DİYARBAKIR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2008 12:38
MAZLUM- DER Diyarbakır Şube Başkanı Seher Akçınar Bayar, 1 Eylül Dünya Barış günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Kürtlerin ve tüm ötekileştirilip dışlananların kendilerini bu ülkenin asli unsuru hissetmedikleri sürece özgürlük ve barışı elde edemeyiz. Barış, Dağlıca’da teslim olan askerlere, ‘keşke ölselerdi’ deyip ölümü yaşamdan daha kutsal ve daha değerli gören bir zihniyetle sağlanmaz” dedi.
Dünya Barış günü nedeniyle yazılı açıklama yapan Mazlum- Der Diyarbakır Şube Başkanı Seher Akçınar Bayar, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle vurgulanması gereken en temel şeyin düşünce özgürlüğü olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Hukuk sistemimize ve temel haklar rejimimize ‘özgürlük’ pek nüfuz edememiştir. Hatta tersine, anayasadan başlayarak kanunlarımıza neredeyse ‘suçluluk karinesi’ hakimdir. Onun içindir ki Türkiye’de her özgürlük kullanımına potansiyel bir suç gözüyle bakılmaktadır. Türkiye’nin en büyük özgürlük sorunu işte budur. Adı savaş olan şey ötekileştirilmiş olanı yok etmektir.”
Bayar, Ordu’nun siyasal ve toplumsal alana müdahale edip gece yarısı muhtıraları yayımlamaktan vazgeçmesi gerketiğini belirterek, “Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu, Musa Anter, Hrant Dink cinayeti ve Koşuyolu Parkı’ndaki patlama gibi tarihin tozlu raflarında askıya alınan toplumsal barışı, özgürce birlikte barış içinde yaşama iradesini zedeleyen Ergenekon çetesinin sonuna kadar gidilmelidir. Yeni Ergenekonlar'ın oluşmaması için devlet içinde şeffaflaşmalar bir an evvel sağlanmalıdır” dedi.