Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 03, 2004 19:12
O bir yemek fotoğrafçısı. Meslektaşları canlı mankenleri, kuşları, böcekleri görüntülerken o yumurta, kuşkonmaz ve çilekle çalışıyor. Çocukluğundan beri etrafındaki her şeyi bir fotoğraf karesi gibi gören Hülya Kolabaş (31), işletme yüksek lisansı için gittiği Amerika'dan fotoğrafçı olarak dönmüş.
Elle, Hillsider, Maison Française gibi dergiler için
yemek fotoğrafları çeken Kolabaş'ın müşterileri arasında Beyaz Fırın pastanesi ve The Wrap lokantası var.
‘‘Çocukluğumdan beri her şeyi fotoğraf karesi gibi görüyordum. Gördüğüm her şeyi mutlaka kadrajlıyorum. Sandalyenin ayağını, karpuzun kabuğunu, bir kahvaltı sofrasını, boş tabağı, kirli çatal bıçağı bile...’’
Hülya Kolabaş (31) ‘‘Neden fotoğrafçı oldunuz?’’ sorusunu böyle yanıtlıyor. Çocukluğundan beri ne olmak istediğini bilmesine rağmen ailesinin ve çevresinin baskısıyla üniversitede işletme okumuş. Çocukluk aşkı fotoğrafla buluşmak için üniversiteyi bitirmeyi hayal etmiş. Ama ne mümkün? Mezun olunca Ekinciler Holding'de çalışmaya başlamış. ‘‘Hayatım monotonlaşmaya başlamıştı. Masa başı bir iş yapıyordum, iyi kazanıyordum, ama istediğim bu değildi. Kendimi çok sorguladım’’ diyen Hülya Kolabaş işletme yüksek lisansı yapmak bahanesiyle Amerika'ya gitmiş. Gider gitmez özel bir fotoğraf kursuna yazılmış. Kurstaki eğitmenler Hülya'nın fotoğrafa bakış açısını beğenmiş, ‘‘Sende gelecek var, bu işin üzerine git’’ demişler.
YEMEKLERİ FARKLI GÖRÜNTÜLÜYOR‘‘5,5 sene Amerika'da kaldım. Ailem karşı çıkmasın diye bir taraftan fotoğraf eğitimi alırken diğer taraftan işletme mastırını tamamladım. İlk makinemi Amerika'da aldım. Fotoğrafın dışında başka bir iş yapmayacağım diye kendime söz verdim. Sadece bir kafede garsonluk yaptım, onun dışında hep fotoğrafla ilgilendim. Yeri geldi fotoğraf stüdyosu paspasladım, yeri geldi makineleri temizledim.’’
New York'ta yaklaşık altı farklı fotoğrafçıya asistanlık yapan Hülya Kolabaş yemek fotoğrafları konusunda uzmanlaşmış. Bunun iki nedeni var. Birincisi, yemek yemeyi çok seviyor. ikincisi, yiyecekleri 'farklı' görüntülemekten keyif alıyor. Hülya Kolabaş çalıştığı ve beğendiği fotoğrafçıları şöyle anlatıyor:
‘‘Moda alanında Howard Schatz'la çalıştım. 50 yaşından sonra fotoğrafçı olan bir isim. Manken olarak dansçıları kullanıyor. Sandi Fellman'ın yakın obje fotoğraflarını çok beğeniyorum. Felman'ın kelebekler, çiçekler ve sinekler diye kitapları var. Onunla da tanışma fırsatını buldum.’’
Hülya Kolabaş Türkiye'ye döndüğünde ilk olarak dergilerle çalışmış. Audi, Chat, Cosmopolitan, Country Homes, Elle, Hillsider, House Beautiful, Hülya, Gezi Travel, Maison Française, The Gate, Performans gibi dergilere yemek fotoğrafları çekmiş. Çektiği fotoğrafları görenler biz de aynısından istiyoruz diyerek, onu bulmuşlar. Beyaz Fırın için pasta, The Wrap için dürüm çekmiş. Kısa sürede yemek fotoğrafı deyince akla gelen üç beş isimden biri olmuş.
DOĞAL IŞIK ALTINDA ÇEKİYOR
Hülya Hanım'a ‘‘Yaptığınız işin bir hilesi var mı? Örneğin parlasın diye yemeklerin üzerine zeytinyağı falan sürüyor musunuz?’’ diye soruyoruz. Cevap veriyor: ‘‘Var ama ben böyle şeyler hiç yapmıyorum. Benim fotoğraflarım doğal ışık altında çekiliyor, parlatıcı kullanmıyorum. Meyve sebzelerin çürük olmamasına dikkat ediyorum o kadar.’’
Hülya Kolabaş New York'la İstanbul'u maddi açıdan karşılaştırdığı zaman Türkiye'de fotoğrafa gerçek değerin verilmediğini söylüyor. ‘‘Burada bir çok insan fotoğrafı deklanşöre basmaktan ibaret sanıyor. Şu kadar olsa olmaz mı diye pazarlık yapıyorlar’’ diyen Kolabaş, bu gibi durumlarda zor anlar yaşadığı için artık hiç kimseyle para konuşmuyormuş.
New York'ta İstanbul sergisi açtı İstanbul'da New York sergisi açacakHülya Kolabaş, New York ‘ta yaşadığı yıllarda bir sürü karma sergiye katılmış. İlk kişisel sergisini ise Soho'da açmış. İstanbul konulu sergide 19 adet siyah-beyaz fotoğraf satmış. İstanbul fotoğraflarını 1,5 aylık İstanbul tatilinde çeken Kolabaş, yoğunlukta Mevlevileri ve Ortaköy'ü görüntülemiş. Hülya Kolabaş yakında İstanbul'da iki sergi açacak. Biri 'New York' diğeri ise 'yemek'. Yemek konulu sergide insanlar fotoğrafta gördükleri yiyecekleri yeme fırsatını bulacaklar.