On cesur kız aranıyor

İTÜ Denizcilik Fakültesi 115 yıl sonra kız öğrenci alıyor

İlk kez bu yıl 10 kız öğrenci alacak olan İTÜ Denizcilik Fakültesi, dünyada kız öğrenci alan az sayıdaki denizcilik fakülteleri arasına girdi.

Bugüne dek binlerce erkek öğrenci mezun eden İTÜ Denizcilik Fakültesi, 115 yıllık tarihinde ilk kez bu yıl 10 kız öğrenci alacak. Kampusu Tuzla'da bulunan okula kız öğrenci alınmasını sağlayan kişi ise, İTÜ Araştırma Görevlileri Temsilcisi Dr. Kadriye Bakırcı. Cinsiyet ayrımcılığına karşı duyarlı olan ve bunu akademik çalışmalarına da yansıtan Bakırcı, İTÜ Denizcilik Fakültesi ve Denizcilik Meslek Yüksek Okulu'na kız öğrenci alınmadığını duyunca İTÜ Rektörlüğü'ne bir dilekçe ile başvurdu. İTÜ Araştırma Görevlileri adına verilen bu dilekçede eğitimde cins ayrımcılığının T.C Anayasası'na ve Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu vurgulandı.

İTÜ Yönetim Kurulu'nda ele alınan konuya Rektör Gülsün Sağlamer de duyarlılık gösterince dekanların desteği ile Denizcilik Fakültesi'ne bu yıl için on kız öğrenci alınmasına oy birliği ile karar verildi.

Bu kararla birlikte fakülte, dünyada kız öğrenci alan sınırlı sayıdaki denizcilik fakülteleri arasına girdi. Okul bu uygulama ile BM'den para yardımı ve burs almaya da hak kazanacak.

Şimdi bu okul için 10 cesur kız öğrenci aranıyor. Kızların neden cesur olması gerektiğine gelince... Denizcilik Fakültesi'ndeki eğitim askeri disiplin içinde gerçekleşiyor. Okuldaki hiyerarşik yapım, üst sınıfların yeni gelen öğrenciler üzerinde baskı kurmaya müsait olduğu da söyleniyor.

Bu durum okula yeni girecek kız öğrencileri nasıl etkileyecek?

Fakülte dekanı Osman Kamil Sağ, aldıkları cesur kararın sonuçlarını kendisinin de merakla beklediğini söylüyor:

‘‘Bütün dünyada ve tabii Türkiye'de kızların ticari ve askeri filolarda çalışması çok mümkün görünmüyor. Özellikle ticari gemilerde çalışma koşulları daha da zor. Çok meşakkatli bir meslek. 6 ay boyunca çok kısıtlı bir mekanda aynı insanlarla birlikte yaşıyorsunuz. Amerika, İngiltere ve Rusya'da kadın denizcilere rastlamak mümkün. Ama mesela Japonya'da hiç yok. Polonya yeni yeni kadın denizci yetiştirmeye başladı. Ancak onlar da birtakım sıkıntılarını dile getiriyorlar. Birleşmiş Milletlere bağlı Uluslararası Denizcilik Örgütü kadınların da denizcilik alanında çalışması için çok gayret gösteriyor. Biz de 2000 yılına girerken bir tabuyu yıkmayı ve kız öğrenci almayı göze alıyoruz. Kız öğrencilerin gelmesiyle erkeklerin kendilerine çeki düzen vereceklerine, okulun daha da güzelleşeceğine inanıyoruz.’’

Dekan Sağ, okuldaki hiyararşik yapının çok da yadırganmaması gerektiğini belirterek şunları söylüyor: ‘‘Öğrencileri zor bir işe hazırlıyoruz. Bu mesleğe hazırlanan öğrenciler tabii ki disipline alışmak zorunda. Gemide kurallara, emirlere, kaptanın direktiflerine uymak şarttır. Yoksa disiplini sağlamak mümkün değil. Öğrencilerimizi bu koşullar içinde yetiştiriyoruz. Bu durum onlara zor gelirse zaten okulu bırakıyorlar.’’

Mezunlarını bir işe yerleştirmeyi taahhüt eden okul, kız öğrenciler için de aynı hassasiyeti gösterecek. Dekan, Türkiye'deki armatörlerin kadın denizcilere yaklaşımını bildiğini, ancak sınırları ülkeyi aşan okulun öğrencilerine yabancı filolarda iş bulabileceğini belirtiyor.