Oluşturulma Tarihi: Ekim 02, 2001 00:00
‘SEÇİLMİŞ krallar yargı istemiyor’ (30.9.2001) yazımız üzerine arayan DSP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan, ‘‘Meclis'te görülmesi gereken dikkate değer bir hareketi bir tek sen gördün ama teknik bir hata yaptın. Biz DSP'li Ali Arabacı'nın önerisine ret değil destek verdik’’ dedi. Doğru; 'kabul' yerine' ret' demişiz. Bu vesileyle düzeltme yaparken, Uluç Gürkan, Anayasa değişiklikleri görüşmelerinde dikkatlerden kaçan iki önerge üzerine şunları söyledi:‘‘Bunlardan biri dokunulmazlıkların sınırlandırılmasıyla ilgiliydi. Burada dokunulmazlıkların siyasi faaliyetler ve Meclis'teki oy ve sözler dışında tümüyle kaldırılmasını önermiştik. Ancak reddedildi. Aynı şekilde Başbakan ve bakanlar hakkındaki Meclis Soruşturması'nda, soruşturmayı Meclis içinde oluşacak bir komisyonun değil, doğrudan Yargıtay Başsavcılığı'nın yapmasını önermiştik. Ancak bu da reddedildi.Ancak Meclis'te elle sayımda kesin karar verilemeyip elektronik oylamaya geçildiği için, bu konularda Meclis'te önemli bir desteğin alındığı görüldü. Bu desteği 17 DSP'li ile öteki milletvekilli arkadaşlarımız verdi.Ne yazık ki, bu gelişmeleri son derece önemli olmalarına karşın medya hiç görmezden gelirken, kimin tarafından niçin yazıldığı bilinmeyen birtakım değerlendirmeleri muhtıra ve deklarasyon gibi yakıştırmalarla hak etmediği ölçüde büyütüyor. Oysa asıl olan Meclis'te yapılan doğru ve tutarlı işlerdi, bunlar kamuoyuna yansıtılmalıydı.’’SEÇİLMİŞ KRALLARBU yazımız üzerine Samsun'dan arayan Ayhan Hamlı ‘‘Seçilmiş krallar' yargılansın istiyorum’’ dedi. Hamlı'nın kardeşi İlhan Hamlı, astsubay üstçavuş olarak Kars'ta askerlik görevini yaparken PKK'lı teröristler tarafından şehit edilmişti. Abdullah Öcalan'ın yargılandığı davada müdahil olan Ayhan Hamlı, 9.4.2001 tarihinde, Öcalan'ın idam dosyasını Başbakanlık'ta tutarak Meclis'e göndermedikleri için Ecevit, Yılmaz ve Bahçeli hakkında, görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu.Samsun Cumhuriyet Başsavcı Vekili Bekir Sulçuk da, Ayhan Hamlı'nın şikáyeti üzerine şu kararı vermişti.‘‘İsnat edilen suç göreve ilişkindir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 100, TBMM İçtüzüğü'nün 107. maddesine göre Başbakan ve bakanlar hakkında soruşturma yetkisi TBMM'ye ait olup, başsavcılığımızın bu kişiler hakkında soruşturma ve kovuşturma yetkisi bulunmadığından, mevcut Anayasal sistem nedeniyle sanıklar hakkında da soruşturma açılmasına yer olmadığına...’’Ayhan Hamlı bu konuda ‘‘İdama karşı olunabilir, ama benim derdim hukuku yok sayanlarla usule ve hukuka aykırı keyfi davranış içinde olanlar. Sayın milletvekillerimiz, savcılarımızın yeterince baklava çalan çocuklarla meşgul olduklarını düşünerek, Başbakan ve bakanlarla uğraşmalarına gerek olmadığını düşünüyorlar demek ki’’ diye sitem ediyor.Huzurevinde huzursuzlukETİLER'deki Emekli Sandığı Huzurevi'nde bugünlerde bir huzursuzluk yaşandığını söylüyor okurumuz G.A.: Geçenlerde Huzurevi yöneticileri A Blokta kalanların 15 gün içersinde odalarını boşaltmalarını istemişler. Sebep olarak binanın depreme dayanıklı hale getirilmesini göstermişler. Ne zaman biteceği konusunda net bir şey yok ortada. Kimine göre 4 ay, kimine göre 1 yıl. Blokta kalan yaşlılar huzursuz. Bir kısmı kendi işini pek kendisi göremediği için kedine uygun bir düzen kurmuş. Yakınları gelip banyo yapmalarına ve çamaşır yıkamalarına yardım ediyor. Hemen hemen hepsi dertli. Bir kısmını İzmir'de bulunan huzurevlerine gönderileceğinden konu ediyorlar. Bu işler yazın yapılsa daha iyi olmaz mıydı? Bir de üstüne üstlük geçtiğimiz yaz aylarında badana-boya yapılmış. Bu ne pehriz, bu ne lahana turşusu? Madem böyle bir plan vardı; neden badana boya işleri yapıldı? Eğer bu söylenenler doğru ise devletin parası yine kimlerin cebine hortumlandı veya hortumlanacak?Ayrıca tek ve çift kişilik odalarda kalanlar yine aynı şekilde mi kalacak; bu insanların yakınları olmayanlar ve sakat olanlar var. Eşyalarını kim toplayacak, kim tekrar yerleştirecek, hepsi bir sorun.''Tanrı hepsine yardım etsin, ne diyelim.Özilhan’ın hesabı başkaTÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, ‘‘IMF ile anlaşarak milli gelirin % 6'sı seviyesine kadar çıkan faiz dışı bütçe fazlasının, % 3'lere çekilmesi sağlanmalı, aradaki fark reel ekonomiye aktarılmalıdır’’ demiş.Beyefendi aslında şunu diyor: ‘‘Benden borç al; o parayı bana ver, sonra da faiziyle birlikte ana parayı da ödersin.’’Başka bir haberde de ‘‘Özel sektörün gelirinin % 2.5'ini bürokrasiye rüşvet olarak verdiğini’’ belirtiryor. Kurulan tezgáha baksanıza...Beyefendinin aklına kişisel servetlerini kurumlarına aktarmak niçin gelmez? Yurtiçindeki toplam 36 katrilyon TL ve 30 milyar $ tasarruf hesaplarının sahipleri arasında, kendi üyelerinin ve firma sahiplerinin oranı nedir? Yurtdışındaki hesapları gündeme getirmiyorum.Dr.M.Atilla ÖNER-İSTANBULBugünleri mumla ararsınızMALİYE Bakanı Sümer Oral Bey'e... İçerisinde bulunduğunuz hükümetin inanılmaz becerisiyle her kesim inlemeye ve iflas etmeye başladı. Bunun yanında da tüm esnaf kesimi tam bir vergi açmazındadır. Gelin toplayamadığınız 2001 yılındaki KDV ve gelir vergilerini düşürün. Şöyle ki; hiçbir medeni ülkede olmayan % 26, % 18, % 40 oranlarında olan KDV'yi makul bir seviyeye indirin.Yine hiçbir medeni ülkede bulunmayan saçmasapan bir Gelir Vergisi var; o da hayat standardı. Böyle bir vergi sistemi olur mu? Sizler diyorsunuz ki vatandaşa 'ister kazan, ister kazanma, bana vergi ver'. Olur mu böyle bir sistem Sayın Bakanım.Eğer devletin biraz vergi toplamasını istiyorsanız, ucube KDV'yi makul seviyeye indirin. Ucube hayat standardını da 3 veya 4 yıl erteleyin ki vergi toplayın. Yoksa bugünleri de mumla ararsınız.Ömer YILGINCA-ADANAAyvalık da bitiyorAYVALIK şirin bir sahil kasabasıdır. Nüfusu 55 bin civarına olup buna Sarımsaklı Belediyesi'nin nüfusu dahil değildir. Yazları bu nüfus, turistler sayesinde yüz binleri bulmaktadır. Bizim ciddi sorunlarımız bulunmaktadır.Ayvalık iç denizinin açık denize iki bağlantısı var. Bunlardan biri Alibey Adasi ile Lale Adası arasında; diğeri de Ayvalık'a esas girişi sağlayan batıdaki açılış. Lale ile Alibey Adası arasındaki boğazın hemen iç tarafına
balık çiftliği kurdurulmuş olup, bu çiftlik sayesinde iç deniz iyice kirlenmiştir. Artık bu sene çok büyük deniz anaları, iç denizi kendilerine mekán tutmuşlardır. Yani deniz ölmek üzeredir. Gerek Belediye'ye, gerekse TURNEPA'ya bizzat; Ayvalıklılar'ın da valilik ve kaymakamlığa yaptıkları başvurular hep sonuçsuz kalmıştır. Neden bu kadar vurdumduymazlık; anlamakla güçlük çekiyorum.(Not: Devlet Hastanesi gerek doktor kadrosu ve gerek teçhizat bakımından çok zayıf... Her türlü ciddi vakalar İzmir ve Balıkesir'e sevk ediliyor. Ambulans yetersiz. Belediye'ninki ise içler açısı. Tansiyon ölçme aleti bile yok.)Yavuz GÜVENİR-İSTANBUL Sürgüne isyanM.Ü. İletişim Fakültesi'nin Nişantaşı'ndaki binası, depremden zarar gördüğü gerekçesiyle yeni öğretim yılına 5 gün kala tadilata alındı; eğitim 2 Ocak'a kadar durduruldu. 3000'e yakın öğrenci perişan durumda kaldı. Nerede okuyacaklarını bilemeyen öğrenciler, İTÜ'nün neden iki farklı rapor verdiğinine bir anlam veremiyorlar. Yaptıkları açıklamada, ‘‘Güçlendirme işlemi yaz döneminde neden yapılmadı? Rektör Turay Yardımcı neden susuyor? M.Ü.'nün diğer binalarında da deprem nedeniyle sorunlar olmasına karşın neden sadece Nişantaşı'ndaki değerli bir arazide bulunan İletişim Fakültesi boşaltılmak istendi? Yoksa bu arazi komşumuz olan Amerikan Hastanesi'nin sahibi
Koç grubuna mı satılacak? Çünkü Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin bu araziye inşa edileceği söylentileri 2 yıldır dillerden düşmedi. YÖK'ün gelişmelerden haberi var mı? Şaibeli durum karşısında bizler direneceğiz, sürgüne gitmeyeceğiz.’’ Bu arada Dekan Prof. Ünsal Oskay'ın emekliliğini istediği bildirildi.Taraf olmayan bertaraf olurFAZİLET'in kapatılmasından sonra yerine kurulan Saadet ve Ak Partiler'in İstanbul il örgütlerinin başına kim getirilecek?SP, örgütlenmede bir adım önde. Erbakan'a yakını, eski Fazilet'in İl Başkanı Numan Kurtulmuş, SP'nin İstanbul örgütünü oluşturmak üzere görevlendirildi. Kurtulmuş bir ay içinde belirleyeceği isimleri Genel Merkez'e bildirecek.Ak Parti'de ise işler biraz yavaş gidiyor. Bir kurucu üyeye ‘‘İl Başkanlığına kim getirilecek?’’ diye sorduk. MKYK'nın, görevlendirme kararını birkaç güne kadar açıklayacağını söyledi. ‘‘Bizde il başkanlığı için 40 isim geçiyor. Atama sürpriz olabilir’’ diyor.Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna gibi Eyüp, Gaziosmanpaşa, Güngören, Bağcılar, Pendik ve Kartal Belediye Başkanları henüz bir parti seçimi yapmadılar. Bunun sıkıntısını bazı belediyeler çekiyor. Dün yeni dönem çalışmalarına başlayan Şişli Belediye Meclisi'nde konu tartışıldı. Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün dediği gibi ‘‘Başkan artık taraf olsun; taraf olmayan bertaraf olur...’’GÜNÜN SÖZÜ‘‘Kendi halinde akıllı olmaktansa tüm dünyayla dalaşan kişi olmayı yeğleyin.’’(Baltasar Gracian)MESAJ TAVŞANLI'dan 'Atatürkçü personel' bir açıklama göndererek,‘‘ SSK Hastanesi Baştabibi Kemal
Aslan'ın kendisini savunan yazısını ibretle okuduk’’ dediler. Personelin inanılmaz iddialarından bazıları şöyle: ‘‘Kendisini baştabipliğe getiren Refahyol hükümeti döneminde hemşirelerin başını örtmeleri konusunda baskı yapmış mıdır? Bir hemşireye, giydiği eteğin boyunun kısa olmasından dolayı disiplin cezası vermiş midir? Hastanenin eskiye çıkarılan yatak vs. eşyalarını kendi tarikatının yurtlarına göndermiş midir? 'Hayır' için sünnet yaptığını söylüyor; doğru değil. Refahlı -şimdi AKP'li- belediyenin propagandasına yönelik sünnetler yapmıştır. (...) Baştabip ve kendi tarikatından olanlar Tavşanlı SSK Hastanesi'nin üstüne çöreklenmiş ve hastaneyi özel hastaneleri gibi kullanmaktadır. Sayın Yaşar Okuyan konuya el atıncaya kadar size daha çok şey yazacağız.’’
button