Güncelleme Tarihi:
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, TAPDK, “Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun” kapsamında televizyon programlarını da değerlendirmeye aldı.
Bu çerçevede bir televizyon kanalında yayınlanmakta olan “Papatyam” adlı dizide Metin Akpınar'ın sigarayla ilgili uyarıları nedeniyle sanatçıya televizyon kanalı ve yapımcı aracılığıyla teşekkür edildi.
TAPDK Başkanı Mehmet Küçük imzalı teşekkür mektubunda 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanunun amacının “kişileri ve gelecek nesilleri tütün ürünlerinin zararlarından, bunların alışkanlıklarını özendirici reklam, tanıtım ve teşvik kampanyalarından koruyucu tertip ve tedbirleri almak ve herkesin temiz hava soluyabilmesinin sağlanması yönünde düzenlemeler yapma” şeklinde ifade edildiği hatırlatıldı.
4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda ise, “tütün ve alkol tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ya da tıbbi nitelikteki her türlü zararlı etkileri önleyecek düzenlemeler yapmanın ve bunlarla ilgili kararlar almanın” Kurumun görevleri arasında sayıldığı kaydedilen mektupta, Dünya Sağlık Örgütünün de tütün ürünleri kullanımını, halk sağlığı için küresel bir sorun olarak kabul ettiğine dikkat çekildi.
-ÜNLÜ KİŞİLERİN MESAJLARI ÇOK ÖNEMLİ-
2004 yılında Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesine imza koyarak taraf olan Türkiye'nin Çerçeve Sözleşmenin amaç ve hedefleri doğrultusunda, Ulusal Tütün Kontrol Programı ve Eylem Planı hazırlayarak uygulamaya koyduğu da belirtilen mektupta daha sonra şöyle denildi:
“Özetlemeye çalıştığımız tütün kontrolü mevzuatı kapsamında, tütün ürünlerinin sağlık, ekonomik ve sosyal açıdan zararları konusunda halkın bilgilendirilmesi, eğitilmesi, bilinçlendirilmesi ve farkındalık yaratılarak bir tutum oluşturulması önem taşımaktadır.
Bu bağlamda, toplumda rol model olan ünlü kişilerin (sporcu, sanatçı, siyasetçi vb.) tütün ürünlerinin zararlarını ortaya koyan etkinliklere katılması,sinema filmleri, televizyon dizileri başta olmak üzere çeşitli medya programlarında tütün ürünleri kullanımına yönelik olumsuz tutum ve davranış sergilenmesi, tütün ürünleri tüketiminin kabullenilebilir bir olgu olmadığı mesajının yaygın bir şekilde verilmesinin halk sağlığı açısından önemli olduğu aşikardır.
Bu noktada “Papatyam” dizisinin yayımlanan bölümü; yapım, yönetim, senaryo ve oyunculuğuyla tütün kontrolü mücadelesinin medya boyutu kapsamında örnek bir uygulama olmuştur. Bu itibarla, toplumun geniş bir kesimi tarafından sevilerek izlendiği bilinen 'Papatyam' dizisinin yapımcıları başta olmak üzere, Star TV ve Mint Prodüksiyon yöneticileri ile emeği geçen herkese Kurumum ve şahsım adına teşekkür ederim.”
-AKPINAR DAHA SONRA ÜZDÜ-
Bu arada TAPDK Başkanı Mehmet Küçük, Papatyam dizisinde sigaranın zararları nedeniyle teşekkür ettikleri sanatçı Metin Akpınar'ın daha sonra yine aynı dizideki rakı muhabbeti nedeniyle kendilerini üzdüğünü söyledi. Televizyon dizilerinin izleyici üzerindeki etkisine işaret eden Küçük, AA muhabirlerine bu konuda şunları söyledi: “Televizyonda yayımlanan Papatyam dizisinde Metin Akpınar, oğlunun sigara içmesinin ne kadar zararlı olduğunu bir bölüm boyunca yoğun bir şekilde işledi. Çocukları koruma açısından, çocukların sağlığı açısından çok güzel mesajlar verdi. Çocuklar için de (babamız sigara içtiğinde daha erken yaşta sağlık problemleri yaşayabilir) şeklindeki düşünce, duygusal bir atmosferde çok güzel işlendi. Biz de Metin Bey'e teşekkür yazısı gönderdik.
Ama daha sonraki bir bölümde ise Metin Bey ısrarla televizyonda (torunlarım olmadan rakı sofrasına oturmam, rakı içemem) diye neredeyse yarım saat bu konuyu işlemiş. En sonunda torunlarıyla baş başa rakıyı yudumlamış. Biz, Metin Beye teşekkür yazısı göndermiştik, ama bu bölüme canım sıkıldı. Bu tarz
örnekler yanlış. Bunların televizyonlarda gösterilmesinin ve çocuklarımızı hedef alıcı bu tarz uygulamaların, gizli bir özendirme boyutu var. Gönül ister ki televizyon programlarında daha dikkatli olunsun. Dizileri RTÜK de kendi cephesinden değerlendiriyor. Ancak diziler ve diğer programlarda sağlığa zararlı ürünleri özendirici ve teşvik edici bu tür uygulamalara yer verilmemesi lazım.”