ONUN HAYATINDAN IKI HOLLYWOOD FILMI CIKAR

Güncelleme Tarihi:

ONUN HAYATINDAN IKI HOLLYWOOD FILMI CIKAR
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2014 09:14

Kenan Öner (56), 25 Nisan gecesi yakalandığında, Türkiye’yi dehşete düşüren cinayetler serisinin dosyası da açıldı. Bursa polisinin söylediği gibi Kenan’ın hayatından iki Hollywood filmi çıkar. Kimdir bu Kenan, karanlık labirentlerinde nasıl yok etti bunca canı…

Haberin Devamı

KENAN’ı ilk olarak 16 Ağustos 2009’da Yetenekli Bay Kenan, 2013 Temmuzu’nda da Babam bir katil başlıklarıyla haber yapmıştım. Geçen hafta yakalanıncaya kadar aklımın hep bir kenarındaydı. Ondan korkuyordum. İki haberde de kendisine ağır suçlamalarda bulunuluyor ama en ufak bir tepki vermiyor, yasal yola başvurmuyordu. Bu sessizliği korkutuyordu beni. Sessiz, zeki ve acımasız Kenan, yanı başıma kadar sokulup beni de yok edebilirdi pekâlâ…

Ablası emekli öğretmen Zeliha Bedel (62) ve üniversite öğrencisi oğlu C. ile diyaloğumuz hiç aksamadı. Abla ile oğul, Kenan’ın adalete teslim edilmesi için olağanüstü çaba gösterdiler ama cinayet perdesinin aralanması için yılların geçmesi, çok acı çekmeleri gerekti.

Kenan’ın ailesiyle tanışmamın nedeni, üçüncü sayfada gördüğüm küçük bir haberdi. 2008 Nisanı’nda İznikli emlak zengini yaşlı karıkoca Ahmet Refik ile Emine Öner, ortadan kaybolmuştu. Zeliha Bedel, anne-babasının bulunması için çalmadık kapı bırakmıyordu. Bursa, İznik Emniyeti’nin, savcılıklarının kapısını aşındırıyor, Cumhurbaşkanı’na mektup yazıyordu. “Kardeşim Kenan katil” diyordu. Çığlığı, üçüncü sayfalarda küçük bir haber olmaktan öteye gidemiyordu. Aradan bir buçuk yıl geçmişti. Zeliha Bedel’le bağlantı kurdum. Kenan hakkında anlattıkları ürkütücüydü.

OTLAR SARMIŞTI

2009 Ağustosu’nda tek başıma direksiyona geçip İznik’e, kayıp karıkocanın evine gittim. Kocaman bahçeyi otlar sarmıştı. Tek katlı müstakil ev, ıssızlığın ortasındaydı. Pencerelerdeki beyaz güneşlikler sımsıkı kapalıydı. Bahçenin dışında sıralanan kendilerine ait bitişik nizam ev ve dükkânların arka pencerelerinde hayat belirtisi yoktu. Çıtırdayan otların kapladığı sert toprak, fosseptik çukurun kapağı, yaşlı çiftin oralarda bir yerde olduklarını söylüyordu sanki. İznik’in ortasında ama bu kadar izole ve uğursuz yerden, kaçıp İznik Emniyet Müdürlüğü’ne ve Cumhuriyet Savcısı’na gittim. Kenan’ın suçlu olduğuna kanaat getirmişlerdi ama ortada ne cesetler ne de suç aleti vardı. Kenan aleyhinde delil elde edilememişti. Adaletin eli kolu bağlıydı.

24 EV VE DÜKKÂN KİRADA

Kardeşleri Muzaffer Öner ile Zeliha Bedel’in İstanbul’daki hayatı hakkında hiçbir şey bilmedikleri Kenan, İznik’te yaşayan parkinson hastası ve tekerlekli sandalyeye mahkûm babası Ahmet Refik ile annesi Emine Öner’i çok seyrek ve para istemek için ziyaret ediyordu. Meyve ve sebzecilik yapan çift, beş buçuk dönümlük arazilerini satıp kendilerine müstakil bir evle 24 daire ve dükkân yaptırmış, kıskandıran bir zenginliğe kavuşmuşlardı. Kiraları da Kenan’ın annesi elden toplayıp bankaya yatırıyordu.

BUHAR OLUP UÇTULAR

Kenan, 2008 Martı’nda İznik’e geldi. Anne-babasına bakmak için yanlarında kalacaktı. Zeliha Bedel, annesiyle en son 7 Nisan’da konuşmuştu. Sonraki arayışlarında hep Kenan çıktı telefona. “Annem komşuda, pazarda, eczanede, kira toplamaya çıktı” gibi cevaplar veriyordu. Hiç şüphelenmedi. Ta ki annesinin Bursa’daki doktor randevusuna kadar. Telefona yine Kenan çıkınca kuşkulanıp İznik’e geldi. Evde kimse yoktu. Kenan, evi terk etmişti. Komşular, kiracılar, kimse bir şey bilmiyordu. 12 Mayıs’ta kayıp başvurusu yapıp Kenan’ı sorumlu tuttu, cinayetle itham etti. Kenan da anne-babasının 21 Nisan Pazar günü saat 14.00’te tanımadığı kişiler tarafından minibüsle kaçırıldığını, kardeşlerinin kendisini mirastan mahrum etmeye çalıştıklarını iddia etti.

KOZU O GÜN VERDİ

Kenan’ı esas şüpheli haline getiren üç ay sonraki gelişmeydi. Polis, kayıp çiftin mal varlığını araştırırken bankada 1 milyon liraya yakın para, tapuda üç milyon lira değerinde bir ev, dükkân ve arsalarla karşılaştı. Ancak evlerden biri hacizliydi. Anne-babası Kenan’a 400 bin liralık borç senedi imzalamıştı. Kenan da anne babasını icraya vermişti. Kriminal incelemede evrak sahte çıkınca Bayrampaşa’daki evinde yakalanıp Metris Cezaevi’ne gönderildi. Üç ay sonra tahliye olsa da Bursa Cinayet Büro’nun 25 Nisan 2014’te evine baskın yapmasına neden olan işte bu sahtecilikti. Hakkında 3 yıl altı ay hapis cezası Yargıtay’da kesinleşince Bursa Polisi İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’ndan bu karara dayanarak arama izni almıştı. Anne-baba katili olarak altı yıl sonra yakayı ele vermişti.

Haberin Devamı

ISSIZ OLUM

İZNIK Emniyeti “Gömülmüş olabilirler” diye evin zeminini, duvarları, bahçeyi kazdı. Bahçedeki fosseptik çukuru boşalttı, ipucu bulamadı. Halı ve döşemelerde bulunan kana benzer örnekler laboratuvarda incelendiğinde sonuç alınamayacak kadar yetersiz olduğu anlaşıldı. SAT komandoları, İznik Gölü’ne daldı ama rastgele aramakla ceset bulmak imkânsızdı. Huzurevlerine bakıldı, eşkâle uyan kimse yoktu. Yaşlı çift, buhar olup uçmuştu sanki. İznik Emniyeti, miras nedeniyle çiftin üç çocuğundan kuşkulandı. Kısa bir süre sonra polisin dikkati Kenan üzerinde toplandı. Kayboluşu merak etmemiş, resmi başvuruda bulunmamıştı. Polis ifadeye çağırmadığı halde 40 sayfalık savunma yazısı göndermişti.

YARIN: ARKADAŞINI ÖLDÜRÜP YAKTI, PASAPORT VE OTOMOBİLİYLE TÜRKİYE’YE KAÇTI...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!