Güncelleme Tarihi:
Halkların Demokratik Partisi (HDP) 'Şehir Senin' sloganıyla 59 büyükşehir ve il belediye başkan ve eşbaşkan adaylarını açıkladı. HDP'nin 30 Mart'ta gerçekleşecek yerel seçimlerde aday olacakların tanıtıldığı aday tanıtım toplantısı İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Konferans Salonu'nda yapıldı.
Toplantıya, HDP eş genel başkanları Ertuğrul Kürkçü ile Sebahat Tuncel'in yanı sıra BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP milletvekilleri Levent Tüzel ve Sırrı Süreyya Önder, BDP milletvekilleri Mülkiye Birtane, Erol Dora, Adil Zozani, İbrahim Binici, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik katıldı. Salona ayrıca 'Şehir senin' pankartı asıldı.
Toplantı, 'Kürdistan için yaşamını yitirenler' anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
ERTUĞRUL KÜRKÇÜ: KÜRDİSTAN VE TÜRKİYE DE ÖZ YÖNETİM KURACAĞIZ
Daha sonra HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü yaptığı konuşmada, HDP'nin şu ana kadar belirlenmiş adaylarını açıklayacaklarını söyledi. Kürkçü, "Halkın kendi kendini yönetmesi için Kürdistan ve Türkiye'de bir öz yönetim kurmak için yola çıkıyoruz. HDP'nin yerel yönetimleri kadınların, çocukların, yoksulların, ayrımcılığa uğramış olanların yönetimi olacak" dedi.
Yüzde 50 temsil eşitliğinin geçerli olduğunu söyleyen Kürkçü, "Seçimlerin ilk adımını atıyoruz. Üç ayaklı uzun bir seçim sürecinde Türkiye yeni bir güne uyanacak ya da uyanmayacak. Çetin bir süreç başlıyor. Sorunları yerelden çözmeye başlamak için elimize iyi bir fırsat geçti. Bunu değerlendireceğiz" diye konuştu.
"KENDİ KENDİMİZİ YÖNETECEĞİZ"
Çözümü bekleyen bir krizin yaşandığına dikkati çeken getiren Kürkçü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hırsızlar yönetimi yerine zalimlerin yönetiminin gelmemesi için halkın kendi kendini yönetmesi için Kürdistan ve Türkiye'de bir öz yönetim kurmak için yola çıkıyoruz. Bu seçimlerin sonuçları hepimiz için çok önemli. Var olabildiğimiz ve var olabilmek istediğimiz yerlerde Karadeniz'den Ege'ye Kürdistan'a bayraklarımız dalgalanacak. Tüm kentlerde dalgalandıracağız. Herkes bizim kim olduğumuzu bilecek. Biz bu kentleri inşa edenlerin ama ücra köşelerinde yaşamak zorunda kalanların, kentin çöpünü süpürenlerin, yemeğini yapanların, bizim gibi bizim sözümüzü söyleyecek adaylar belirledik. Adaylarımızın banka hesaplarında hiçbir şey yok. Tertemiz alınlarıyla buradalar. Kendi yönetimimizi kurup kendi kendimizi yönetmek istiyoruz. HDP'nin seçimden anladığı budur. Sadece sandık sonuçlarıyla değil, meydanlara sokaklara halkın yaşadığı ve çatıştığı alanlarda kendi yönetimini belirleyecek. Halkın hesap sorduğu, çamurlu ayaklarıyla girdiği ve utanmadığı yerler olacak. HDP'nin yerel yönetimleri kadınların, çocukların, yoksulların, ayrımcılığa uğramış olanların yönetimi olacak."
DEMİRTAŞ'TAN ÜÇÜNÇÜ YOL VURGUSU
BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'da yaptığı konuşmada, ezilenlerin, farklılıkların, ötekilerin, yüzde 95'nin gözü kendilerinde olduğunu belirterek şunları söyledi: "Siyasetin bu kadar düştüğü, ayakkabı kutularına girdiği bir ortamda temiz siyaset için farklı kimlikler için önemli bir fırsat var önümüzde. Mart seçimleri HDP'nin Türkiye'de üçüncü yol, gerçek bir alternatifle çıkış yapacağı bir sesçim olacaktır. Halkın önüne iki seçenek koyuyorlar. Ya AKP'nin rant düzeninden ya da cemaatin komplo düzeninden yana olacaksınız. Başka bir seçeneğimiz yokmuş gibi. Halka umutsuzluk pompalıyorlar. Başbakanın çete, paralel devlet diye tanımladığı cemaat-AKP'nin 12 yıllık dayanışma sağladığı yapıydı. İlk kez duymuş gibi serzenişte bulunuyorsa bu iki yüzlülüğün daniskasıdır. Yolsuzluk operasyonları yaşanmamış olsaydı AKP-cemaat arasında ortaklık bozulmamış olsaydı bu ittifakın ülkeye yaşattığı zulmü görecektik."
"DUBLE YOLSUZLUK YAPILDI"
80 yıldır siyaseti vesayet altına alan rejim anlayışının 12 yıl içinde AKP operasyonlarıyla cemaat-AKP devletine dönüştürüldüğünü söyleyen Demirtaş, "Eski vesayet tasfiye edilirken, yenisinin oluşturulduğunu biliyorduk. Buna dikkat çekiyorduk. Ortaklık son derece tıkırında yürüdüğü için, bizimki buradan dualar yollarken araları iyiydi. Kış olimpiyatlarında Başbakan Pensilvanya'ya selam gönderiyordu. Hoca efendi de Başbakana 'ayağına taş değmesin' diye dualar ediyordu. O zaman paralel devlet değil miydi? AKP'nin yarattığı bu paralel devlet Türkiye'nin hücrelerine kadar işledi. Kendi yarattıkları canavar muhalif kesimlere yöneldi. KCK operasyonları. Tüm devrimci muhaliflere yöneldi. Bakanlar Kurulu'nda karar aldılar. Şimdi dönüp dolaşıp kendilerini vurdu. Rüşvet yolsuzluk yeni ortaya çıkmış değil. İktidara geldiklerinden bu yana 59 milyar dolarlık özelleştirme tarihinin 50 milyar doları AKP döneminde gerçekleştirildi. Bunların bir kısmı yola bir kısmı da yolsuzluğa gitti. Duble yolsuzluk yapıldı" şeklinde konuştu.
3 MHP'LİYE KARŞI
"İki egemen düzen ve anlayışla büyümesine izin verilmemiş, darbelerle yok edilmeye çalışılmış çizgiyi ortaya çıkaracağız" diyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rojava'da yaşanan budur. Tüm ezilenleri, kimlikleri bir arada tutan, eşit yaşamı inşa etme bağlamında bu çizgiyi hayata geçireceğiz. Tüm yapımızla, kitlemizle, kadromuzla HDP adaylarının başarısı için canla başla çalışacağız. Hepimizin ortak başarısı ve temsiliyetini gösterecekler. Kadın özgürlük mücadelesi yürüten kadın arkadaşlarımıza da başarılar diliyorum. Kadının Türkiye ve Kürdistan'da bu kadar güçlü siyasete girdiği bir süreci yaşıyoruz. Aday belirleme süreçlerinde eş başkanlık sistemiyle bu şekilde yaklaşıyoruz. Özellikle Ankara ve İstanbul'da 3 MHP'li adaya karşı HDP adayları büyük bir başarı sağlayacaktır."
SEBAHAT TUNCEL
HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, önemli bir süreçten geçildiğine dikkati çekerek, "Bizler demokrasi ve özgürlük güçlerinin deneyimleriyle başaracağız. Çıktığımız yolda onlardan farklıyız. Başka bir Türkiye ve dünya olacağına olduğu gibi başka bir yönetim olacağına inanıyoruz. Kapitalist, erkek egemen sistemine mecbur değiliz. Yeni bir zihniyet istiyoruz. AKP, CHP, MHP bu sistem çarkının devam ettirilmesinden yana. Biz bu insanlığın başına bela olan çarkın yerine yeniyi yaratacağız. Özgürlüklere, eşitliklere, demokrasiye inanıyoruz. Bizlerin olduğu yerde bunlar olacak. Erkek egemen siyasetin karakterini biliyoruz" diye konuştu.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER
Daha sonra aday tanıtımı için kürsüde söz verilen HDP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sırrı Süreyya Önder, CHP'yi ağır dille eleştirdi. Önder şunları söyledi: "Bizi bölücülük ile suçluyorlar. Bu da bizim altın madalyamız olsun. Buna alışkınız biz. 'Oyları bölmeyin' diyorlar. Biz bunu boşa çıkartmak için ilkesel olarak yaklaşımlarını sorduk. Kente dönük siyasetlerini söylemelerini istedik. Neo liberal dile sapmadan bunu yapmalarını istedik. Bize 'sizinle yan yana görünmemiz bize zarar verir' dediler. Bende onlara 'Biz buradaki temsilciler ve burada olmayan yoldaşlarımız bu ülkenin en şerefli insanlarıdır' yanıtını verdim. Ömrümüz zulüm ve faşizm ile mücadele de geçmiş. Bizim yanımızda durmak kendini bilene ve insan olana sadece şeref verir. Kim zarar vermiyormuş? Mansur Yavaş vermiyormuş? Deniz Gezmiş'e 'katil' Eşref Yağmurdereli'ye 'kör' diyen adam bunlara zarar vermiyormuş. Malatya'da da Mehmet Ali Ağca'yı aday gösterin kesin kazanırsınız."
SARIGÜL ELEŞTİRİSİ
Önder, kendisine sürekli “Neden CHP'ye saldırıyorsunuzö dendiğini belirterek, şunları söyledi: "Ben onların dediklerini söylüyorum. Hırsız dediğiniz adamı tuttunuz İstanbul'a aday yaptınız. Bu sizi utandırmayacak, yoksullar size zarar verecek öyle mi? Gezi direnişinde yitip giden Hatay'lı canlara marjinal diyen adamı gittiniz aday yaptınız. Bize de oylarımızı bölmeyin diyorsunuz öyle mi. Paramparça edeceğiz sizi paramparca. Alırsınız Mansur Yavaş'ı, Sarıgül'ü, Hatay belediye başkanını hep birlikte Maraş ve Sivas katliamlarının anmasına gidersiniz. Bizde oyunuzu bölmeyiz tabi gidecek yüzünüz varsa."