Önce Fransız sonra türbanlıyız

Ben önce Fransız vatandaşıyım. Fransa’yı seviyorum, Cumhuriyeti seviyorum. Fakat Müslümanım, dini inancım gereÄŸi türban takıyorum ve Fransız bayrağını türban yapmakla bu mesajı vermek istiyorum. Fransa'nın sembolleri, ‘Özgürlük, EÅŸitlik, KardeÅŸlik’tir, bu kurallara uyuluyorsa benim devlete karşı gelmek için deÄŸil inancım için taktığım türbanıma da devlet karışmamalı.TARÄ°H 17 Aralık. Saat 16.30. Yer, Elysee Sarayı. Fransa CumhurbaÅŸkanı Jacques Chirac, hükümet üyeleri, din adamları, eÄŸitimciler ve laiklik komisyonu üyeleri önünde tarihi kararını açıklıyor: ‘‘Dini baÄŸlılıkları açıkça gösteren sembollerin takılması, kamu okullarında yasak olmalıdır. Bunun için bir yasa gereklidir, laiklik cumhuriyetin en büyük kazanımlarından biridir. Bu, toplumsal ahengin ve ulusal baÄŸlılığın oluÅŸumunda önemli rol oynamaktadır, zayıflatılmasına izin veremeyiz. Türban, Ä°slami örtü, buna ne ad verirseniz verin, kippa ya da büyük boyutlardaki haç, bunların devlet okullarında yeri yoktur. Devlet okulları laik kalacaktır. Bunun için de bir yasa gereklidir.’’ Chirac, bu sözleri söyleyerek parlamentoda ‘‘Laiklik Kanunu’’ hazırlanmasına yeÅŸil ışık yakarken, hararetli bir tartışmayı da ateÅŸledi. Türban dosyası dizimizde söz bugün türban yasağına karşı çıkanlarda ve onları destekleyenlerde. Ä°ÅŸte söyledikleri... Türbanlı gençlerin görüşünü alırken Paris Cumhuriyet meydanında toplanıp gösteri yapanlar arasında dikkatimi çeken ve başındaki türbanı Fransız bayrağının renklerinden yapan bir genç kıza sordum; Bayrağı ne amaçla türban yaptın?Yanıtı çok çarpıcı:Ben önce Fransız vatandaşıyım. Fransa'yı seviyorum, Cumhuriyeti seviyorum. Fakat Müslümanım, dini inancım gereÄŸi türban takıyorum ve Fransız bayrağını türban yapmakla bu mesajı vermek istiyorum. Fransa'nın sembolleri, ‘Özgürlük, EÅŸitlik, KardeÅŸlik’tir, bu kurallara uyuluyorsa benim devlete karşı gelmek için deÄŸil inancım için taktığım türbanıma da devlet karışmamalı.Ä°sláma saldırıyorlarFouad Alaoui (Fransa Ä°slam Konseyi BaÅŸkan Yardımcısı ve Müslüman KardeÅŸlere yakınlığı ile tanınan Fransa Ä°slam Organizasyonları BirliÄŸi Genel Sekreteri) ‘‘Stasi Laiklik Komisyonu'nun okullarda dini simgeleri yasaklamasını hazmedemiyoruz. BaÅŸta türban olmak üzere dini simgelere yasak getirecek kanun hazırlama teklifi kabul edilemez. Bu temel özgürlüklerden biri olan din özgürlüğünü kısıtlamaktır. Stasi raporu bazı bölümlerindeki eleÅŸtirilerinde daha da ileri gidiyor ve dördüncü bölümünde ‘Fransız kamuoyu cinsiyet ve kadınlarla erkeklerin bir arada olma (Mixite) özgürlüğünün kısıtlanmasını kabul edemez' diyor. Aslında bu cümle ile Müslümanlar hedef alınıyor. Ä°slan dinine saldırılıyor. Özgürlük... EÅŸitlik...Türban konusu uzun süredir Fransa'nın gündeminde. Önceki gün Paris'in Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan 3 binden fazla müslüman, dini sembollere yasak getirilmesini protesto etti. Türbanlı bir genç kız, alnına mavi, beyaz ve kırmızı renklerden Fransız bayrağı yapıp, yüzünün bir yanına ‘‘Özgürlük’’ diÄŸer yanına ‘‘EÅŸitlik’’ yazmıştı. Başına Fransız bayrağı geçiren bir baÅŸkasının pankartında ise ‘‘Benim ibadet özgürlüğüm pazarlık konusu deÄŸildir’’ yazıyordu. Kadın kötü davrandı erkek doktor istedimParis'in Choisy-Le-Roi banliyösünde yaÅŸayan Feyza hanım (30), Ahmet OÄŸraÅŸ adlı iÅŸadamıyla evli ve ne eÅŸinin ne de baÅŸka kimsenin tesiri altında kalmadan, sadece dinin icaplarını yerine getirmek için türban taktığını belirtiyor ve ÅŸunları söylüyor: ‘‘1997’de Fransa’ya yerleÅŸtim. Alt katta çok iyi bir Fransız komÅŸum vardı. Ancak dini simgeler ve türban olayının gündeme gelmesi durumu deÄŸiÅŸtirdi. Bir gün karşılaÅŸtığımızda bana ‘JimnastiÄŸe ve yüzmeye gidiyorum' deyince ben de ‘çok güzel, eÄŸer sadece kadınlar için bulsam ben de giderdim' dedim. Birden yüzü deÄŸiÅŸti ve ‘DeÄŸiÅŸtirin artık kafanızı, hem Avrupa BirliÄŸi'ne girmek istiyorsunuz, hem de yaptığınıza bakın, sen çıplak mısın ki adamlar sana baksınlar, deÄŸiÅŸtir artık bu kafanı' dedi ve sinirli bir ÅŸekilde sırtını dönerek çıktı. Benimle her gün sohbet eden bebeÄŸi olan bir baÅŸka doktor komÅŸum olaylar öncesi karşılaÅŸtığımızda çocuÄŸunu okÅŸayıp severken sohbet ediyorduk. Bu olaylardan sonra bir gün yine çocuÄŸu okÅŸamak için elimi uzattım, birden sinirli bir ÅŸekilde ‘çocuÄŸu elleme' diyerek çekti. Åžimdi herkes Müslüman kadınların erkek doktor istemediÄŸi tartışmalarını da yapıyor, ben hastaneye doÄŸum için gittiÄŸimde kadın doktor vardı ama bana örtülü olduÄŸum için o kadar kötü muamele etti ki, inanın bir köpeÄŸe öyle muamele edilmez. Oradan aÄŸlayarak çıktım ve eÅŸime dedim ki ‘mümkünse lütfen erkek doktor bulalım, hiç olmazsa bana insan muamelesi yapsın.' Bir dahaki randevumuzda ısrarla erkek doktora gittik ve çok iyi davrandı, o doktordu bende hastasıydım.Türbanı çıkarıp okulu bitirdimEvin diÄŸer gelini Belgin de türbanlı. Åžunları anlatıyor: Orta okula giderken ilk bir sene bir ÅŸey demiyorlardı. Ya sadece spor dersinde türbanı çıkartıyorduk, sonra kimya-fizik derslerinde çıkarttırdılar, çıkartmayanları derslerine sokmayan öğretmenler vardı. Daha sonra okula türbanla gidemeyeceÄŸimizi bildirdiler. Gitmeyi denedim okulun bahçesine bile sokmadılar, halbuki bazı okullarda halen müsamaha ediyorlar ve derslerde türbanı çıkartmak ÅŸartıyla kabul ediyorlardı. Ben de ortaokulu bitirmek istediÄŸimden ve ailemin isteÄŸi de bu yönde olduÄŸundan okula türbanı çıkartarak devam edip bitirdim ve okuldan ayrılarak Açık Öğretim Lisesi'ne devam ettim.Müslümanlar sakin olsunHaydar Demiryürek (Fransa Ä°slam Konseyi Genel Sekreteri) Laiklik kanununu çıkartmak, bütün sorunları ortadan kaldırmayacağı ve kız öğrencilerin bir kısmının Cumhuriyet okullarından vazgeçecekleri endiÅŸesini beraberinde getiriyor. Bugün Fransa'da hastanelerde istediÄŸiniz, seçtiÄŸiniz doktora muayene olabiliyorsunuz fakat Laiklik kanunu rapordaki tavsiyelere göre çıkarılırsa bu seçme hakkının kısıtlanması söz konusudur. Fransa Ä°slam Konseyi tüm bu konuları Ocak ayı başında bölge baÅŸkanlarıyla yapmayı planladığı bir toplantıda ele alacak ve tartışıp bir karara varacaktır. Biz, Ä°slam Konseyi olarak bu kanundan etkilenecek insanlarla genç kızların dışlanma hislerini anlayışla karşılıyor ve Fransa'da yaÅŸayan müslümanları, sükunete, karşılıklı saygıya davet ediyoruz.Dünya 11 Eylül öncesi de vardıAhmed Bakcan (Milli Görüş'ten, Fransa Ä°slam Konseyi ‘İle de France’ bölgesi Genel Sekreteri, Sosyal ve BeÅŸeri Bilimler Doktoru) Chirac'a teslim edilen Laiklik Raporu'nun her ÅŸeyden önce, Raffarin Hükümeti'nin kan kaybına uÄŸradığı ve siyasi arenada hızla iniÅŸe geçtiÄŸi bir dönemde böyle çıkması toplumun saÄŸduyulu kesimini derinden düşünmeye sevk etmektedir. Ä°kinci olarak, 2004 yılında yapılacak olan yerel seçimlere yaklaÅŸtığımız ÅŸu günlerde böyle bir kararın verilmesi, ırkçı parti, Milli Cephe'nin söylemleri arasında bulunan ve diÄŸer siyasi partileri müslümanlara ve Ä°slam'a tavizler vermekle suçlayan söylemlerine karşı alınmış siyasi bir karar olabileceÄŸi kanaatindeyim. Üçüncü bir sebep olarak da herkesin bildiÄŸi gibi ‘11 Eylül dramının’ dünya üzerindeki etkilerinin Fransa siyasetine de bir nebze yansımış olduÄŸunu fark etmemek mümkün deÄŸildir. Fakat, dünyanın 11 Eylül öncesi de varolduÄŸunu'' unutmamak gerektir.Â