Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2017 22:18
Son dönemde artan ‘doğal bitkilerle zayıflama, güzelleşme ve tedavi’ furyası sağlığı tehdit ediyor. Farmakognozi ve Fitoterapi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ömür Demirezer, “tamamen doğal” diye satılan bazı ürünlerin ölümlere yol açabildiği uyarısında bulundu.
Türkiye’de “bitkilerle tedavi” yaygın olarak hâlâ aktarlar, anadan-babadan öğrenenler ve bu konuda hiçbir eğitimi olmayan akademik unvanlı kişiler tarafından uygulanıyor. Oysa hem dünya hem de Türkiye’de bitkilerin etkinlikleriyle uğraşan bilim dalları ve bu konunun uzmanları var. Farmakognozi, tıbbi bitkiler, bitkinin içerdiği etkin maddeleri, etkilerini ve kullanışlarını inceleyen eczacılık meslek bilimi. Fitoterapi ise tıbbi bitkilerin drogları (bitkilerin tedavide kullanılan bölümü) ile hazırlanan ilaçlarla tedaviye deniyor.
BİTKİSEL DENİYOR AMA KİMYASAL DOLUBitkisel ürünlerin kimyasal içermediği, yan etkisinin bulunmadığı iddiasıyla satışı pek çok kimseye cazip geliyor. Oysa bu iddia çoğu kere yalandan ibaret.
Yaygın kanaatin aksine, bitkisel ürünlerin farklı yapılarda, çok sayıda kimyasal madde içerebildiğini belirten Prof. Dr. Demirezer şunları söyledi: “Tamamen doğal olduğu öne sürülen özellikle bitkisel afrodizyak (cinsel gücü artırıcı) ve
zayıflama ürünlerinde, tek başına ilaç olarak kullanılan sentetik kimyasal maddelere rastlanıyor. Yine analizler gösteriyor ki afrodizyaklarda, sildenafil, tadalafil, tiyosildenafil, sildenafil citrat, tadalafil ve avanafil gibi sentetik ürünler var. Bu karıştırılan maddeler, ilaç olarak doktor kontrolü altında kullanılması gereken bileşikler olup bazı kötü yan etkileri olduğunu da unutmamak gerekiyor. Zayıflatıcı olarak satılan bazı gıda takviyelerine ise sibutramin veya dezoksi metil sibutramin gibi kimyasal maddeler katılarak sahtecilik yapılıyor.”
Prof. Dr. Demirezer, “Doz kontrolü yapılmadığı için ölüm olayları da meydana geliyor. Tıbbi bitkisel ürünlerin modern tıp uygulamalarına entegre olabilmeleri için kalite, etkinlik ve güvenlilik kriterlerini mutlaka ama mutlaka sağlamaları gerekiyor” diyor. Örneğin Belçika’da yapılan bir kalite kontrol taramasında 21 OTC (reçetesiz satılabilen ürünler) ginseng ürününün beşinde klorlu pestisitlerin (tarımda zararlıları engellemek için kullanılan bir çeşit zehir) bulunduğu kayıtlara geçmiş. Sahtecilikler ve bilinçsiz kullanım yüzünden bitkilerin tedavi edici etkileri ne yazık ki gölgede kalıyor.
Türkiye’de ilaçta reklam yasak. Ancak gıda takviyelerinde serbest. Üreticiler tıbbi bitkilerin hiç yan etkilerinin olmadığı mesajını farklı kanallardan veriyor.
99 YAZARLI KİTAPTürkiye’de tıbbi bitkilerle ilgili bilimsel çalışmalar yapan 99 doktor, doçent ve profesör’ün yazdığı “FFD-Monografları-Bitkiler ve Etkileri” adlı kitap geçtiğimiz günlerde yayınlandı. 123 bitkiyi içeren, 1122 sayfalı kitap önemli bir başvuru kaynağı.