Omikron’a karşı 3’üncü doz

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Taşova, Omikron varyantının özellikle aşı yaptırmayanları olumsuz etkileyeceğini söyledi.

Omikron varyantının içinde barındırdığı mutasyonlar nedeniyle çok hızlı yayıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Taşova, şöyle konuştu: “Muhtemelen ülkemize de gelecek ve Delta gibi bu varyant da bütün dünyada yaygın olacaktır. Verilerin birikmesi gerekiyor ama şu an elimizdeki bilgilere göre çok ağır seyretmiyor.

BELİRTİLERİ AYNI

Belirtiler aynı, değişen bir şey yok. Önemlisi olan noktası; daha hızlı yayılıyor. Bu nedenle aşısızlar ya da antikor seviyesi düşenler, bundan daha fazla etkilenecektir. Omikron varyantına aşılar etki ediyor. Pfizer aşısında 3’üncü doz olunursa daha koruyucu olacağına yönelik açıklama yaptı. Bunlar sevindirici taraflar ama bir dahaki varyantın içine girecek mutasyonla daha ağır olup olmayacağı yönünde bir garantimiz yok. O yüzden sadece şehrimiz, ülkemiz değil bütün dünyanın hızlıca immün hale gelmesi, aşılanması gerekiyor.”

‘RAPEL’ ÖNEMLİ

Prof. Dr. Taşova, “Türkiye genelindeki aşılama oranı biraz daha artmalı ve daha hızlı aşılanmak gerek çünkü artık aşı olanların da rapel (hatırlatma dozu) aşıları gelecek. Bir doz kuvvetlendirmesi de yapmak zorundayız. Aşısız kişiler ne kadar fazla olursa virüs o kadar fazla miktarda ortada dolaşacak ve farklı varyantların gelme olasılığı da artacaktır. Hiç kimseyi tehlikeye atmamak için herkesin aşılanması gerek. İnsanlar bıkmış olabilir ancak pandemi devam ediyor. Daha çok kolonya kullanıp, daha çok ellerimizi yıkayalım. Sık dokunulan alanları temizleyelim. Bulunduğumuz ortamı havalandıralım” diye konuştu.

ÇOCUKLAR KURALLARA UYMADA DAHA UYUMLU

Yeni varyantın çocukları etkileyip etkilemeyeceği konusunda da Prof. Dr. Yeşim Taşova şu bilgileri verdi:

“Omikron’da yüzde 10 kadar olgunun çocuklarda olduğu söyleniyor. Çocuklar belirtisiz geçirebiliyor ama virüsü yayabilirler. Eğer toplum bağışıklığı istiyorsak, yüzde 70-80 bağışıklık kazansın, diyoruz. Buna çocuklar da dahil. Çocuklara gerekli hijyen ortamı sağlandığında çok da güzel maskelerini de takıyorlar, ellerini de yıkıyorlar. Gördüğüm kadarıyla çocuklar erişkinlerden daha uyumlular. Çok kalabalık sınıfların olmaması, el dezenfektanlarının sınıf ve okul koridorları gibi gerekli her yerde olması, sınıfların yeterince temizlenmesi ve havalandırılması gibi birtakım imkânlar sağlandığında yüz yüze eğitimin önünde de bir engel yok.”