Önce mesaj sonra eylem
Güncelleme Tarihi:
Hürriyet gazetesine taşlı sopalı saldırı, sosyal medyada “Madımak gibi cayır cayır yakacağız Doğan Medya’yı” gibi mesajlarla başladı. Ardından taş ve sopalarla binaya saldıran yaklaşık 200 kişilik grup, güvenlik bariyerlerini aşarak içeride çok sayıda çalışanın olduğu binaya girmeye çalıştı, kapının camlarını kırdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gece katıldığı bir televizyon programındaki sözlerinin, internet sitesi hurriyet.com.tr’de veriliş şeklinden rahatsız olarak Hürriyet binasına saldıran kişilerin kimliğini belirlemek için polis araştırma başlattı. Sosyal medyadan paylaştıkları “Madımak gibi cayır cayır yakacağız Doğan Medya’yı” gibi mesajların ardından taş ve sopalarla İstanbul Bağcılar’daki binaya saldıran grubun içeri girmesi güçlükle önlenirken faciadan dönüldü.
Polisin gelmesiyle bina dışına çıkarılan grup protestolarını ve tehditlerini burada da sürdürdü. Emniyet yetkilileri binaya fiili saldırıda bulunan kişileri tespit çalışması başlattı. Kamera görüntülerinin inceleneceği, kimliği tespit edilecek saldırganlarla ilgili savcılığın talimatı doğrultusunda işlem yapılcağı belirtildi. Binanın dışında yolu kapatıp sloganlar atan gruptan bazı kişiler korkulukları aşıp, direkten indirdikleri Hürriyet bayrağını ateşe verdi.
Twitter’dan, “Hürriyet’in önünde yalan haberleri protesto ediyoruz ve şehitlerimiz için Kur’an okuyoruz.”, “Demirtaş, HPG, Zaman ve Hürriyet.. Arada hiç fark var mı?” diye mesajlar atan AK Parti Gençlik Kolları Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın, Hürriyet’in önündeki protestonun ön safında yer aldı.
‘SENİ BAŞKAN YAPTIRACAĞIZ’
Tehditler yağdıran kalabalığa seslenen Boynukalın şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanımız ‘400 tane vekil olsaydı burada çok daha güzel çalışmalar yapabilirdik ama maalesef yapamıyoruz’ dediğinde Aydın Doğan medyası çıktı ve geldi dedi ki, ‘400 vekil çıkmadığından dolayı Dağlıca baskını oldu.’ (Gruptan yuh, Aydın Doğan’ın tutuklanmasını istiyoruz sesleri yükseliyor). Bu noktadan sonra HDP’nin PKK’yla, PKK’nın Zaman Gazetesi ile, Zaman Gazetesi’nin de Aydın Doğan’la farkı kalmamıştır. Hepsi birer terör örgütüdür. Ve bu adamlara karşı bizim söyleyeceğimiz tek bir şey vardır. Her şey bunların karşısında, her yapılan şey saray gladyosu tarafından yapılıyor diyorlar. Her şeyi Cumhurbaşkanı başkan olamadığından dolayı yapıyor diyorlar. Ve onu engellemekten dolayı söz ediyorlar. Biz de şunu söylüyoruz. Bu seçimden sonra ne çıkarsa çıksın, 1 Kasım’daki seçimden sonra ne çıkarsa çıksın, seni başkan yaptıracağız, seni başkan yaptıracağız, seni başkan yaptıracağız. (Gruptan Recep Tayyip Erdoğan sloganları). Sadece Aydın Doğan medyası değil, bütün HDP’siyle, PKK’sıyla, bütün terör örgütleriyle ve ilk başta da Fethullahçı terör örgütüyle, biz başkan yaptırdıktan sonra onlar da defolup gidecek.”
Madımak gibi ama gözaltı yok
Eren Erdem (CHP İstanbul Milletvekili): Hürriyet’e yapılan saldırının sonuçlarını yerinde gördüm. Bu bir provokasyondur. Cumhurbaşkanı’nın ağzından çıkan bir sözü noktasına virgülüne dokunmadan yayınlamak suç değildir ve hiçbir medya organı bunları yayınladığı için tepki görmemelidir. Eğer bir tepki gösterilecekse sözü söyleyene göstermek gerekir. Özel mülke bir saldırı oluyor ve ciddi anlamda zarar veriliyor. Saldırıyı yapanlar binanın etrafından uzaklaşmadığı halde polis tek gözaltı yapmıyor. Polis Erdoğan’ı öven sloganlar attığı için olsa gerek bir gazeteyi adeta ikinci Madımak misali yağmalamaya çalışan anlayıştan tek bir kişiyi gözaltına almıyor. Bu da yargıyla beraber emniyetin de bu hususta ne kadar ürkek olduğunun göstergesi.”
hurriyet.com.tr'ye re'sen soruşturma
BAKIRKÖY Cumhuriyet Başsavcılığı, hurriyet.com.tr’nin önceki akşam yayınladığı “Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dağlıca açıklaması: “400 vekil alınsaydı bunlar olmazdı” tweet’ine ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçundan re’sen soruşturma başlattı. Başsavcıvekili İdris Kurt, Hürriyet Gazetesi’nin internet sitesi hurriyet.com.tr yetkilileri hakkında ‘Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın söylemediği bir sözü çarpıtarak algı operasyonu yapıldığı’ iddiasıyla re’sen soruşturma açtı.
Zaman’a da soruşturma
Başsavcılık, Zaman Gazetesi’nin Twitter hesabında yayınlanan “Erdoğan, Dağlıca’daki hain saldırıyı değerlendirdi: ‘400 vekil verilseydi olmazdı” mesajıyla ilgili de ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan re’sen soruşturma başlattı.
Suç duyurusu
HÜRRİYET Gazetesi’ne düzenlenen saldırının ardından gazete avukatları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcılığa sunulan dilekçede, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı ve İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın ile gençlik kolları üyeleri ve kimliği belirlenemeyen protestocuların mala zarar verme, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal, suç işlemeye tahrik ve hürriyeti tahdit suçlarından yargılanmaları talep edildi.
Hürriyet Gazetesi’nin avukatları Şehnaz Yüzer, Erem Turgut Yücel ve Eren Şener, saldırının ardından dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu.
Gazetenin Bağcılar’daki yönetim binasına gece yarısı gelen yaklaşık 200 kişinin tehditler savurduğu, binaya zorla girdiği, demirbaşlara zarar verdiği, güvenlik görevlilerine saldırdığı ve binayı 3 saat ablukaya aldığı anlatılan suç duyurusu dilekçesinde özetle şöyle denildi:
TERÖR SUÇU KAPSAMINDA
“Şüpheliler eylemlerini çeşitli sosyal ağlar üzerinden bilinçli ve planlı bir şekilde, yoğun bir kast ile belli bir amaç doğrultusunda gerçekleştirmişlerdir. Dolayısıyla organize ve örgütlü bir eylem olduğu, bu sayede çok geniş kitlelere yayıldığı, bizzat bu paylaşımları yapan şahısların yine Twitter ve benzeri ağlar üzerinden eyleme katıldıklarını ikrar etmeleri ile ayrıca kanıtlanmıştır.
Gazete önünde örgütlü bir biçimde toplanan şüpheliler sloganlar eşliğinde, korku ve panik ortamı yaratarak basını ve çalışanlarını tehdit etmişler, halkı galeyana getirmeye ve müvekkilimize karşı suç işlemeye teşvik etmişlerdir. Bu eylemlerin Terörle Mücadele Kanunu’nun 1. maddesinde ifade bulan temel hak ve özgürlüklerden ifade özgürlüğü, kamunun haber alma hakkı ve basının haber verme hakkını engellemek amacıyla yapıldığı açıktır. Ülkemizin en köklü, güvenilir ve tarafsız medya organının bu şekilde, üstelik bir milletvekili ve parti mensubu olduğunu belirten kişilerce hedef seçilmesi, son derece vahim bir olaydır. Bu nedenle tarafımızdan belirlenen Abdurrahim Boynukalın ve belirlenecek diğer kişilere kamu davası açılmasını talep etmek zorunluluğu doğmuştur.”
