Güncelleme Tarihi:
Daha önce TMK 10. Madde ile yetkili Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen fail meçhul cinayetlere ilişkin dava dosyası, bu mahkemelerin kaldırılmasıyla nedeniyle Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti. Bu mahkemede görülen davanın ilk duruşmasına, davanın bir numaralı sanığı dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ve üç numaralı sanığı eski Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin “mazeretleri” olduğu gerekçesiyle katılmadı. Davanın tek tutuklu sanığı özel harekatçı polis Ayhan Çarkın ile tutuksuz sanıklar Emekli Yarbay Korkut Eken ve özel harekatçı polisler Ercan Ersoy, Seyfettin Lap, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Uğur Şahin ve Lokman Külünk hazır bulundu. Kimlik kontrollerinin ardından sanıklar savunmalarını yaptılar.
ONLARLA GURUR DUYUYORUM
Sanık Korkut Eken savunmasında, “Özel Harekat dairesinin eğitimcisiyim. Hiçbir emir, komuta yetkim yoktu. Ben arkadaşları yetiştirdim. Güneydoğu’da yaptıkları görevleri takip ettim. Hepsiyle gurur duyuyorum. Aslında benim bu davada isimim olmaması gerekiyor. Güneydoğu da terörle yapılan mücadele sırasında ismim deşifre oldu. Ancak arkadaşa (Ayhan Çarkın’ı kast ederek) zorla ismimi söylettiler” dedi.
AVUKATI ÇIKARMAK İSTEDİ
Eken’in savunmasına Ayhan Çarkın oturduğu yerden itiraz etti. Eken’in savunmasında ardından müşteki avukatlarından Barkın Timtirk, söz almak istedi. Ancak Mahkeme Başkanı Tekman Savaş Nemli’nin söz vermemesi üzerinde duruşma salonunda tartışma çıktı. Nemli, tartışma nedeniyle avukat Timtirk’in duruşma salonunda çıkarılması talimatı verdi. Ancak bütün müşteki avukatların itiraz etmesi üzerine Nemli, duruşmaya 10 dakika ara vermek zorunda kaldı. Verilen aranın ardından diğer sanıklar savunmalarını yaptı. Diğer sanıklar savunmalarında “kanunsuz hiçbir emir almadıklarını ve hiçbir kanunsuz eylemde bulunmadıklarını” ifade etti.
HER GÜN ÖLÜYORUZ
Sanık savunmalarının sonra müştekiler davaya katılmak istediklerini belirtti. Maktullerden Namık Erdoğan’ın kızı Begüm Erdoğan, “Babamın öldürülmesinin üzerinden 20 yıl geçti. Biz her gün ölüyoruz. Bütün sorumluların cezalandırılmasını istiyorum” dedi. Erdoğan’ın kardeşi Necdet Erdoğan da “Bu davayı 20 yıldır takip ediyoruz. Bir arpa yol alınmadı. Bu sistem mevcut anlayışla devam ettiği sürece bu cinayetlerin çözüleceğine inanmıyorum. Bu sistem demokratikleşmediği, Kürt halkıyla yüzleşmediği sürece bu cinayetler çözülmeyecektir” görüşünü dile getirdi. Yusuf Ekinci’nin avukat oğlu Sertaç Ekinci de “Babam uzi marka silahla öldürüldü. Bu tabancalar sadece devletin elinde olan silahlardır” dedi. Duruşmaya katılan ünlü yazar Tarık Ziya Ekinci de en karmaşık cinayetleri çözmeyi başarabilen Emniyet’in bu cinayetleri şimdiye kadar aydınlatmamasının manidar olduğuna dikkat çekerek, “Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in mutlaka burada dinlenilmesi gerekir” dedi.
DEMİREL VE ÇİLLER SANIK OLSUN
Avukatların savunmalarının ardından mahkeme sanıklara son sözünü sordu. Bu sırada söz alan sanık Ayhan Çarkın, tahliyesini talep ederek, göz yaşları içinde, “Benim ifadelerimle bu dava açılmıştır. Ancak buna rağmen ben tutukluyum. Madem ben tahliye edilmiyorsam başta dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, cinayetin azmettiricisi dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve MGK kararlarını alanların, burada sanık olmalarını ve tutuklanmalarını istiyorum. Ayrıca sıralı amir konumunda olan Ağar, Eken ve Şahin’in de tutuklanmaları gerekmektedir. Ekibin sivil kanadını olan kişilerin de tespit edilerek tutuklanmaları gerekmektedir” dedi.
AĞAR’A KÖTÜ HABER
Savunmaların ardından Mahkeme, daha önce gizli bir celse yapılarak, duruşmalara katılmama kararı verilen Mehmet Ağar için verilen duruşmalara katılmama kararının kaldırılmasına hükmetti. Ağar, ayrıca davanın sanıkları ile ayrı yargılanması için mahkemeye başvurmuştu. Verilen karar ile Ağar, başta Korkut Eken ve diğer sanıklarla birlikte aynı mahkeme salonunda bulunmak zorunda kalacak. Mahkeme, duruşmalara mazeretsiz olarak katılmayan sanıklar Nurettin Güven, Muhsin Korman ve Abbas Semih Sueri. hakkında yakalama kararı çıkartılmasına karar verdi.