Ölüm Meleği'ne 7 kurban

Güncelleme Tarihi:

Ölüm Meleğine 7 kurban
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 1998 00:00

Haberin Devamı

Hayat ve ölüm

Tıbbi Cinayetler'de aktaracağımız öykülerin hepsi gerçek hayattan alınma. İnsan hayatını kurtarmak için yemin etmiş doktorların, hemşirelerin ve hastabakıcıların, cinayet işlemeleri gerçekten ürkütücü. Kimi kendini insan hayatı üzerinde tek yetkili gördüğü için, kimi de tamamen kişisel nedenlerden dolayı cinayet işliyor. True Detective Dergisi'nin arşivlerinden derlenen ‘‘Medical Murderers’’ adlı kitaptan aktaracağımız öyküleri ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.

Y irmialtı yaşındaki Jeffrey Feltner, huzurevlerinde hastabakıcı olarak çalışıyordu. Yaşlı insanlarla ilgilenmeyi sevdiğini söyleyen Jeffrey'in işiyle ilgili küçük bir problemi vardı: Yaşlı insanların acı çekmesine dayanamıyordu...

Jeffrey Feltner, huzurevlerinde kötü şartlarda ölümü bekleyen yaşlılara yardımcı olmak için en uygun yöntemin onları öldürmek olduğunu düşündü. Geceleri yaşlıların odalarına giriyor, boğazlarına battaniyelerini doluyor, eline geçirdiği ameliyat eldivenleriyle ağızlarını ve burunlarını kapatarak, nefessiz kalmalarını sağlıyordu...

Her şey, gizemli bir sesin 1988 yılının Temmuz ayında Florida'da yayın yapan yerel bir televizyon kanalını aramasıyla başladı. Gizemli ses muhabire New Life Acres Huzurevi'nde kalan beş hastanın öldürüldüğünü ihbar ediyordu. Muhabir hemen polisle irtibata geçti. Yüzbaşı Cliff Miller, muhabirin aktardığı bilgileri değerlendirmeye fırsat bulamadan ikinci telefon geldi. Arayan kişi, Gainesville Kriz Masası'nda gönüllü olarak görev yapıyordu ve Jeff adlı birinin kendisini arayarak korkunç şeyler anlattığını söylüyordu. Jeff, New Life Acres'ta çalıştığını, bugüne kadar 5 kişiyi öldürdüğünü, altıncı hastayı öldürmek için girişimde bulunduğunu ancak başaramadığını anlatmıştı. Jeff, öldürdüğünü iddia ettiği beş hastanın adlarını ve ölüm tarihlerini de veriyordu. Jeff, yardım istiyordu. Eğer kendisine yardım edilmezse, yeniden cinayet işleyebileceğini ve bunu istemediğini söylüyordu.

POLİS DEVREDE

Yüzbaşı Miller, iki dedektifi konuyu araştırmaları için görevlendirdi. Huzurevine giden Şerif Yardımcısı Terry Beautein ve Dedektif Chris Hord, hemen yetkililere konuyu özetlediler. Huzurevi yetkilileri, ön adı Jeff olan bir hastabakıcı bulunduğunu, ancak onun böyle bir şey yapmasının neredeyse imkansız olduğunu söylediler. Jeffrey Lynn Feltner çok iyi bir hastabakıcıydı, verilen görevi harfiyen yerine getiriyordu ve işine çok bağlıydı. 26 yaşındaki Jeffrey, huzurevinde ilk olarak 1986'nın Temmuz ayından 1987'nin Mart ayına kadar görev yapmıştı. Daha sonra ortadan yok olan hastabakıcı, 1987 yılının Kasım ayında yeniden görevine dönmüştü.

Polisler, Jeffrey'in verdiği listedeki isimler ve ölüm tarihlerini, huzurevinin kayıtlarıyla karşılaştırdılar. Ölümler, 7 Şubat- 6 Nisan 1988 arasında gerçekleşmişti. Yani Jeffrey'in huzurevine döndüğü dönemde...

Huzurevi yetkilileri ortada bir yanlışlık olduğu konusunda iddialıydı: ‘‘Ortada kuşkulanacak bir şey yok. Bu insanlar ya kalp krizi sonucu, ya da sadece çok yaşlı oldukları için öldüler. Burada kalanların hepsi çok yaşlı. Huzur içinde ölene kadar onlara en iyi şekilde bakmaya çalışıyoruz. Hastaların çoğu öldükten sonra yakılmayı istiyor.’’ Dedektifler, söz konusu beş hastayı sorduklarında ‘‘İkisi yakıldı, üç tanesi gömüldü’’ cevabını aldılar.

Dedektifler, o gece çalışması beklenen ancak vardiyasına geciken Jeffrey Feltner'in evine doğru yola koyuldular. Dedektif Hord, Feltner'le yaptığı görüşmeyi kaydetti. Feltner, evindeki ilk görüşmede televizyon kanalını veya kriz merkezini aramadığını söyledi. Dedektif, görüşme bantını televizyon kanalına götürdü. Muhabir, banttaki sesin kendisini arayan kişiye ait olduğuna emindi.

Dedektif Hord, hemen gerekli belgeyi çıkarttı ve Jeffrey Feltner'i birinci dereceden cinayet suçlamasıyla tutukladı. Feltner tutuklanmasının ardından telefonları açan kişinin kendisinin olduğunu ancak kimseyi öldürmediğini söyledi. Feltner şimdi ‘‘O telefonları açmamın nedeni, huzurevlerindeki kötü koşulları gündeme getirmekti. Yaşlı insanlara nasıl kötü bakıldığının görülmesini istedim’’ diyordu.

Konuyla ilgili delil toplamaya girişen polis, Feltner'i suçlayacak noktaya ulaşamadı. Raporlar, hastaların gerçekten de çok yaşlı oldukları için ölmüş olabileceklerini ortaya koyuyordu. Polise göre Feltner zayıf karakterli biriydi ve bu telefonları dikkat çekmek için açmıştı. Feltner hakkındaki cinayet davası düştü ve hastabakıcı polisi yanılttığı için dört ay hapis cezasına çarptırıldı...

Kapandı gözüyle bakılan dava 1989 yazının sonunda başka bir boyut kazandı. Daytona'daki bir televizyon istasyonunu arayan ve kendini Paul Hendry olarak tanıtan biri, Feltner Davası'nın devamı niteliğinde şeyler anlatıyordu. Paul Hendry, adının Tony olduğunu söyleyen bir eşcinselin, daha önce beş kişiyi öldürdüğünü, yakın zamanda da iki yaşlı insanın hayatına son verdiğini anlattığını aktarıyordu. Son iki kurbanın isimleri Ruth Hamilton ve Doris Moriartty'ydi.

SÜRPRİZ TELEFON

Birkaç gün sonra merkezi Orlando'da bulunan ve huzurevlerine personel sağlayan Health Force adlı şirketin yetkilileri, kendisini Jeffrey Feltner'in sevgilisi olarak tanıtan bir adamdan şok edici bir telefon aldılar. Feltner'in sevgilisi ‘‘Sizi aramamın nedeni, ona insanları öldürdüğü yerlerdeki işleri sizin ayarlamış olmanız. Jeffrey bana Doris Moriarty adlı hastayı öldürdüğünü itiraf etti’’ diyordu.

Health Force yetkilileri hemen Daytona Beach Polisi'yle irtibata geçti. Araştırmayı Dedektif Bill Adamy üstlendi. Adamy, Doris Moriarty'nin öldüğü Clyatt Yaşlı Bakım Merkezi'ne gitti. Merkez yetkilileri, Jeffrey Feltner'in üç ay kadar yanlarında çalıştığını, kendisinden genelde memnun olduklarını ancak birkaç kez işe geç gelince onu kovmak zorunda kaldıklarını söylediler.

Peki, ya Doris Moriarty?

‘‘Öldüğü zaman 88 yaşındaydı ve çok hastaydı. Eski bir hemşireydi. Ölümüyle ilgili en ufak bir kuşkumuz yok. 11 Temmuz sabahı onu yatağında ölü bulduk. Büyük ihtimalle uykusundayken hayata veda etti...’’

Dedektif, Doris Moriarty'nin nasıl gömüldüğünü sorduğunda, yaşlı kadının yakıldığını öğrendi.

Dedektif Adamy, 11 Ağustos'ta Jeffrey Feltner'i sorgulamaya başladı. Feltner, Paul Hendry adıyla televizyon istasyonunu arayan kişinin kendisi olduğunu kabul ediyıor ancak kimseyi öldürmediğini söylüyordu. Feltner'in amacı, yaşlı insanlara ne kadar kötü davranıldığına dikkat çekmekti.

Adamy, Feltner'e ‘‘Yardıma ihtiyacın olduğunu düşünmüyor musun?’’ diye sordu. Feltner, bir süredir bir klinikte ruhsal tedavi gördüğünü ve orada Tony adıyla tanındığını söyledi. Dedektif Adamy, Tony ismini hemen hatırladı. Bu, bir süre önce gelen ihbar telefonunda verilen isimdi. Deneyimli polis, Feltner'a evinden eşyalarını almayı ve tedavi gördüğü merkeze gitmeyi önerdi. Feltner itiraz etmedi. Dedektif, Feltner'ı kliniğe götürdü.

Kliniğin güvenliğinde çalışanlardan biri birkaç gün sonra Feltner'in eşyaları arasında bir liste buldu. Listede bazı isimler ve tarihler vardı:

Sonia Barnes, 78, 7 Şubat 1988

Harry Towne, 82, 8 Şubat 1988

Sarah Abrams, 75, 10 Şubat 1988

Sally Tobin, 64, 18 Şubat 1988

John Mallory, 73, 6 Nisan 1988

Ruth Hamilton, 81, 21 Haziran 1989

Doris Moriarty, 88, 11 Temmuz 1989

Güvenlik görevlisi, listeyi polise verdi. Adamy isimleri ve tarihleri karşılaştırdığında, eksik parçalar tamamlanmaya başladı. Dedektif Adamy, 15 Ağustos ve 16 Ağustos tarihlerinde Feltner'le iki görüşme yaptı. Feltner, söz konusu kişileri öldürdüğünü önce reddetti. Ancak Adamy'nin sabırlı yaklaşımı, Feltner'in çözülmesini sağladı. Feltner, hayatlarının son günlerini yaşayan bu insanları ‘‘acılarını hafifletmek’’ için öldürdüğünü itiraf etti.

Feltner, cinayetler zincirinin Sonia Barnes'la başladığını söylüyordu: ‘‘Sonia uyuyana kadar bekledim. Daha sonra battaniyesini boynuna doladım ve üstüne oturdum. Bir elimle burnunu, diğeriyle ağzımı kapadım. Böylece nefes alamaz hale geldi. Daha iyi tutabilmek için ameliyatlarda kullanılan eldivenlerden taktım. Nefessiz kalana kadar bekledim. Ölmesi yaklaşık 6 dakika sürdü. Bu yöntemi diğerlerinde de uyguladım. Bazıları daha kısa sürede öldü...’’

Peki ya diğerleri, onları niye öldürmüştü?

‘‘Harry Towne, Sally Tobin ve John Mallory'yi çok acı çektikleri için öldürdüm. Onlar için üzülüyordum. Mallory'yi kimse sevmiyordu. Parkinson hastasıydı ve doğru dürüst yürümeyi bile beceremiyordu. Yemek de yemiyordu. Hep ölmek istediğini söylüyordu...’’

Sarah Abrams için ne diyecekti?

‘‘Bana ölmek istediğini söyledi...’’

Böylece New Acres'taki ilk beş ölüm aydınlanıyordu. Sonraki iki olayı da şöyle açıklıyordu Feltner: ‘‘Ruth için çok şey söyleyemem. Onu gördüğümde yoğun bakımdaydı. Kimse neyi olduğunu söylemiyordu. Herkes onun ölmesinin daha iyi olacağından konuşuyordu. Çok acı çekiyordu. Bir gece kararımı verdim, odaya girdim, battaniyeyi boynuna doladım ve...’’

Geriye sadece Doris Moriarty kalıyordu. Dedektif için en önemlisi de bu cinayetti. Çünkü Moriarty, kendi bölgesinde öldürülmüştü. Feltner anlatmaya başladı; ‘‘Çok ama çok yaşlıydı, 88 yaşında falandı... Eskiden hemşireymiş. Çevremdeki herkes onun öylece yatıp ölmesini bekliyordu. Yatmaktan vücudunda yaralar oluşmuştu. Kemikleri görünüyordu. Kıpırdayamıyor, hatta konuşamıyordu. Onu öyle acı çekerken görmeye dayanamadım. Ameliyat eldivenlerini taktım ve onu öldürdüm...’’

Dedektif Adams bu aşamada dayanamadı ve Feltner'e ne zamandır aklını kurcalayan soruyu sordu; ‘‘Madem yaşlı insanların acı çekmesi seni üzüyordu, niçin orada çalışıyordun?’’. Feltner cevap verdi: ‘‘Yaşlı insanları seviyorum. Ama acı çekmelerine dayanamıyorum. Onlara sadece ölmelerini sağlayarak yardımcı olabiliyorum. Kendimi suçlu hissediyorum ama elimden başka bir şey gelmiyor. Birini ölürken seyretmek tabii ki zevkli değil...’’

Adamy, 16 Ağustos'ta Jeffrey Feltner'i 88 yaşındaki Doris Moriarty'yi öldürmek suçundan için tutukladı. Feltner Volusia Cezaevi'ne yerleştirildi. Dedektif Adamy kapısına dayanan basın mensuplarına, ‘‘Feltner sonuç için üzgün ancak yaptıklarından pişman değil. O bir ölüm meleği falan değil, kendini öyle görmüyor’’ açıklamasını yaptı. Bu arada Feltner'i delil yetersizliğinden bırakan Yüzbaşı Cliff Miller da, gelişmeler üzerine dosyayı yeniden açacaklarını duyurdu. Bu arada 17 Ağustos'ta Jeffrey Feltner'ın AIDS olduğu ve tedaviye başlandığı açıklandı.

Feltner, yakalandığı Volusia'da mahkeme önüne çıkmaya hazırlanırken, hastabakıcıyı bir süre önce salıvermenin pişmanlığını yaşayan Yüzbaşı Miller ve ekibi de yeniden başladıkları araştırmayı derinleştiriyordu. Miller, ‘‘Volusia'dakilerin yaptıkları iş gerçekten sevindirici. Biz de burada araştırma için zaman kazanmış oluyoruz’’ açıklamasını yaptı.

İNTİHARA KALKIŞTI

Miller'ın ekibi Feltner'in öldürdüğü isimlerden otopsiye en uygun olanın Sarah Abrams olduğunu belirledi. Çünkü Abrams 75 yaşında olmasına rağmen öldüğünde sağlık durumu en iyi olan kurbandı. Yapılan otopside, Abrams'ın nefessiz kalarak öldüğü belirlendi. Feltner 6 Kasım Pazartesi günü, Abrams davası için Volusia'dan Putnam'a getirildi. 8 Kasım'da Feltner'ı mahkeme salonuna götürmek için hücresine gelen görevliler, Feltner'ğı baygın buldular. Feltner bileklerini keserek intihar etmeye kalkmıştı. Hastaneye kaldırılan Feltner, görevlilerin bütün çabalarına rağmen mahkemeye çıkmayı reddetti. Feltner'in avukatı, müvekkilinin ‘‘kilitlendiğini’’ açıkladı.

14 Kasım'da uzmanlar tarafından iki ayrı teste tabi tutulan Feltner için ‘‘ruhsal açıdan ifade verecek durumda değil’’ dendi. 3 Ocak 1990'a gelindiğinde Feltner'a bir dizi test daha uygulandı ve artık yargı önüne çıkabileceği açıklandı.

Feltner'ın duruşması için 8 Ocak 1990 tarihi seçildi. Feltner duruşma öncesinde, daha önceki itiraflarını reddetti ve kimseyi öldürmediğini açıkladı. Ancak ortada kayıtlı itiraflar vardı.

Duruşma öncesinde savunma, mahkemeyle anlaşma zemini aramaya başladı. Neticede, idam cezası yerine ömür boyu hapis cezası verilmesi noktasında anlaşma sağlandı.

Feltner, Sarah Abrams'ın ölümünden birinci derecede suçlu, Doris Moriarty'nin ölümünden ise ikinci dereceden suçlu bulundu. Toplam 42 yıla mahkum olan Feltner, diğer beş cinayet için mahkemeye bile çıkmadı...

Huzurevi yetkilileri Jeffrey Feltner'in böyle bir şey yapmış olabileceğine bir türlü inanamıyordu. Feltner, yaşlılara çok iyi davranan, disiplinli ve işine saygı duyan bir görevliydi.

Dedektif Bill Adamy, Feltner'e ‘‘Yardıma ihtiyacın olduğunu düşünmüyor musun?’’ diye sordu. Feltner, bir süredir bir klinikte ruhsal tedavi gördüğünü söyledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!