Önce çürük yap sonra güçlendir

Güncelleme Tarihi:

Önce çürük yap sonra güçlendir
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 17, 2003 00:00

VALLAHİ çok komiksiniz.16 Ağustos'ta gevşek, 17 Ağustos'ta gergin oluşunuz... Sonra 18 Ağustos'ta tekrar gevşeyişiniz...Kanaatinizce deprem 17 Ağustos'a abone oldu, öyle mi?Arkadaşlar, tamam ‘‘Ağustosun 17'si sırasını savdı’’ diye bir şey yok ama öteki 364 günden farklı ekstra bir tehlike de arz etmiyor.Her 17 Ağustos'u sokakta geçirenler olduğunu duyuyorum. Ve bu potansiyele rağmen hálá mizah konusunda dünyada bir numara olamayışımıza şaşıyorum.Neyse...Madem illaki anacaksınız şu depremi... Yıldönümü fanatikleri olarak... Hep beraber analım bari.Mum söndürüp pasta kesecek halimiz yok elbet, dört yılda geldiğimiz noktaya bakacağız.* * *Ben şahsen şu anda 16 Ağustos 1999'da neredeysem yine oradayım.Ne oturduğum apartman elden geçti ne bir şey. Bir yerlerde bir düdükle bir fener duruyor, hepsi o.Hani bazı hallerde mücadelenin gereksiz olduğunu görürsünüz de pes eder, vazgeçersiniz ya... İstanbul'un depreme hazırlıklı hale getirilebilmesinin bir masaldan ibaret olduğunu düşünüyorum. Hazırlık Japonlar gibi binalar dikilirken, şehirler kurulurken yapılır ancak.Sanki fay yeni peydahlandı da...Önce çürük yap, sonra güçlendir.Deprem kuşağındaki ülkeler içerisinde bu prensipte olan yegáne ülke bizimkidir herhalde.400 bin yapı varmış elden geçecek. Kim, hangi parayla, nasıl bir birlik ve beraberlikle gerçekleştirecek bu işi, çok merak ediyorum.Deprem profesörü bile oturduğu binayı güçlendirmeye muvaffak olamamış dört senede. Kat Malikleri Yasası yüzünden. Hoş, güçlendirse ne olacak, insanın kaç saati evde geçiyor.Dere yataklarının üzerine mahalleler kurulmasına göz yumulacak, sonra habire hazırlık yapılıp yasa çıkartılacak, dernek kurulacak. Yazılacak, çizilecek, yazışılacak. Deprem, binaları değil ama dosyaları görse korkacak bizden.Olasılıklar, veriler, bilmemneye ilişkin yöntemler, ilke ve esaslar, yasa ve yönetmelikler, analizler, projeler...Memleketini yakından tanıyan biri olarak bunları duydum mu anlıyorum ki ortada bir şey yok. Kuru gürültüden başka.* * *Fakat yine de Büyükşehir Belediyesi'ni yabana atmamak lazım.Seyyar mutfaklar, su taşıyacak tankerler, kurtarma ekipleri, yangına karşı eylem planları, mezarlıklar... Sıkı çalışıyor doğrusu.Buna karşılık bizim vatandaş olarak yapacağımız şey, bu hizmetlerde görev alacak kişilerin depremden sağ salim kurtulmalarına duacı olmak.Bilmiyorum, belki de Büyükşehir Belediyesi onları korunaklı özel binalara oturtmuş bekletiyor.* * *Diyeceğim, bize bir mucize lazım. O da beklenen depremin hiçbir zaman olmaması.MIŞ-MUŞABD ile bahar havası yaşıyormuşuz.Demek geçici iyilik.AKP'de sakallı kalmamış.Sakal bırakan yağcıların durumu ne olacak?Reuters'e göre 2012'de AB üyesi olabilirmişiz.AB ipin ucuna bağlanmış kemik gibi, habire ilerliyor.AKP iktidarı sonrası göreve getirilen bir müdür, don parasını bile devlete ödetmiş.Adam sağır mı ki devletin parasının deniz olduğu kulağına gelmemiş olsun.Alanya SSK'da çalışan 20 kişinin öğle yemeği 138 km. uzaklıktaki Antalya'dan geliyormuş.Alanya'da ‘‘zıkkımın kökü’’ yoksa ne yapsınlar?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!