Onur ateş etti, bende silah yoktu
Güncelleme Tarihi:
Toygun ATİLLA/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Mart 24, 2005 01:49
Etiler’deki kanlı çatışmada karnından yaralanan Yılmaz Bektaş, hastanede verdiği ifadede, ‘Mustafa Saral, La Scala’daki kavga sonrası iki tarafı barıştırmak istiyordu. Daha sonra Onur telefon açıp emir verir gibi konuştu. Olay yerine gittiğimizde Onur silahını çekip havaya ateş etmeye başladı. Bende silah yoktu’ dedi.
Otomobil galerisi Royal Motors’ta 3 gün önce yaşanan çatışmada bir kişi ölürken, üç kişi yaralanmıştı. Olayda yaralanan, uyuşturucu kaçakçısı Hacı Muhittin Bektaş’ın oğlu Yılmaz Bektaş, tedavi gördüğü Florence Nightingale Hastanesi’nde kendine geldikten sonra polise ifade verdi. Bektaş ifadesinde şunları söyledi:
‘Mustafa Saral beni arayıp Nedim Keçeli ile Mehmet Merih arasında Serdar Ortaç’ın sahne aldığı Scala Bar’da çıkan kavgayı anlattı. Kendilerini barıştırmak istediklerini söyledi. Ben de, ‘Mehmet’in telefonunu vereyim. Olayı kendisi ile çözün’ dedim. Bu telefon konuşmasından 1 gün sonra İsmail Onur Özbizerdik beni arayarak sert bir ses tonuyla, ‘Kardeşim Mehmet’i al. Bizim Yeniköy’deki balıkçı lokantasına getir’ dedi. Telefondaki sert ses tonu ve emir veren ifadesi sinirimi bozdu. Bu telefon görüşmesini yaptığım sırada yanımda Atilla Havar vardı. Bana moralimi bozmamamı söyleyerek, ‘Onur arkadaşımdır. Ben konuşurum. Bir problem çıkmadan meseleyi tatlıya bağlarız’ dedi. Daha sonra Atilla beni aradı. Onur’la birlikte olduğunu ve Mehmet’i alarak Etiler’deki Royal Motors’a gelmemi, tarafları barıştıracaklarını söyledi. Ben de Mehmet’i alarak gittim. Onur ile el sıkıştık. Herşey normaldi. Aniden, ‘Yatın yere hepinizi yakarım’ diye bağırdıktan sonra silahı ile havaya ateş etmeye başladı. Ben kendimi yere attım. Bu arada vurulduğumu hissettim. Bende silah yoktu. Ben kimseye ateş etmedim.’
‘Mustafa Saral beni arayıp Nedim Keçeli ile Mehmet Merih arasında Serdar Ortaç’ın sahne aldığı Scala Bar’da çıkan kavgayı anlattı. Kendilerini barıştırmak istediklerini söyledi. Ben de, ‘Mehmet’in telefonunu vereyim. Olayı kendisi ile çözün’ dedim. Bu telefon konuşmasından 1 gün sonra İsmail Onur Özbizerdik beni arayarak sert bir ses tonuyla, ‘Kardeşim Mehmet’i al. Bizim Yeniköy’deki balıkçı lokantasına getir’ dedi. Telefondaki sert ses tonu ve emir veren ifadesi sinirimi bozdu. Bu telefon görüşmesini yaptığım sırada yanımda Atilla Havar vardı. Bana moralimi bozmamamı söyleyerek, ‘Onur arkadaşımdır. Ben konuşurum. Bir problem çıkmadan meseleyi tatlıya bağlarız’ dedi. Daha sonra Atilla beni aradı. Onur’la birlikte olduğunu ve Mehmet’i alarak Etiler’deki Royal Motors’a gelmemi, tarafları barıştıracaklarını söyledi. Ben de Mehmet’i alarak gittim. Onur ile el sıkıştık. Herşey normaldi. Aniden, ‘Yatın yere hepinizi yakarım’ diye bağırdıktan sonra silahı ile havaya ateş etmeye başladı. Ben kendimi yere attım. Bu arada vurulduğumu hissettim. Bende silah yoktu. Ben kimseye ateş etmedim.’