Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2002 16:50
Uzmanlar uyarıyor, oruç döneminin ardından ağır ve aşırı yemek yenilmesi halinde sindirim zorlukları ve ani tansiyon yükselmesi gibi rahatsızlıkların ortaya çıkabilir. Özellikle Bayram'da tatlılara ve bayram sonrasında beslenmemize dikkat etmemiz gerekiyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi'nden Uzman Diyetisyen Serpil Tüzüner, özellikle oruç tutanların, psikolojik olarak bayramda aşırı
yemek yeme eğilimine gireceklerini belirtti.
Bu kişilerin daha dikkatli ve dengeli beslenmesi gerektiğini vurgulayan Tüzüner, bayramda kişilerin normal yemek düzenine döndüklerini, ancak vücudun buna ayak uyduramayacağını kaydetti.
Bir aylık orucun ardından bayramda aşırı yemek yemenin gaz, hazımsızlık ve mide bulantısına yol açabileceğini anlatan Tüzüner, bayramlarda yanlış beslenme sonucunda hastanelerin gastroentroloji bölümlerine müracaatların arttığını ifade etti.
Tüzüner, kişilerin, tüm bu olumsuz durumlardan etkilenmemek için eski yemek yeme alışkanlıklarına yavaş yavaş geçmelerini önerdi.
ÖNERİLER
Bayramda az ve sık öğünler halinde hafif yiyecekler yenilmesini öneren beslenme uzmanı Tüzüner, şu uyarılarda bulundu:
- Güne hafif bir kahvaltı ile başlayın. Bir öğünde aşırı miktarda yemekten kaçının. Az ve sık yemek yeyin.
- Kızartmalar yerine haşlama yemeği tercih edin.
- Ağır hamur tatlıları, şekerler, aşırı yağlı, çok tuzlu,
kalori açısından yoğun yiyecekler yerine sebze ve meyve tüketimine ağırlık verin.
- Bayram ziyaretlerinde ikram edilen hamur tatlılarını az miktardayeyin. Çay, kahve gibi kafeinli içecekleri fazla tüketmeyin.
- Bayramda bilinçsizce çikolata ve tatlı tüketilir. Fazla çikolatave tatlı tüketimi, mide yanması, bağırsak bozuklukları gibi şikayetlere neden olur.
- Ramazan aylarında su tüketiminin az olmasından dolayı vücutta oluşabilen su kaybının yerine konulabilmesi için su ve sulu gıdaların tüketimine önem verin.
- Diyabetliler, kalp hastaları, yüksek tansiyonu bulunanlar, diyetinizi kesinlikle bozmayın.''
BAYRAMDA TATLIYA ÇOK DİKKATBu arada, Uludağ Üniversitesi (U.Ü) Tıp FakültesiŞef Diyetisyeni Sevinç Yetişen, ramazanda bir ay dinlenmeye çekilen midenin, bayramda tatlı ve hamur işi yiyeceklerle yorulmaması gerektiğini belirterek, bu yiyeceklerin fazla tüketilmesinin, hiper tansiyon, kalp ve damar hastalıkları ile diyabete zemin hazırladığını bildirdi.
Yetişen, ramazanda oruç tutmanın kişinin beslenme durumunu önemli ölçüde etkilediğini, ayrıca kan limiti, lipo protein, protein, C vitamini ve hemoglobin değerleri üzerinde de etki yaptığını kaydetti.
Yapılan araştırmalara göre, ramazan ayı boyunca toplam yiyecek alımı azaldığı için kilo kaybı görülmesi gerekirken, öğün sayısı ikiyeinmesine rağmen, tatlı ve tahıl ağırlıklı beslenen Türk toplumunda, nüfusun yüzde 25'inde kilo alımı görüldüğüne dikkati çeken Yetişen, oysa şekerli ve hamurlu gıda tüketimini azaltarak standart kiloyu yakalamanın mümkün olduğunu vurguladı.
Yetişen, ramazan süresince en çok karşılaşılan sorunlardan birininde, sebze, meyve ve su tüketiminin azalmasıyla oluşan konstipasyon (kabızlık) olduğunu belirterek, vücudun sağlıklı şekilde işlevini yerine getirebilmesi için her türlü gıdanın, ramazanda da düzenli olarak tüketilmesi gerektiğini söyledi.
''NE YAPMALI?''Ramazan süresince değişen beslenme alışkanlığının, biraz dikkat edilmesi durumunda, bayram sonrası yine eski şekline döneceğini ifade eden Yetişen, şunları söyledi:
''Ramazanda bir ay dinlenmeye çekilen mide, bayramda tatlı ve hamur işi yiyeceklerle yorulmamalı. Özellikle, ağır hamur tatlıları, kızartmalar, yağlı yiyecekler fazla tüketilmemelidir. Bayramın ilk günlerinde az ve sık aralıklarla sebze ve meyveye ağırlık vererek beslenmeli, vücudun eski düzenine dönmesi sağlanmalıdır.''
Yetişen, bayram ziyaretlerinde ikram edilen tatlıların nezaket gereği geri çevrilmediğine işaret ederek, ''Şekerli, yağlı yiyeceklerin fazla tüketilmesi, hiper tansiyon, kalp ve damar hastalıkları ile diyabete zemin hazırlıyor. Özellikle, 45 yaş ve üstü kişiler risk altında'' diye konuştu.