OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 06, 2003 00:00
Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney, Can Yayınları sahibi yazar Erdal Öz'ün Defterimde Kuş Sesleri kitabında yer alan ‘‘Yılmaz, Denizler'in idamını engellemek için hazırlanan dilekçeyi imzalamadı’’ sözlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Fatoş Güney, ‘‘Onlar imza toplarken Yılmaz Güney, evinde Mahir Çayan'ı saklıyordu’’ dedi.Uzun yıllar Yılmaz Güney'le beraber yaşayan ve pek çok üstü örtülü olayın aslını bilen Fatoş Güney, Can Yayınları sahibi Erdal Öz'e tepki gösterdi. Fatoş Güney, şöyle konuştu: ‘‘Her insan, bir olayı naklederken onu kendi algıladığı biçimde yansıtır ve kendi yorumunu katarak anlatır. Bu yüzden, yazılanların ve anlatılanların büyük bir bölümünde O'nun gerçeğinin yansıtılmadığını, hatta yaşadığı bir çok olayın çarpıtılarak aktarıldığını gördüm. Bunun son örneği, sevdiğim ve saydığım bir dostum olan Erdal Öz'ün açıklaması oldu. Aynı günlerde, aynı Yılmaz Güney kendi hayatını, benim canımı ve karnımda taşıdığım çocuğumuzun da canını, sinemasını, şanını şöhretini ve tüm geleceğimizi tehlikeye atıyordu. Bütün Türkiye'de ev ev aranan ve bulunduklarında da teslim olmamaya ve çarpışarak ölmeye kararlı Mahir Çayan ve arkadaşlarını evimizin yatak odasının üzerindeki bölmede saklıyordu. Yine aynı Yılmaz Güney, aynı günlerde Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığı için mücadele eden öğrenci örgütlerine para ve silah yardımı yapıyor ve bunun için tutuklanıyor, Selimiye Askeri Cezaevi' nin hücrelerine atılıyordu. Hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 146/3 maddesinden dava açılıyor ve iki yılı aşkın bir süre yattıktan sonra 1974 genel affıyla kurtuluyordu.’’Fatoş Güney, ‘‘Bu kadar büyük riskleri göze alabilen bir adam, bir küçük imza için neyi düşünecek’’ diye sorduktan sonra şunları söyledi:‘‘Böyle bir iddianın neden ortaya atıldığına, cevap veremeyecek ve kendini savunamayacak bir insanın neden böyle bir duruma düşürüldüğüne anlam veremedim. Bugüne kadar anlatılan yalan yanlış bir sürü şeye cevap vermedim. Ancak, artık şunu söyleyebilirim ki ben de O'nunla hiç kimsenin olmadığı kadar uzun yıllar beraber olmuş ve O'nunla çeşitli olayları birlikte yaşamış bir insan ve tanık olarak, O'nun duygu ve düşünce dünyasıyla devrim ve demokrasi mücadelesini anlatan bir çalışma yapıyorum. Bunu hem bir kitap olarak hem de bir
film olarak yakında gerçekleştireceğimi umuyorum. İnanıyorum ki o zaman bir çok soru cevabını bulmuş olacak.’’ Erdal Öz ne yazmıştıİstanbul'da Onat Kutlar, Hüseyin Baş, Yılmaz Güney, bir de Fransız Sinematek'inin Başkanı, Taksim'de, boğaza bakan bir masanın başında
yemek yemiÅŸtik. O günlerde ben de Ankara'daki Sinematek'in başındaydım. Yılmaz'a imzalamasını söyledim. ‘‘Erdal bugünlerde başım beláda, imzalatma bana’’ demiÅŸti.Â
button