Önce Dışişleri Bakanı Aras sonra Atatürk öldürülecek

Güncelleme Tarihi:

Önce Dışişleri Bakanı Aras sonra Atatürk öldürülecek
Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2006 00:00

Avusturya devlet arşivlerinde 70 yıl sonra ortaya çıkan gizli bir belge, iki Ermeni ve iki Türk’ün Atatürk’e ve genç cumhuriyetin devlet adamlarına karşı planladığı suikastın ayrıntılarını ortaya çıkardı. Hürriyet, korkunç suikast planını ayrıntılarıyla anlatan Avusturya istihbarat belgesine ulaştı.

Suikast iki aşamada gerçekleşecekti. Düzceli Recep Çavuş ve Gönenli İsmail adlı iki Türk ile Bahçecikli Şerbetçiyan ve Pazarköy/Yeniköylü Vahram Çavuş adlı iki Ermeni, Viyana’da bir araya gelerek Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’a yapılacak birinci suikastı planlayacaktı.

AVUSTURYA Devlet Arşivleri’nde bulunan ve Avusturya Başkanlığı ile Avusturya İstihbaratı’nın resmi iç yazışması olan bir belge, 1935 yılında iki Ermeni ile iki Türk vatandaşının Mustafa Kemal Atatürk ve dönemin Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü Aras başta olmak üzere, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet adamlarını öldürme planlarını ortaya çıkardı. Hürriyet, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. İnanç Atılgan’ın, Avusturya resmi arşivlerinde ulaşıp Türk Tarih Kurumu’na teslim ettiği belgeyi ilk kez açıklıyor.
/images/100/0x0/55eb50bdf018fbb8f8b95c61


5 Ocak 1935 tarih ve "Ad NPA K 780 Z1.30.248-13/35" numaralı belge, Avusturya Başbakanlığı tarafından Avusturya İstihbaratı’na gönderilmiş resmi bir yazışma. Belgeye göre, 1935 yılında Türk Dışişleri Bakanlığı Viyana’daki Türkiye Büyükelçiliği’ne, Atatürk ile birlikte hemen hemen bütün devlet adamlarına yönelik suikast hazırlığını ve bu hazırlığın ayrıntılarını bildiriyor.

İLK HEDEF ARAS

Elçilik kanalıyla Avusturya Başbakanlığı’na aktarılan bilgiler arasında, iki kademeli "suikast zinciri"nin Avusturya’da planlanacağı bilgisine yer veriliyor. Zincirin birinci kademesi ve ilk hedef olan Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’a yönelik suikastın Avusturya’da gerçekleşme ihtimalinden söz edilen istihbari bilgiler için Avusturya Başbakanlığı, "Viyana’daki Türk Büyükelçiliği’nin bağlı olduğu yüksek makamından kesinlikle ciddiye alınması gereken gelen bilgi" tanımlamasını yapıyor.

DÖRT SUİKASTÇI

Gizli istihbarat raporunda, dört suikastçı hakkında şu bilgiler yer alıyor:

Düzceli Recep Çavuş: Orta boylu, tıknaz, kahverengi saçlı, siyah sakallı olup Suriye pasaportu taşıyor. Son ikametgahı Suriye’de Beyrut.

Gönenli İsmail: Cılız, siyah tenli ve saçlı, uçları yukarı kalkık küçük bıyıklı olup kendisinin de bir Suriye pasaportu vardır. Son bulunduğu yer Suriye’deki Beyrut’tur.

Bahçecikli Şerbetçiyan: Zayıf, uzun yüzlü, genç görünümlü, griye kaçan saçlı olup Amerikan pasaportuna sahip. 1929’da Türk topraklarına girmek istedi, başarılı olamadı. Fransızca, İngilizce, Türkçe ve Arapça biliyor.

Pazarköy/Yeniköylü Vahram Çavuş: Orta boylu, koyu tenli, siyah kaşlı ve saçlı, yüzü tıraşlı olup Nansen pasaportuna sahip. Fransızca ve Türkçe konuşuyor.

İki Ermeni, resimli ve Latin alfabeli Türk nüfus cüzdanına sahip ve (sahte) isimleri "Tarsuslu Humadi" ve "Silifkeli Abdülrezzak". Sözü geçen halıcının ise Arşak Taşçıyan olduğu belirlendi (3 Mayıs 1908’de Kayseri/Türkiye’de doğdu, bekar). Adresi, Wienener Hauptstr. 10/23, O/193 (Altes Freihaus)

SUİKASTLAR NASIL YAPILACAKTI

1935 yılının Ocak ayı. Fransa’da bulunan iki Türk ve iki Ermeni vatandaşı, yakın bir zamanda Viyana’ya gitmek için hazır bekliyor. Viyana’da buluşacakları adres, Kayseri doğumlu olan ve halıcılık yapan Arşak Taşçıyan’ın Wiedener Bulvarı’ndaki yeri.

Buluşmanın konusu, o sırada Avrupa’da mekik dokuyan Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’a düzenleyecekleri suikast. Suikast zincirinin bu ilk halkasının tetikçileri iki Türk, Düzceli Recep Çavuş ve Gönenli İsmail.

Türk Dışişleri Bakanı Dr. Aras, Cenevre’ye giderken ya da dönerken öldürülecek. Avusturya ya da başka bir ülke. Türk tetikçiler bir azrail gibi Tevfik Rüştü Aras’ın peşindeyken, iki Ermeni Bulgaristan’da hazır olacak ve "emir" bekleyecek.

Bahçecikli Şerbetçiyan ve Pazarköy/Yeniköylü Vahram Çavuş’un pasaportları hazır. Eğer Tevfik Rüştü Aras’a yönelik suikast başarıya ulaşırsa, biri Amerikan, diğeri "Nansen pasaportu" taşıyan iki Ermeni tetikçi, Ankara’nın yolunu tutacak.

İkinci suikast için planlanan mekan, katledilecek olan Tevfik Rüştü Aras’ın cenaze töreni. Muhtemelen bir bombalı suikast. Hedef önce Mustafa Kemal Paşa... Ve cenazeye katılan "yüksek makam sahibi" kim varsa...

NANSEN PASAPORTU NEDİR

Oslo doğumlu Fridtjof Nansen, Grönland üzerinden Kuzey Kutbu’na geçen ilk kaşif ve siyasetçi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Birleşmiş Milletler’in "atası" olan Milletler Cemiyeti’nde mülteciler komiseri oldu. Mültecilerle ilgili çalışmaları nedeniyle 1992 yılında Nobel Barış Ödülü alan Nansen’in ismi, yine bu çalışmalar nedeniyle mülteciler için özel hazırlanan pasaporta verildi. "Nansen Pasaportu" adı altında bugün de kullanılıyor.

İŞTE BELGE
/images/100/0x0/55eb50bdf018fbb8f8b95c63


"Viyana’daki Türk Büyükelçiliği’nin bağlı olduğu yüksek makamından kesinlikle ciddiye alınması gereken bilgiye göre, şu an Fransa’da bulunan iki Türk ve iki Ermeni, yakın bir zamanda Viyana’ya gelecek ve Taşçıyan isimli halıcının yanında Türk Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü Aras’a yapılacak suikast üzerine görüşecekler. Suikast iki Türk tarafından, Türk Dışişleri Bakanı Cenevre’ye giderken ya da dönerken, veyahut da Avusturya ya da başka bir ülkeden geçerken düzenlenecek. Bir sonraki Kurul Toplantısı, Türk Dışişleri Bakanı’nın Avusturya’dan geçeceği 13 Ocak tarihinden önce Ocak ortasında yapılacak. Viyana’da yapacakları görüşmelerden sonra bu iki Ermeni Bulgaristan’a gidecek ve Hasköy’e konuşlanacak, pasaportlarını hazırlayıp emir bekleyecekler. Türk Dışişleri Bakanı’na düzenlenecek defin töreninde özellikle Mustafa Kemal’e olmak üzere yüksek makam sahibi kişilere suikast düzenleyecekler."

İZMİR’DE BAŞARISIZ SUİKAST

Cumhuriyet tarihinde Atatürk’e yönelik suikast girişimlerinden en önemlisi, İzmir suikastı olarak biliniyor. 1926 Haziranı’nda Gazi Mustafa Kemal’e İzmir’de düzenlenmesi tasarlanan suikast girişimi önceden haber alınarak önlenmiş ve düzenleyicileri tutuklanmıştı. Kurulan İstiklal Mahkemesi, suçları sabit olanları idama mahkum etmişti. 14 Temmuz 1926’da başta Ziya Hurşit, Laz İsmail, Gürcü Yusuf, Çopur Hilmi, Şükrü Bey, Ayıcı Arif, İsmail Canpolat olmak üzere 13 kişi idam edilmişti. Atatürk bu girişimi, Anadolu Ajansı’na, "Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet páyidar kalacaktır" sözüyle değerlendirmişti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!