Ölüme gülmek...

Güncelleme Tarihi:

Ölüme gülmek...
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2003 17:14

İnternette gezinen bir belge var, okumuşsunuzdur. "Böyle aptalca ölmek sadece Türkler'e hastır" diyen... Hayır, insanlarıma haksızlık ettirmem. Amerika'da her yıl verilen "Darwin Ödülleri" ne güne duruyor?

Haberin Devamı

(Çok ölümden bahsettik son günlerde, ama bu seferki, en azından, iç karartıcı değil...)

Boşuna dilimize dolamamışız: "Türkiye'de insan hayatı çok ucuzdur" diye.

Bir milyon dolarlık bir alet olmadığı için uçak düşer, ölürüz. Malzemeden çaldığımız için, imar izni olmayan yerde belediyeye zorla rüşvet bile vererek gecekondunun üzerine 10 katlı apartman diktiğimiz için ölürüz. Trafikte ölürüz, kurtarılırken ölürüz, ambülans beklerken ölürüz, hastane kapısında ölürüz, ameliyat masasında ölürüz...

Yani, bu anlamda, Türk'ün Türk'ten kötü düşmanı yoktur.

İnternette gezinen belgeyse, "bireysel ölüm kabiliyetimiz" üzerine. Şöyle diyor bu belge (gönderen Zuhal Akköse'ye teşekkürler) :

*

Avrupa Birliği'ne üye çesitli ülkeler vardır. Bu ülkelerde çeşitli ırklara mensup insanlar yaşar. Ve bu insanlar, günün birinde, emr-i Hak vâki olduğu zaman, ölürler. Kimi eceliyle ölür, kimi cinayete kurban gider, kimi trafik kazasına... falan filan.

* Ama bu ülkelerin hiçbirinde, bir insanın, tuttuğu futbol takımının ya da siyasî partinin maçı ya da seçimi kazanıp kazanmayacağı üzerine iddiaya girdiği, "eğer kazanamazsak, ha ben de bunu keserim" deyip, iddiayı kaybedince Besmele ile abdest alıp, iki rekat namaz kıldıktan sonra "onu" kestiği ve kan kaybından öldüğü ... duyulmamıştır. Ama Türkiye'de duyulmuştur. (Karadeniz Bölgesi)

* Avrupa Birliği'nde insanlar ya sigara içerler ya içmezler. İçenler, sigaralarını çakmak ya da kibritle yakarlar. Ve bunların bir kısmı da kanserden ölür. Ama, demir çelik haddehanesinde çalışan hiçbir Avrupalı işçinin, sigarasını yakmak için 600 tonluk pres makinesinin arasından emekleyerek geçtiği, 2.450 santigrad sıcaklığındaki fırına ulaşmaya çalışırken can verdiği görülmemiştir. Türkiye'de görülmüştür. (Karabük)

* Avrupa'da dişi ağrıyan adam, diş ağrısından kurtulmak için çenesine kurşun sıkarak beynini dağıtmaz. Türkiye'de dağıtır. (Giresun)

* Avrupa'da sivrisinek vardır, Orada da sinek ilacı kullanılır. Ama, yuttuğu sineği öldürmek için ağzına Shelltox sıkıp, zehirlenerek ölüm sadece Türkiye'de görülür. (İstanbul, Sultanbeyli)

* Avrupa'da da insanlar berbere gidip traş olurlar, ama hiçbir berber, masaj amacıyla müşterisinin kafasını sağa sola çevirirken boynunu kırmaz. Türkiye'de kırar. (Erzurum)

* Avrupa'da, bir bankamatikten para çekerken elektrik çaprmasından ölmezsiniz.
Türkiye'de ölürsünüz. (Bozcaada)

* Ayrıca, oralarda, otoyolda giderken radyoda duyduğu göbek havasıyla coşup, göbek atmak için aracını sağ şeride çeken ve arkadan gelen aracın altında kalıp ölen duyulmamıştır. Türkiye'de duyulmuştur. (Adapazarı)

* Aynı işyerinde, biri gündüz biri gece vardiyasında çalışan ve ikisi de işine mobiletle giden baba-oğulun, yolda karşılaştıkları olmuştur, ama birbirlerine selam vermek için ellerini sallarken... çarpışıp ölmen sadece bizde görülür. (Konya)

* Avrupa'da, marangoz atölyesinde çalışan işçiler, üstlerindeki talaşı temizlemek için, birbirlerine kompresörle hava tutmazlar. Tutsalar bile, bir işçi, şaka yapmak için kompresörü arkadaşının poposuna doğru dürtmez. Dürtse bile, diğeri "Ulan şaka öyle yapılmaz böyle yapılır" diye elindeki kompresörü şakacı arkadaşının makatına sokmaz ve arkadaşı "basınçtan bağırsakları patlayarak" ölmez. (İstanbul, Ayazağa)

* Gemi mühendisi, kontrol etmek için gemi kazanına girdiğinde, biri gelip kazan kapısını kapamaz ve kazan ateşlenip gemi yola çıkmaz. (Kocaeli, Dilovası)

* Bir adam, elektrik direğine yaslanıp, içine giren taşı çıkarmak için ayakkabısını silkelerken, yoldan geçen biri elektriğe kapıldığını zannedip, elini değmeden kurtarmak niyetiyle, kafasına kürekle vurarak ölümüne sebep olmaz. Türkiye'de olur. (Rize)


*

İnternette gezen belge bu kadar. Bir (gerçek) vakayı unutmuşlar ki, o da muhteşemdi. Ben ekleyeyim: Karadeniz'de, iki kardeş bir ev taşıyormuş. Biri, birinci kattan eşyaları atıyor, diğeri aşağıda tutup araca koyuyormuş. Bir ara, yukarıdaki, "Tikat et, attiyum çok aardir da!" demiş ve ... buzdolabını atmış aşağıya. Ve kardeşinin ezilerek ölümüne sebep olmuş.


*

Bunlar tabii, traji-komik ölüm vakaları. Birilerinin bunları alt alta toplaması ve "Bakın, biz Türkler, ne kadar aptalca kazalarda hayatımızı kaybediyoruz" diye dertlenmesi normal. Ama "Türkiye'de olur, Avrupa Birliği ülkelerinde olmaz" iddiasına katılmıyorum. İnsan her yerde insandır ve böyle vakalar her yerde görülür.

Unuttunuz mu, Amerika'da her sene dağıtılan meşhur Darwin Ödülleri'ni!

Haberin Devamı

Hani 1990'ların başından beri "Ölümüyle, insanın maymundan geldiğini ispata çalışanlara" verilen Darwin Ödülleri...

* Mesela, sabah sabah başucunda çalan telefonu kaldırıp "alo" diyeceğine, Smith & Wesson tabancasını kulağına dayayıp tetiği çeken Newton'lu Ken Charles Barger'i...

* Kavga ettiği ve arabaya sığınan eski nişanlısını korkutmak için arabanın ön camına dipçiğiyle vurduğu av tüfeğinin ateş alması sonucu ölen San Jose'li adamı...

* Ne kadar dayanıklı olduğunu kiracılara göstermek için evin camına omuz atan, cam kırılınca da 24. kattan düşerek ölen Garry Hoy adlı Torontolu emlakçıyı...

* Dahlonega (Georgia) polisinin raporuna göre, polis memuru Nick Berena'nın, üzerindeki kurşun geçilmez yeleğin sağlamlığını denemek için bıçak sallayan arkadaşı tarafından öldürüldüğünü...

* Andower Township'li karı koca Stiller'in ağır yaralı olarak getirildikleri hastanede verdikleri ifadeye göre, gecenin ikisinde arabalarıyla tura çıktıklarını, nasıl patladığını görmek için bir dinamit lokumunu ateşleyip dışarıya fırlattıklarını, ancak arabanın camları kapalı olduğu için, dinamitin içeriye düşüp kucaklarında patladığını...

* Guillaume Tell'in başarısını yenilemek için, içtiği bira kutusunu arkadaşının başının koyup ateş eden ve alnından vurup öldüren Kentucky'li sarhoşu...

* Devamlı kavga eden iki kardeşten birinin diğerini başından vurduğunu, ama kendisinin de kan kaybından öldüğünü, çünkü yapışık ikizler olduklarını unuttunuz mu?


*

Yani, ölüm Allah'ın emri ama, bazen biz de fazlasıyla çanak tutuyoruz!..


Not-1 : Ayşe Karasu'nun "dikkat edin bakın, bu aptalca ölenler listesinde tek bir kadına rastlayamazsınız" mealindeki iddiası incelemeye değer...

Not-2 : Yine internette gezinen bir diğer belgede de Türkiye'de yaşanmış, akla zarar hadiseler toplanmış. Onu da kullanacağım bir ara.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!