Güncelleme Tarihi:
Baş, CNNTürk’teki ifadelerini ise Hürriyet’e değerlendirdi, son dönemlerde AK Parti’de ön plana çıkan ‘siyaset dışı’ bazı isimlerin, partinin reform politikalarını oluşturan ve yöneten kişilere yönelik kullandığı dile sert tepki gösterdi. Bu kişileri “geçmişte bize AK Parti yerine AKP diyenler” olarak nitelendiren Baş, şunları söyledi: “Düne kadar bize AKP diyen, AK Parti demeyi reddeden bazı isimlerin, bugün partinin içine girip bize ‘hain’ değerlendirmesi yapmaları kabul edilir değil. Bizler siyasetçiyiz, bunların çoğunun kumaşında siyaset yok. Siyaset, tüm toplumsal sorunlara çözüm üretme yeridir. Bu kimliktekiler, çözüm üretmediği gibi, çatışma dili kullanıyorlar. Bu dili kullanan ve son dönemde öne çıkan bazı isimler, maalesef geçmişte bize AKP demekte ısrar edenlerdi.”
Baş, “büyük koalisyon” önerisinin de kişisel önceliği değil, realite olduğunu söyledi. Baş, tek başına iktidarın istikrar açısından daha kıymetli olduğunu belirterek, “Ancak önümüzdeki tablo maalesef bu değil” dedi. Baş, şunları söyledi:
GENİŞ TABANLI HÜKÜMET
“Sadece matematiksel baktığınızda bile bu görünüyor. En yüksek oyu almış iki siyasi parti var ortada. Toplumun geniş bir kesimini temsil edeceği için doğru olan budur. AK Parti, CHP, MHP üçlü koalisyon olsa daha da ideal olur. Burada kastettiğim geniş tabanlı bir hükümet kurulmasıdır. Türkiye’nin yakıcı problemleri var. Böyle bir dönemde millet olmak gerekir. Millet olmak demek kederde ve sevinçte bir araya gelebilmek demektir. Bir toplumun, bu özelliğini kaybetmesi çok büyük bir risktir. Millet olma duygumuzun en ok peştirilmesi gereken dönemdeyiz. Bu yüzden geniş tabanlı siyasi yapının oluşmasını savundum. Yoksa bu özel tercihim değil, siyaseten yakınlık duyma mesele değil. Şartlar tek partinin tek başına siyasetine imkan vermiyor. Bu şartlarda, gerçekçi ve aklıselim olan budur.”