Güncelleme Tarihi:
BAZI ENDİŞELERİMİZ VAR
“Türkiye çok önemli görev üstlenmiş olsa da hâlâ süren bazı endişelerimiz var. Muhalifler ile rejim arasında çatışmasızlık kararı alındı. Türkiye daha yakın zamanda terör örgütü listesine aldığı, Tahrir el Şam gibi, terörist örgütlerle rejimle çatışmakta kararlı olan örgütlerle çatışmasızlık sağlayabilecek mi? Terör örgütlerinin çatışmasızlık kararına ne derece uyacağı bölgesel denklemin çözümünde anahtar rol oynuyor. Terör örgütleri ağır silahların çekilmesi kararını nasıl karşılayacak? Ya da çatışma başka bölgelere de kayacak mı? Bunlar hem Mehmetçikimizin ateş altında kalmaması açısından hayati önemde hem de bölgesel olarak yeni çatışmalara mı gebe olacağız, onu düşündürüyor.
ADANA RUHU CANLANMALI
Biz, CHP olarak, Adana Mutabakatı ruhunun yeniden masaya getirilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Türkiye ve Suriye’nin, tüm bu savaş ortamına ve düşmanlık iklimine rağmen, ‘bölgesel komşuluk’ anlayışıyla yeniden masaya oturması gerektiğini düşünüyoruz. İdlib üzerinde oluşan uluslararası sürece bağlı olarak, Suriye rejiminin bölgeyi terörist unsurlardan nasıl temizleyeceğini zaman gösterecek ancak bugünkü olaylardan anlaşılan, Lazkiye’yi de yeniden gündemimize almamız gerekeceği. Lazkiye üzerinden Kıbrıs’ı ve ‘özel ekonomik bölge’ projemizi konuşmak mümkün olacaktır.
OLUMLU DEMEK İÇİN ERKEN
(Mutabakatın Türkiye güvenliği açısından) Olumlu tarafları var, müdahale ile birlikte ülkemize terörist sızma kısa vadeli olarak önlenebilecektir umarım. Ancak bu mutabakatın bugünden bir yıllık bir süreç içinde düşünüldüğünde ve bölgesel çıkarların değişkenliğini de üzerine kattığımızda, süreci ‘olumlu’ olarak yorumlamanın erken olduğunu düşünüyorum. Zira, Türkiye sınırında hâlâ terör örgütleri mevcut.
ÖRGÜTLER SURİYE İLE BELİRLENSİN
Bu mutabakat, sadece silahsızlandırılacak bölgeyi ve iki ülkenin devriye görevlendirmesini belirliyor. Bu çerçevede, Suriye ile beraber masaya oturarak, hangi örgütleri ortak düşman belirleyeceğimizin altını çizmek gerekir. ‘Adana Mutabakatı Ruhu’ndan kastımız tam da budur.”