Oluşturulma Tarihi: Ekim 11, 2002 00:00
HABERİ duymuşsunuzdur. ABD'de türeyen bir keskin nişancı, rasgele seçtiği insanları vuruyor. Washington ve civarında gerçekleşen olaylar, eyalet polisi ve FBI'ın başını bir hayli ağrıtacağa benziyor.Çünkü, karşılarında pek de alışık olmadıkları tarzda 'çalışan' bir katil var. Northeastern Üniversitesi'nde suçla ilgili araştırmalar yapan Profesör Alan James Fox, Washington Post'a şunları söylüyor: ‘‘Duruyor, ateş ediyor ve bu sırada kurbanlarının çığlıklarını duymuyor bile. Normalde bu tür cinayet işleyen katiller, kurbanlarının son nefesini duyana kadar beklerler ve bundan tatmin olurlar...’’Fox, katilin yakalanmasının neden zor olduğunu da şöyle açıklıyor: ‘‘Kendini kurbandan uzak tutuyor. Tek el ateş ediyor ve bir dahaki cinayete kadar ortadan yok oluyor. Niçin bu cinayetleri işlediği hakkında en ufak bir bilgi yok. Uzaktan ateş ettiği için, görgü tanığı bulmak da zor...’’* * *ABD'de günün konusu haline gelen bu cinayetler zinciriyle ilgili haberler, Türkiye'deki gazetelerde de yer buluyor.Ama bazı haberler hakiki manada yanlışlıklarla dolu. Dün bir gazetede Anthony Hopkins'in fotoğrafını gördüm. Merak ettim, konuyla ne gibi bir ilgisi olabilir diye ve fotoğrafaltını okumaya başladım.‘‘Hannibal gerçek oldu!’’ başlıklı fotoğrafaltında aynen şunlar yazıyordu: ‘‘FBI'ın katili yakalamak için eski seri katillerin cinayet yöntemlerini araştırması 'Kuzuların Sessizliği' filmini akıllara getirdi. Efsanevi filmde de seri katil doktor Hannibal Lecter (Antony Hopkins) FBI ajanlarına yöntemlerini anlatıyordu...’’Obaa! Buyurun bu enteresan metni incelemeye alalım. Birincisi, ona, yani bu cinayetleri işleyen kişi, konuyla azıcık da olsa ilgilenmiş kişilerin çok iyi bildiği üzere 'seri katil' olarak anılmaz.Zaten ABD'de konuyla ilgili çıkan haberlerde 'serial killer' ifadesine rastlamıyoruz. Haberlerde katilden 'sniper', yani 'keskin nişancı' olarak bahsediliyor. Hayal gücü biraz zengin olanlar ise 'serial sniper' ifadesini kullanıyor.Bu olayla ‘‘Kuzuların Sessizliği’’ni ilişkilendirmek içinse ya cahil olmak gerekiyor, ya da çok çaresiz. Bir kere Hannibal Lecter, bir yamyamdı. Hemen belirtelim; Lecter'ın gerçek hayattaki en yakın örneği Jeffrey Dahmer'dir... arzu ederseniz bu kategoriye Albert Fish'i de ekleyebilirsiniz.* * *Sonracığıma, FBI'ın katili yakalamak için eski seri katillerin cinayeyet yöntemlerini araştırdığını ben bu
haber haricinde bir yerde görmüş değilim. bu mesele değil, benim gözümden kaçmıştır. ama bu örnekten yola çıkarak Hannibal Lecter'ın ifadesine başvurulan 'Kuzuların Sessizliği' filmine gitmek hakikaten ilginç.Bir kere daha önce de belirttiğimiz gibi, şu anda faaliyet gösteren katile 'seri katil' değil, 'keskin nişancı' deniyor. Bu keskin nişancının yöntemi de, eski katillere soru soracak kadar karışık bir yöntem değil.Çıkıyor bir binanın üstüne filan, hedefini seçiyor, tetiği çekiyor. Bu kadar basit, bu kadar yakalanması zor bir yöntem.Zaten uzmanlar da, katili suçüştü yakalamanın zorluğunu bildiklerinden, kullandığı silaha ağırlık veriyorlar araştırmalarında.* * *Hem, eski bir keskin nişancıya, ‘‘Nasıl işliyor bu cinayetleri?’’ diye sorsanız adam size ilk etapta güler.Bundan önceki 'keskin nişancı' hadiselerinde, katilin bir meselesi olurdu. Mesela bir tanesi, sadece üniversite öğrencisi genç kadınları seçiyordu. Nedeni ise kendince çok basitti: ‘‘Feministleri sevmiyorum.’’Bu seferki katil, çocukları da hedef alabiliyor, kadınları da, erkekleri de... Büyük ihtimalle zekasını kanıtlamaya çalışan ve bu tabiri kullanmak çok korkunç biliyorum ama ‘‘zevk için’’ öldüren bir manyak.Haa, eski katillere fikir danışmak meselesine bu noktada dönmekte fayda var. FBI'a bu konuda en büyük yardımı, 1974-1978 yılları arasında 'bilindiği kadarıyla' 10 genç kadını öldürmüş olan Ted Bundy sağlamıştı.Başta polis olmak üzere tüm dünyanın seri katil konusunda fikrini değiştirecek derecede eli yüzü düzgün bir adamdı Ted Bundy. Stanfort Üniversitesi'nde Çin kültürü ve psikoloji dersleri alan, ardından Utah Üniversitesi'nde hukuk eğitimi alan Bundy, yakalandıktan sonra, gönüllü olarak FBI'a son derece değerli bilgiler vermişti.Ted Bundy, ‘‘Gerçek anlamda psikopat katillerin sayısı sandığınızdan çok daha az. Sesler duyarak cinayet işlediklerini söyleyenlerin büyük bölümü palavracı. Çoğu seri katil benim gibi normaldir. Ve bildiğim kadarıyla çoğunun derdi, öldürmenin ve kaçabilmenin ne kadar kolay olduğunu göstermektir. Böylece, polisle dalga geçerek zekalarını kanıtlamış olurlar...’’ diyordu.Bu katil, ancak kendi istediği zaman yakalanır. Bu da benim fikrim...
button