcı olacaklar
H.Y.:Tamam bize yardımcı ol hayrına