OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 05, 2003 00:00
Türkiye'nin ilk kadın seramik profesörü, balerin, ressam, güzellik kraliçesi ve manken... 2003 bu vasıfların hepsine birden sahip olan Jale YılmabaÅŸar'ın 40. sanat yılı. YılmabaÅŸar bu yıldönümünün ÅŸerefine AKM'de bir sergi açtı. Sergide sanatçının 40 yılı sergileniyor. Seramikler, halılar, duvar panoları, resimler ve bir de araba! Jale YılmabaÅŸar Ford Transit-Connect marka bir arabanın dış yüzeyini boyadı. Bu araç açık arttırmayla satılacak ve elde edilen gelir Türk EÄŸitim Gönüllüleri Vakfı'na bağışlanacak. Sergi 24 Ocak'a kadar açık. Sakın kaçırmayın! Ama sergiye gitmeden önce 64 yaşındaki Jale YılmabaÅŸar'ın hayat hikayesini mutlaka okuyun. Çünkü ondan öğrenilecek çok ÅŸey var!Jale YılmabaÅŸar makine mühendisi bir babanın iki kızından biri: ‘‘Babam Ãœniversiteyi Paris'te okumuÅŸ. Güzel sanatlara çok meraklıymış. Ablamın ve benim sanatçı olmamızı çok istedi. Bize 'Picasso doÄŸduÄŸunda Picasso deÄŸildi. Çalışın siz de Picasso olursunuz' derdi. Ben küçük yaÅŸtan itibaren sürekli resim yapardım. Evdeki gramofon plaklarını sıcak suda eritip vazo haline getirirdim. Ablam da eline makas vermedikleri için evdeki eski kumaÅŸları diÅŸleriyle keser bebeklerine elbise yapardı. Sonuçta ben seramikçi ve ressam, o da moda tasarımcısı oldu.’’1957'de AFS bursunu kazanıp bir yıllığına Amerika'ya gitmiÅŸ. Hem derslerinde, hem de okulda düzenlenen güzellik yarışmasında birinci olarak Türkiye'ye dönmüş. Ä°ÅŸte elleriyle çamurun buluÅŸması da o yıllara rastlıyor. Kolejde verilen seramik derslerinde yaptığı küçük heykeller hálá Amerika'da YılmabaÅŸar'a ev sahipliÄŸi yapan ailede duruyor.Türkiye'ye döner dönmez üniversite sınavlarına hazırlanmış. 1958'de Seramik Bölümü ile Bale Bölümünü aynı anda kazanmış. Hiperaktif kimliÄŸine yakışanı yapıp, iki bölüme aynı anda devam etmiÅŸ. Sabahları dokuzda seramik derslerine koÅŸar, akÅŸamüzeri beÅŸe kadar çamur yoÄŸurur, beÅŸten sonra da bale dersine gidermiÅŸ. Bütün gün çamur yoÄŸururken kamburlaÅŸan bedeni ancak bale derslerinde dik ve zarif bir hale dönüşürmüş.Uzun yıllar baleyle seramiÄŸi bir arada götürmüş. 18 yıl sonra yaÅŸlandığında da uÄŸraÅŸabileceÄŸi bir iÅŸi olsun istemiÅŸ ve baleyi bırakmış: ‘‘Benim ilk sevdam baleydi. Çünkü ne ben ne de Türkiye'deki diÄŸer insanlar seramiÄŸin ne anlama geldiÄŸini biliyordu. MesleÄŸimi anlatmak için tekstilciyim, çanak çömlek yapıyorum, derdim.’’ Seramik sanatının Türkiye'de geliÅŸmemesi Jale YılmabaÅŸar'ın yurtdışına gitmesine neden olmuÅŸ diyebiliriz. O yıllarda aklında tek bir ÅŸey varmış. O da yurtdışına gidip madalya kazanmak. Zaten bu hedefini de tekrar tekrar yakalamış. Mesela 1968'de Ä°talya'da, 1969'da da Münih'teki yarışmalarda aldığı altın madalyalar baÅŸarısının önemli kanıtları.HOROZ, KÖPRÃœ VE YIKIK EVLER Jale YılmabaÅŸar Türkiye'de ilk sergisiyle meÅŸhur olmuÅŸ bir sanatçı. 1963'te açtığı ‘‘Jale'nin Horozları’’ adlı sergiden sonra o da horozları da çok sevildi. 40 yıllık sanat hayatı boyunca Anadolu medeniyetlerin idol ve sembollerinden etkilendi. Horozlara köprüler ve yıkık evler eklendi. Ä°lk yaptığı horozlar sanat eleÅŸtirmenleri tarafından çok beÄŸenildiÄŸi için sanatçı o gün bugündür horoz motiflerini kullanıyor. Köprü ve yıkık evlerin ise daha dramatik bir anlamı var onun için. 1985'te boÄŸazda Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün yapımı sırasında evi yıkılmış. Çünkü köprünün ayakları evin üzerinden geçiyormuÅŸ. Bundan çok etkilenen sanatçı daha sonra sürekli köprü ve yıkık ev resimleri yapmaya baÅŸlamış. ‘‘Evimin yıkılmasına o kadar çok üzülmüştüm ki Ä°stanbul'u terk ettim. Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi'ndeki görevime ara vererek Münih Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümüne öğrenci olarak girdim.’’ Türkiye'de seramik profesörü olan YılmabaÅŸar'ın 46 yaşında resim öğrencisi olması bu hayat hikayesinden alınacak en büyük derslerden birisi. Hocalarından profesör olduÄŸunu saklayan YılmabaÅŸar, daha çok bilgiye ulaÅŸmak için hiçbir ÅŸey bilmiyormuÅŸ gibi görünmek gerektiÄŸini söylüyor. Tablolarının dünyaca ünlü ressamların eserlerinin sergilendiÄŸi Paris Grand Palais'de sergilenmesi de resimdeki kariyerinin göstergesi: ‘‘Seramikçi olduÄŸunuz zaman çamur yoÄŸuruyorsunuz sürekli, seramik fazlaca kuvvet gerektiriyor. Ama belli bir yaÅŸtan sonra resim yapmak daha güzel oluyor. 1984'ten bu yana da gitgide resim daha çok ön plana çıkıyor. Her heykeltıraÅŸ, seramikçi, zaten resim yapmıştır. Miro, Picasso, Matisse bunlara örnek verilebilir. Ben resim eÄŸitimi aldığımda büyük tepki aldım. Vay efendim büyük bir seramikçi, ne diye gidiyor da resim eÄŸitimi alıyor, diye. Ama düşünürseniz bir duvar panosu da aslında bir resimdir, resim bilginiz olmazsa onu yapamazsınız. Ben gelen eleÅŸtirilere aldırmadım ve resim eÄŸitimimi tamamladım.’’Disiplin ve çok çalışmak onun anahtar kelimeleri: ‘‘İlham gelmesini beklemem, günde 18 saat bir işçi gibi çalışırım. Ben sanat işçisiyim. Sabahleyin fırçayı elime almadan çayımı içmem, o gün iyi bir iÅŸ çıkaramadıysam gözüme uyku girmez. EÄŸer akÅŸam bir davetten döndüysem elbisemi deÄŸiÅŸtirmeden fırçayı elime alırım.NE SÖYLEDÄ°YSEM YAPTIM ‘‘Bugüne kadar ne söylediysem yaptım’’ diyor gururla. Yıllar önce Münih'te yaptığı bir basın toplantısında Avrupa'dan ve Amerika'dan TIR dolusu eÅŸya ile dönenlere inat TIR dolusu eserle döneceÄŸim, demiÅŸ. 2000'de Aygaz'ın sponsorluÄŸunda 180 eserini TIR'la Türkiye'ye getirip sergi açmış. Dünyanın üç yerinde aynı anda sergi açacağım, demiÅŸ, 1989'da aynı anda Paris, Zürih ve Münih'de bu iddiasını gerçekleÅŸtirip sergileri açmış. Yurtdışındaki sanatçılar gibi bir arabayı boyamak son yıllardaki en büyük idealiymiÅŸ, Ford Connect'i boyayarak bunu da gerçekleÅŸtirmiÅŸ oluyor ÅŸimdi. YılmabaÅŸar'ın yeni iddiası bir uçağın kuyruÄŸunu boyamak. Sanattaki bunca baÅŸarısından, sanatla iç içe geçen 40 yıldan sonra kár-zarar defterini şöyle kapatıyor: ‘‘Aslında mutsuz bir kadınım. Kadınlığımı yaÅŸayamadım. Çünkü zamanım olmadı. Bir de tabii ki yalnızlık. Jale olarak kendimi yüzde yüz bir insana adayacak durumda olmadığım için hayatım boyunca yalnız ve mutsuz kalmak zorundayım. Ama ben mutsuzken üretebiliyorum.’’ Åžimdi biraz da kendisiyle dalga geçerek şöyle diyor: ‘‘Ne milyarderler istedi de varmadım. EÄŸer onlarla evlenseydim, evimin kadını olacaktım. Çünkü zengin kısmetlerim iÅŸimi bırakmamı istediler.’’Onun ne yaptığı ortada: Durup dinlenmeden Jale YılmabaÅŸar olmak için çalışmak ve zirvede baÅŸarılı bir sanatçı olarak gururla oturmak.HOROZCU ANNENÄ°N KEDÄ°CÄ° KIZIJale YılmabaÅŸar bir kere evlenmiÅŸ. EvliliÄŸi eÅŸi Mimar Necdet Ertugan'ın onu oldu bittiye getirmesiyle gerçekleÅŸmiÅŸ. ‘‘O Tarabya Oteli'nin mimarıydı ben de otelin seramiklerini yapıyordum. Bir gün geldi ve 'cuma günü evleniyoruz' dedi. Yoksa benim hiç evleneceÄŸim yoktu...’’ Yedi yıl evli kalmışlar. EvliliÄŸinden geriye kalan en güzel ÅŸey, kendisi gibi ressam olan kızı Sedef. Sanat camiasında ‘‘kedici ressam’’ olarak tanınan Sedef, çocukluÄŸu boyunca annesiyle sergi sergi dolaÅŸmış. YılmabaÅŸar üniversitede hocalık yaptığı sıralarda Sedef'i sırtına alıp öğrencilere not verdiÄŸi günleri hiç unutmamış.Â
button