Oo iki sarışın bayan, bir de sarhoş adam
Güncelleme Tarihi:
Şermin SARIBAŞ
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2002 22:15
Muhasebeci Semiha Erol, alkollü olan kardeşini gece vakti evine bırakmak istemeseydi, ne mahkemelik ne de haber olacaktı. Kardeşini eve bırakmak istemesi onun üç polisle mahkemelik olmasına neden oldu.
Gece vakti kardeşi ve onun eşiyle arabasına bindiğinde karşıdan gelen bir araba gördü. Yol dar olduğu için selektör yapıp arabanın geçmesini bekledi. Araba gelmeyince hareket etti. Aynı anda karşıdaki araba da hareket edince burun buruna geldiler. Karşılarındaki araba üzerinde lambası olmayan resmi bir polis aracıydı. Aralarında arabaları geri alma konusunda tartışma çıktı. Semiha Erol'un iddiasına göre kelepçe takılmak istendi, saçlarından çekildi, dövüldü, sarışın olduğu için hakarete uğradı, aşağılandı, ‘‘kötü kadın’’ muamelesi gördü. Bütün bu yaşadıklarından sonra o kadar yıprandı ki işini bile bırakmak zorunda kaldı. Bir yıldır kendisine suimuamelede bulunan polislerden hakkını aramak için uğraşıyor.
Sadettin Erol (25) evleneli iki ay olmuştu. Eşiyle beraber, damat olarak çıktığı evdeki ablalarını ziyarete gitti. Tarih 14 Mayıs 2001, yani anneler günüydü. Ziyaret uzamış ve ablaları akşam yemeğine kalmaları için ısrar etmişlerdi. İçki sofrası kuruldu, yenildi içildi, sohbet edildi. Gece 12.10'da ziyaret bittiğinde, abla Semiha Erol (31) kardeşine, ‘‘sizi ben bırakayım’’ dedi. Bayrampaşa'daki evine tekrar dönmemek için eşyalarını da beraberinde aldı ve işe kardeşimin evinden giderim diye düşündü. Araba evin önündeydi. Direksiyon kendisi, gelinleri yanında, erkek kardeşi ise sol arka koltukta oturuyordu. Arabayı çalıştırdığında karşıdan gelen bir araba gördü. Yol dar olduğu için selektör yapıp, karşıdan gelene yol vermek için bir süre bekledi. Karşıdaki hareket etmeyince kendisine yol verildiğini düşünüp yola çıktı. İki apartman ilerlememişti ki diğer araç da hareket etti. Sokağın ortasında burun buruna geldiler.
Semiha Erol karşıdaki arabanın polis arabası olduğunu görünce, camını açtı ve ‘‘iyi nöbetler memur bey, biraz geri alabilirseniz geçebilirim’’ dedi. O gece Bayrampa Ekipler Amirliğinde görevli polis memuru Harun Çetinkaya(27) arabadan indiğinde, Semiha Erol tekrar, ‘‘iyi nöbetler, bana yol verdiğinizi zannederek yola çıktım, yol dar, geri gitmekte zorlanacağım bana yol verir misiniz’’ diye tekrarlardı. Ancak, ‘‘Araba kullanmasını bilmiyorsan kullanma' cevabını aldı. Tekrar, ‘‘lütfen yardımcı olun, siz görevinize dönersiniz ben de misafirlerimi bırakırım' dedi. Bu kez polis sesini daha da yükselterek, ‘‘Gecenin bu saatinde dışarı çıkmasaydın, iki sarışın kadın bu saatte nereye' dedi ve evraklarını istedi. Semiha Erol evraklarını verdi. Bu kez polisle ablası arasındaki konuşmayı duyan Sadettin Erol, arabadan indi ve ‘‘Memur bey hanım, ablam diğeri de eşim. Mesele arabayı geri almaksa alayım' dedi. Polis, Sadettin Erol'u farketmemişti, zira Semiha Erol'un arabasının camına asılı eşyaları onu kapatıyordu. Kardeşi arabadan inince Semiha Erol da indi. Kardeşine, arabayı kullanamazsın, diyerek karşı çıktı.
TOKATLADILAR
Polis, Semiha Erol'a sen ne yapmak istiyorsun deyince, ‘‘Memur bey kardeşim hem alkollü hem de ehliyeti yok. Arabayı kullanamaz.’ deyince, bu kez ‘‘Ooo iki bayan, bir de sarhoş adam’’ karşılığını aldı.
Bu arada diğer memur Haşim Özçelik'de(27) arabadan indi ve keselim cezalarını gitsinler, dedi. Semiha Erol, hangi konuda suç işlediğini sorunca karşılığında, ‘‘Bak bak bak senin dilin ne kadar da uzun’’ cevabını aldı. Polisler arabayı ve kendilerini aramak istedi ve Sadettin Erol'u arabadan indirdiler. Semiha Erol, ‘‘İkametimizin önünde ne suç işledik. Bizi niye arıyorsunuz’’ diye sormaya devam ediyordu.
Bu sırada mahalleli, sokağı kalabalıklaştırmıştı. Araba arandı fakat arama sonucunda bol bol kıyafet ve ayakkabı bulundu! İtirazları sürerken polis Haşim Özçelik, Sadettin Erol'a kelepçe takmak istedi fakat Sadettin Erol, ‘‘suçumuz ne, niye kelepçe taktırayım’’ diyerek karşı çıktı. Semiha Erol da aynı şekilde. İşte bu sırada polis memuru Harun Çetinkaya Semiha Erol'u saçından çekip iki kolundan tuttu ve duvara çarpıp tokat attı. Sadettin Erol, yapmayın diye feryat ederken onu da arabaya yaslayıp yumruklamaya başladılar.
Komşular ortalığı sakinleştirmeye çalışırken, Haşim Özçelik silahını çekti ve vuracağım sizi, diye bağırmaya başladı. O ana kadar arabadan inmeyen ve polis arabasını kullanan Salih Kundul(29) arkadaşının silah çektiğini görünce arabadan indi ve arkadaşını sakinleştirmeye çalıştı. Bu arbede yaşanırken komşular, Sadettin Erol'u bir binaya soktular. Memur Salih Kundul telsizle yardımcı ekip gelmesini anons etmişti. Sivil ekipler olay yerine geldiğinde, Semiha Erol'un üstü başı yırtık içindeydi. Sivil polisler eşliğinde eve çıktı ve üstünü değiştirdi.
Karakolda tekrar üstleri arandı ve Sadettin Erol nezarete atıldı. Semiha Erol ise polislerin yanında bekletildi. Karakolda, ‘‘ben dövüldüm rapor almak istiyorum’’ deyince Cerrahpaşa Hastanesine götürüldüler. Orada sadece alkol muayenesi yapıldı ve Sadettin Erol alkollü çıktı. Karakola dönüldüğünde Semiha Erol'un dövüldüğüne dair bir rapor hálá yoktu. Israrcı olunca bu kez Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne gidildi ve sadece Sadettin Erol için rapor alındı. Semiha Erol, ‘‘ben ne olacağım, ben de dövüldüm. Asıl rapor alması gereken benim’’ deyince, polis memurlarından biri doktorun yanına girdi. Beş dakika sonra çıktığında Semiha Erol da rapor almak üzere doktorun karşısındaydı. Rapora göre hem Sadettin Erol, hem de Semiha Erol'un kolunda morluklar vardı.
Semiha Erol’a arabasının bağlanacağı söylendi. Yaşanan olayın arabayla direkt bağlantısı yok, arabamı nereye götürüyorsunuz diye sorunca, memurlardan biri ‘‘Çağırın vakıftan bir çekici ödesin 200-300 milyon aklı başına gelsin. Sarışın, marışın bunda para çoktur’’ dedi. Karakolun bahçesinde olan arabasını, otoparka kendisinin çekebileceğini söyledi. Görevli bir memurla arabaya binip otoparka gitmek üzere yola çıkmışlardı. Memur, ‘‘sizin sinirleriniz iyice yıprandı, lütfen arabanızı ben kullanayım’’ deyince, Semiha Erol'la yer değiştirdi. Semiha Erol arabasını otoparka götürmek üzere yola çıktığında olaydan haberdar olan bazı tanıdıkları, karakolu aramış ve bu işte bir yanlışlık var, memurlar özür dilesin, konu kapansın demişlerdi.
POLİSLER GELMEDİ
Sabah olmuştu. Nezaretteki herkes savcılığa giderken Semiha Erol ve kardeşi, öğleden sonra saat üçe kadar karakolda bekledi. Neden gidilmediğini sorduğunda, ‘‘araba yok’’ cevabını aldı. Taksi parasını veririm yeterki gidelim deyince, bir taksi tutuldu ve Eyüp Savcılığına gidildi. Kardeşinin ve kendisinin ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldılar.
Semiha Erol, arabasını almak için gece gittiği otoparka vardığında, arabasını yerinde bulamadı. Arabasının bağlandığı söylendi ve 123 milyon ceza karşılığında ancak arabasını alabildi. Arabasının bağlanma sebebini sorduğunda, ehliyetsiz ve alkollü birine araç kullandırmak olduğu söylendi. ‘‘Polis arabasına selektör yaptığımda o saatte sokakta olan mahallenin gençleri, abla bize mi yapıyorsun diye sormuşlardı. Şahitlerim var. Arabamı ben kullanıyordum. Araç benim, kardeşim alkollü ve ehliyeti yok. Siz olsanız kardeşinize mi verirsiniz, yoksa kendiniz mi kullanırsınız’’ dediyse de bir işe yaramadı ve cezasını ödeyip nihayet evine döndü.
Semiha Erol, yaşadığı olayı hazmedemeyince polislerden şikayetçi oldu. Bayrampaşa Kaymakamlığı memurların sorgulanması iznini verdiğinde, dava açılabildi. Bir süre sonra Sadettin Erol'a duruşmanız var, yazan bir kağıt geldi. Sadettin Erol, ne olduğunu anlamadıysa da duruşmaya gitti ve karşısında o gece görevli polis memurlarını görünce şaşırdı. Haşim Özçelik, Salih Kundul ve Harun Çetinkaya, Sadettin Erol'u görevlerini yapmaya engel olduğu için mahkemeye vermişlerdi. Polislerden asıl şikayetçi Semiha Erol olmasına rağmen onun hakkında bir şikayet yapılmamıştı. Kendisi bu davada sadece tanık olarak gösterilmişti. Semiha Erol'un, üç polis memuru hakkındaki davanın ilk duruşması geçtiğimiz 4 Nisan günü yapıldı. Ancak polisler bu duruşmaya gelmedi. Polislerin açtığı dava ile Semiha Erol'un açtığı dava birleştirildi ve ikinci duruşma Temmuz ayına bırakıldı. Semiha Erol, hálá sarışın ve hálá gece sokağa çıkmaya cesareti var.
Tutanaktan polislerin İfadesi
Yol ağzındayken karşıdan gelen bir araba gördük. Yol verdik. Gelmeyince hareket ettik. Aracın direksiyonundaki Sadettin Erol otomobilden indi ve yanındaki Semiha Erol direksiyona geçti. Otomobilin yanına gidip bu şahışların otodan inmesini söyledik. Fakat tüm uyarılarımıza rağmen otodan inmediler ve olay yerinden uzaklaşmamızı, aksi takdirde üst düzeyde tanıdıklarını arayarak bizi şikayet edeceklerini söylediler. Daha sonra Sadettin Erol, bir eve kaçarak saklandı ve tüm uyarılarımıza rağmen çıkmadı ve binada bulunanları da rahatsız edecek şekilde bağırmaya başladı. Yardımcı ekip çağırdık ve bu ekibin yardımıyla şahısı yakaladık.
Sadettin Erol (25) evleneli iki ay olmuştu. Eşiyle beraber, damat olarak çıktığı evdeki ablalarını ziyarete gitti. Tarih 14 Mayıs 2001, yani anneler günüydü. Ziyaret uzamış ve ablaları akşam yemeğine kalmaları için ısrar etmişlerdi. İçki sofrası kuruldu, yenildi içildi, sohbet edildi. Gece 12.10'da ziyaret bittiğinde, abla Semiha Erol (31) kardeşine, ‘‘sizi ben bırakayım’’ dedi. Bayrampaşa'daki evine tekrar dönmemek için eşyalarını da beraberinde aldı ve işe kardeşimin evinden giderim diye düşündü. Araba evin önündeydi. Direksiyon kendisi, gelinleri yanında, erkek kardeşi ise sol arka koltukta oturuyordu. Arabayı çalıştırdığında karşıdan gelen bir araba gördü. Yol dar olduğu için selektör yapıp, karşıdan gelene yol vermek için bir süre bekledi. Karşıdaki hareket etmeyince kendisine yol verildiğini düşünüp yola çıktı. İki apartman ilerlememişti ki diğer araç da hareket etti. Sokağın ortasında burun buruna geldiler.
Semiha Erol karşıdaki arabanın polis arabası olduğunu görünce, camını açtı ve ‘‘iyi nöbetler memur bey, biraz geri alabilirseniz geçebilirim’’ dedi. O gece Bayrampa Ekipler Amirliğinde görevli polis memuru Harun Çetinkaya(27) arabadan indiğinde, Semiha Erol tekrar, ‘‘iyi nöbetler, bana yol verdiğinizi zannederek yola çıktım, yol dar, geri gitmekte zorlanacağım bana yol verir misiniz’’ diye tekrarlardı. Ancak, ‘‘Araba kullanmasını bilmiyorsan kullanma' cevabını aldı. Tekrar, ‘‘lütfen yardımcı olun, siz görevinize dönersiniz ben de misafirlerimi bırakırım' dedi. Bu kez polis sesini daha da yükselterek, ‘‘Gecenin bu saatinde dışarı çıkmasaydın, iki sarışın kadın bu saatte nereye' dedi ve evraklarını istedi. Semiha Erol evraklarını verdi. Bu kez polisle ablası arasındaki konuşmayı duyan Sadettin Erol, arabadan indi ve ‘‘Memur bey hanım, ablam diğeri de eşim. Mesele arabayı geri almaksa alayım' dedi. Polis, Sadettin Erol'u farketmemişti, zira Semiha Erol'un arabasının camına asılı eşyaları onu kapatıyordu. Kardeşi arabadan inince Semiha Erol da indi. Kardeşine, arabayı kullanamazsın, diyerek karşı çıktı.
TOKATLADILAR
Polis, Semiha Erol'a sen ne yapmak istiyorsun deyince, ‘‘Memur bey kardeşim hem alkollü hem de ehliyeti yok. Arabayı kullanamaz.’ deyince, bu kez ‘‘Ooo iki bayan, bir de sarhoş adam’’ karşılığını aldı.
Bu arada diğer memur Haşim Özçelik'de(27) arabadan indi ve keselim cezalarını gitsinler, dedi. Semiha Erol, hangi konuda suç işlediğini sorunca karşılığında, ‘‘Bak bak bak senin dilin ne kadar da uzun’’ cevabını aldı. Polisler arabayı ve kendilerini aramak istedi ve Sadettin Erol'u arabadan indirdiler. Semiha Erol, ‘‘İkametimizin önünde ne suç işledik. Bizi niye arıyorsunuz’’ diye sormaya devam ediyordu.
Bu sırada mahalleli, sokağı kalabalıklaştırmıştı. Araba arandı fakat arama sonucunda bol bol kıyafet ve ayakkabı bulundu! İtirazları sürerken polis Haşim Özçelik, Sadettin Erol'a kelepçe takmak istedi fakat Sadettin Erol, ‘‘suçumuz ne, niye kelepçe taktırayım’’ diyerek karşı çıktı. Semiha Erol da aynı şekilde. İşte bu sırada polis memuru Harun Çetinkaya Semiha Erol'u saçından çekip iki kolundan tuttu ve duvara çarpıp tokat attı. Sadettin Erol, yapmayın diye feryat ederken onu da arabaya yaslayıp yumruklamaya başladılar.
Komşular ortalığı sakinleştirmeye çalışırken, Haşim Özçelik silahını çekti ve vuracağım sizi, diye bağırmaya başladı. O ana kadar arabadan inmeyen ve polis arabasını kullanan Salih Kundul(29) arkadaşının silah çektiğini görünce arabadan indi ve arkadaşını sakinleştirmeye çalıştı. Bu arbede yaşanırken komşular, Sadettin Erol'u bir binaya soktular. Memur Salih Kundul telsizle yardımcı ekip gelmesini anons etmişti. Sivil ekipler olay yerine geldiğinde, Semiha Erol'un üstü başı yırtık içindeydi. Sivil polisler eşliğinde eve çıktı ve üstünü değiştirdi.
Karakolda tekrar üstleri arandı ve Sadettin Erol nezarete atıldı. Semiha Erol ise polislerin yanında bekletildi. Karakolda, ‘‘ben dövüldüm rapor almak istiyorum’’ deyince Cerrahpaşa Hastanesine götürüldüler. Orada sadece alkol muayenesi yapıldı ve Sadettin Erol alkollü çıktı. Karakola dönüldüğünde Semiha Erol'un dövüldüğüne dair bir rapor hálá yoktu. Israrcı olunca bu kez Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne gidildi ve sadece Sadettin Erol için rapor alındı. Semiha Erol, ‘‘ben ne olacağım, ben de dövüldüm. Asıl rapor alması gereken benim’’ deyince, polis memurlarından biri doktorun yanına girdi. Beş dakika sonra çıktığında Semiha Erol da rapor almak üzere doktorun karşısındaydı. Rapora göre hem Sadettin Erol, hem de Semiha Erol'un kolunda morluklar vardı.
Semiha Erol’a arabasının bağlanacağı söylendi. Yaşanan olayın arabayla direkt bağlantısı yok, arabamı nereye götürüyorsunuz diye sorunca, memurlardan biri ‘‘Çağırın vakıftan bir çekici ödesin 200-300 milyon aklı başına gelsin. Sarışın, marışın bunda para çoktur’’ dedi. Karakolun bahçesinde olan arabasını, otoparka kendisinin çekebileceğini söyledi. Görevli bir memurla arabaya binip otoparka gitmek üzere yola çıkmışlardı. Memur, ‘‘sizin sinirleriniz iyice yıprandı, lütfen arabanızı ben kullanayım’’ deyince, Semiha Erol'la yer değiştirdi. Semiha Erol arabasını otoparka götürmek üzere yola çıktığında olaydan haberdar olan bazı tanıdıkları, karakolu aramış ve bu işte bir yanlışlık var, memurlar özür dilesin, konu kapansın demişlerdi.
POLİSLER GELMEDİ
Sabah olmuştu. Nezaretteki herkes savcılığa giderken Semiha Erol ve kardeşi, öğleden sonra saat üçe kadar karakolda bekledi. Neden gidilmediğini sorduğunda, ‘‘araba yok’’ cevabını aldı. Taksi parasını veririm yeterki gidelim deyince, bir taksi tutuldu ve Eyüp Savcılığına gidildi. Kardeşinin ve kendisinin ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldılar.
Semiha Erol, arabasını almak için gece gittiği otoparka vardığında, arabasını yerinde bulamadı. Arabasının bağlandığı söylendi ve 123 milyon ceza karşılığında ancak arabasını alabildi. Arabasının bağlanma sebebini sorduğunda, ehliyetsiz ve alkollü birine araç kullandırmak olduğu söylendi. ‘‘Polis arabasına selektör yaptığımda o saatte sokakta olan mahallenin gençleri, abla bize mi yapıyorsun diye sormuşlardı. Şahitlerim var. Arabamı ben kullanıyordum. Araç benim, kardeşim alkollü ve ehliyeti yok. Siz olsanız kardeşinize mi verirsiniz, yoksa kendiniz mi kullanırsınız’’ dediyse de bir işe yaramadı ve cezasını ödeyip nihayet evine döndü.
Semiha Erol, yaşadığı olayı hazmedemeyince polislerden şikayetçi oldu. Bayrampaşa Kaymakamlığı memurların sorgulanması iznini verdiğinde, dava açılabildi. Bir süre sonra Sadettin Erol'a duruşmanız var, yazan bir kağıt geldi. Sadettin Erol, ne olduğunu anlamadıysa da duruşmaya gitti ve karşısında o gece görevli polis memurlarını görünce şaşırdı. Haşim Özçelik, Salih Kundul ve Harun Çetinkaya, Sadettin Erol'u görevlerini yapmaya engel olduğu için mahkemeye vermişlerdi. Polislerden asıl şikayetçi Semiha Erol olmasına rağmen onun hakkında bir şikayet yapılmamıştı. Kendisi bu davada sadece tanık olarak gösterilmişti. Semiha Erol'un, üç polis memuru hakkındaki davanın ilk duruşması geçtiğimiz 4 Nisan günü yapıldı. Ancak polisler bu duruşmaya gelmedi. Polislerin açtığı dava ile Semiha Erol'un açtığı dava birleştirildi ve ikinci duruşma Temmuz ayına bırakıldı. Semiha Erol, hálá sarışın ve hálá gece sokağa çıkmaya cesareti var.
Tutanaktan polislerin İfadesi
Yol ağzındayken karşıdan gelen bir araba gördük. Yol verdik. Gelmeyince hareket ettik. Aracın direksiyonundaki Sadettin Erol otomobilden indi ve yanındaki Semiha Erol direksiyona geçti. Otomobilin yanına gidip bu şahışların otodan inmesini söyledik. Fakat tüm uyarılarımıza rağmen otodan inmediler ve olay yerinden uzaklaşmamızı, aksi takdirde üst düzeyde tanıdıklarını arayarak bizi şikayet edeceklerini söylediler. Daha sonra Sadettin Erol, bir eve kaçarak saklandı ve tüm uyarılarımıza rağmen çıkmadı ve binada bulunanları da rahatsız edecek şekilde bağırmaya başladı. Yardımcı ekip çağırdık ve bu ekibin yardımıyla şahısı yakaladık.