Onlar açıldı biz kapandık

Güncelleme Tarihi:

Onlar açıldı biz kapandık
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2004 10:18

Ürdün Kralı Abdullah ile güzel eşi Kraliçe Rania Türkiye’ye gelince, “Bir onların karılarına bakın, bir de bizim politikacı eşlerine” muhabbeti yeniden başladı. Bugün Hürrriyet’in iki yazarı bu konuya değinmişti. Hürriyet ise, AKP’nin ilk iktidar günlerinde attığı “Onlar açıldı, biz kapandık” manşetini bu sefer yenileme gereği duymadı. Benim bir temel itirazım var bu tespite...

ÖNCE HÜRRİYET’İN İKİ YAZARINDAN ALINTI

Onlar Müslüman değil!

Emin ÇÖLAŞAN / Hürriyet, 19 mart 2004

Yurtdışına çıkmaya, oralarda görmeye gerek yok. Pek çok İslam ülkesinin en üst düzey yöneticileri, eşleriyle birlikte ülkemize geliyor. Onları medyadan izliyoruz.

Pakistan Devlet Başkanı.
Endonezya Devlet Başkanı. (Hanım).
Suriye Cumhurbaşkanı.
Bangladeş Başbakanı. (Hanım).
Son olarak Ürdün Kralı.

Kendileri -ya da eşlerinin- başları açık!

Bir bölümünü ülkemizde görmediğimiz Mısır, Türki Cumhuriyetler ve Kuzey Afrika'nın Müslüman ülkeleri...

Belki bir veya iki istisna ile eşlerinin başları açık... Ve hiçbirinden Atatürk gibi bir devlet adamı geçmemiş, devrimler yapılmamış.

Türban takmıyorlar. Niçin?

Onlar Müslüman değil ki!..


*

Fotoğraftaki acı gerçekler ve diğerleri...

Tufan TÜRENÇ / Hürriyet, 19 Mart 2004

Ürdün Kralı Abdullah'ın eşi Kraliçe Rania ile Emine Erdoğan'ın yan yana fotoğraflarını görünce içimi derin bir hüzün kapladı.

Fotoğrafa bakarken bir an kendi kendime, ‘‘Bu hanımefendilerden hangisi laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın eşi, hangisi bir Arap ülkesi olan Ürdün'ün kraliçesi’’ diye sormadan edemedim.

Kraliçe Rania, fotoğrafta tam Batılı bir kadın gibi çok şık ve modern giysiler içinde gülümsüyordu.

Emine Hanımefendi ise Arap geleneklerine uygun bir tesettür içindeydi. O da gülümsüyordu. (Nezaketsizlik yapmamak için kıyafetini değerlendirmiyorum.)

Sanırım bir yabancıya bu fotoğrafı gösterseniz ve ‘‘Kim kimdir?’’ diye sorsanız, doğru yanıtı mümkün değil veremez.

Bilmiyorum, bu fotoğraf karşısında AKP'liler ne düşünüyor?


*

HÜRRİYET’İN O MANŞETİNİ DE HATIRLATAYIM

Onlar açıldı biz kapandık

Hürriyet, 23 Aralık 2002

Müslüman ülkelerin başı açık 'first lady'leri ve kadın liderleri ön plana çıkarken, İslam dünyasındaki tek laik ülke olan Türkiye'de tam tersi bir durum yaşanıyor. AKP hükümetinde yer alan 24 bakandan 15'inin eşi türban takıyor.

3 Kasım genel seçimlerinin ardından oluşan Türkiye'nin yeni üst düzey yönetiminde, türbanlı eşler ağır basıyor. Başta AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, protokolde ikinci sırada bulunan TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Başbakan Abdullah Gül'ün eşleri de türbanlı. Kabinedeki 24 bakandan 15'inin eşi türban takıyor. Buna karşılık, Arap ve Müslüman ülkelerin pek çoğunda lider eşleri, açık saçları ile dünya kamuoyunun gündemine giriyor.

İslam dünyasının önde gelen ülkelerinde sadece lider eşleri değil, kadın liderler de çoğunlukla başı açık ve modern giysiler içinde görünüyor. Endonezya Devlet Başkanı Megawati ve Bangladeş Başbakanı Begüm Halide Ziya bunun en tipik örnekleri. Arap dünyası dışındaki İslam ülkelerinde de lider eşlerinin örtündüğüne pek rastlanmıyor. Pakistan ve Malezya'da lider eşleri kesinlikle türban takmıyor.


*

SONRA İTİRAZIMI SÖYLEYEYİM

Türkiye’nin bu açıdan iyi bir yolda olmadığı kesin. Yüzde elliden fazlaı oy alarak iktidar olan bir Süleyman Demirel’in (ki 40 yıl önceydi!), yüzde 45’le seçilen Turgut Özal’ın (ki geçerli inança göre Nakşibendi idi.) eşleri gayet modern kadınlar iken, 21’inci yüzyıla saçını gösterirse günaha gireceğine inanan bir Başbakan karısıyla girmemiz, tabii ki son derece üzücüdür. Ve korkutucu!

Ama bu açıdan Türkiye’yi Arap ülkeleriyle, Pakistan’la, Endonezya’yla karşılaştırmak yanlış.

Ermayla armut yani...

“Başı açık First Lady’leri şıklıkta birbiriyle yarışıyor” dediğimiz Pakistan’da, Fas’ta, Libya’da, ne bileyim Mısır’da, Ürdün’de yahut Suriye’de... şöyle demokratik, özgür bir genel seçim yapın da görelim, görelim bakalım “başı açık” tek “först leydi” kalıyor mu ortalıkta...

Meseleye bu açıdan bakmak belki laiklerin içine su serper, ama bizi yanıltır, doğru teşhisi engeller...

 

Haberin Devamı

Not: Üç kadından birinin okuma yazmayı adam gibi bilmediği, iki kişiden birinin ancak ilkokul seviyesinde eğitim aldığı, hâlâ töre cinayetlerinin işlendiği, kadınların kumaya eyvallah dediği, üç çiftten birinin "imam nikahı" ile evli olduğu bir memlekette, demokrasi çok acılı ve üzücü bir süreçtir. İnşallah Türkiye demokrasiyi yeniden düşünmek ihtiyacı duymaz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!