'Ölüm korkusuyla yaşamaktansa ölümü göze alacağız'
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Kasım 21, 2011 15:01
Sakarya Valisi Mustafa Büyük, orta hasarlı binalara kamu ve alt yapı hizmetlerinin verilmesini önledikten sonra yıkım noktasına gelineceğini söyledi. Büyük, "Ölüm korkusuyla yaşamaktansa evleri değiştirmeyi ve yeni konutlara taşınmayı göze alacak herkes" dedi.
Hürriyet Gazetesi'nin gündeme getirdiği Hayalet evler için, Sakarya Valiliği'nde, Vali Büyük, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, ilçe belediye başkanları, kaymakamlar, kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılımıyla orta hasarlı binalar konusunda değerlendirme toplantısı düzenlendi.
Toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Büyük, 1999 yılında yaşanan depremle Sakarya'da birçok binanın yıkıldığını ve hasar gördüğünü anımsatarak, orta hasarlı binalar sorununun Sakarya ve başka bazı illerde bulunduğunu belirtti.
Sakarya'da ağırlıklı olarak Adapazarı ilçesi sınırlarında orta hasarlı binaların bulunduğunu ifade eden Büyük, “Bu binalara kamu hizmetlerinin ve alt yapı hizmetlerinin verilmesinin önlenmesini sağladıktan sonra yıkım noktasına gelinecek. Tabi içinde yaşanması birinci tehlike. İkinci tehlike de boş olan binanın da o halde kalmaması lazım. Bunun da yıkılması gerekiyor. Bu yıkım işlemi de hukuk çerçevesinde, encümenlerden kuruluşlardan karar alıp tebligatlar yapılarak evlerini yıkmalarını istemek. Onlar yapmadığı takdirde de idare tarafından yıkılmasını sağlamak. Çünkü sonradan çıkabilecek hukuki ihtilaflar nedeniyle bu yıkım işlerini kişinin kendisine vermek zorundayız. Yıkımın da bu tahliyeler gerçekleştikten kısa bir süre sonra gerçekleşeceğini ümit ediyorum.” dedi.
Orta hasarlı binalar konusunun Van Depremi ile hızlanan bir süreçle başladığını ifade eden Büyük, Van Depremi'nin bir kez daha depremin bütün boyutlarını gösterdiğini dile getirdi.
Büyük, yapılması gerekenleri yeniden değerlendirdiklerine dikkati çekerek, “Aldığımız kararlar şu şekilde özetlenebilir: Öncelikli olarak bu binalara verilen kamu hizmetlerini, alt yapı hizmetlerini durdurma, binaların boşalttırılarak ikamet olarak kullanılanların tahliyesi ve insanların içinde yaşamasının önlenmesi ve bir sonraki aşamada da yine ilgili karar organları eliyle tebligatlar yapılarak binaların kendileri tarafından yıkılmasını istemek. Yıkmadıkları takdirde de yıkımının sağlanması süreci.” diye konuştu.
Kamu hizmetlerinin kesilmesi konusunun önemli olduğunu vurgulayan Büyük, şöyle devam etti:
“Verilen hizmetlerin durdurulması konusunda çeşitli konuları dikkate alarak 5 Aralık tarihi itibariyle başlatmaya karar verdik. 5 Aralık 2011 yani iki hafta sonra Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki SASKİ tarafından su hizmetlerinin kesilmesi, yine SEDAŞ tarafından elektrik hizmetinin, varsa AGDAŞ hizmetinin kesilmesi ve bu binalara teknik olarak yapılacak uygulamayla ilgili bu hizmetler kesilecek. Bunları yaparken de yeni güncellemeler dikkate alınarak orta hasarlı yapıların insan hayatı için tehlikeli olanlara öncelik verilerek başlanmak üzere bu hizmetin kesilmesi ve yıkım işlemi gerçekleştirileceğini belirtmekte fayda var.”
Söz konusu binaların mutlaka yıkılacağını vurgulayan Büyük, binaların yıkımı konusunda hiçbir uzatma, süre, ilave ya da ek süre verme imkanı bulunmadığını kaydetti.
Bin 275 konut orta hasarlı
Büyük, bir gazetecinin orta hasarlı bina sayısını sorması üzerine, rakamın yeni yapılan güncellemelerle değişim gösterdiğini belirterek, “Ama bize ulaşan son şekliye bin 275 konut olarak gözüküyor. Tabi 19 bin 845 konuttan geldiğimiz nokta bu. Aslında yapılan çok şeyin olduğunu böyle ortaya koymak lazım. 25 bin binanın tamamen yıkıldığı, 20 bin binanın da orta hasarlı olarak işleme tabi tutulduğu ve bunlardan 19 bine yakınının meselesinin çözüldüğü yerde bin binayla ilgili kısmını söylüyoruz. Asıl manzaranın büyük bir kısmı bu” dedi.
Bazı binalarla ilgili olarak hukuki sıkıntıların yaşanabileceğine işaret eden Büyük, şunları belirtti:
“Herşey hukuk çerçevesinde yapılacak. En önemli noktamız bu. Biz 12 yıldır bugüne gelen çözülemeyen noktayı çözme noktasında olduğumuzu belirtme noktasındayız. Ayrıca aldığımız karaları kişilere tebliğ ederek yargıya başvurulmasını açacağız. Eğer yargısal bir sorun varsa kişilerin bunu bugünden çözmeleri taraftarıyız. Hukuki olarak gerekli şeyler yapılmışsa kişi ruhsatını alır ve binası orta hasarlı statüsünden çıkmış olur. Bu devam eden süreç. Tartışmalı noktaları da hukuk aracılığıyla çözeceğiz.”
Tehlike arz eden binalardan başlanacak
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ise önemli olanın vatandaşların can güvenliği olduğunu belirterek, Yenikent Bölgesi'nin bu açıdan güvenli olduğunu kaydetti.
Söz konusu orta hasarlı konutlarda oturan insanların büyük bir çoğunluğunun kiracı olduğunu anlatan Toçoğlu, “Bunlara da kira konusunda yeni bölgeler öneriyoruz. Tabi aslolan burada can güvenliği. Ölüm korkusuyla yaşamaktansa evleri değiştirmeyi ve yeni konutlara taşınmayı göze alacak herkes. Bu konuyla ilgili Yenikent'te çalışmalarımız var. Yenikent'in şehir merkeziyle bağlantısı konusunda da birtakım çalışmalar yapacağımızı ifade etmiştik zaten. Özellikle öğrenci arkadaşlarımız Yenikent'e taşısınlar. Biz onları servislerle üniversiteye taşıyacağımızı ifade etmiştik. Vatandaşlarımızın da bu evlerde can güvenlikleri olmadığını bilerek bu konuda çaba sarf etmeleri gerekiyor” dedi.
Toçoğlu, bir gazetecinin orta hasarlı konusunun gündeme gelmesi nedeniyle Yenikent Bölgesi'nde kiraların arttığı yönündeki sorusunu, “Yani bu iş yıkım safhasına geldiğinde çözülür. Yenikent'te yaşayan ev sahiplerinin kira konusunda makul olmaları gerekiyor. Daha önceden 'evlerimizi kiraya veremiyoruz' diye şikayet ederken şimdi böyle bir durumda da yeni kiracılara şefkatli olmalarını bekliyoruz. Kira arttırımına gitmeleri yanlış birşey olur. Böyle bir durumunda uzun vadede Yenikent zarar görür zaten.” şeklinde cevapladı.
Orta hasarlı bina sayısının güncellemelerle düşebileceğini belirten Toçoğlu, “Sayı bu güncellemelerle bin 275 iken bine düşebilir. Bazı orta hasarlılar zaten boş. Sadece yıkımı gerçekleştirilecek. Ya da bir kısmı içinde kimse yok, altında dükkan var. Bunların hepsi ayrıntılı şekilde inceleniyor. Tehlike arz edenler ve içinde insanların yaşadığı binalardan başlayarak devam edeceğiz. Bundan sonra süre vermek söz konusu değil.” şeklinde konuştu.
Toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Büyük, 1999 yılında yaşanan depremle Sakarya'da birçok binanın yıkıldığını ve hasar gördüğünü anımsatarak, orta hasarlı binalar sorununun Sakarya ve başka bazı illerde bulunduğunu belirtti.
Sakarya'da ağırlıklı olarak Adapazarı ilçesi sınırlarında orta hasarlı binaların bulunduğunu ifade eden Büyük, “Bu binalara kamu hizmetlerinin ve alt yapı hizmetlerinin verilmesinin önlenmesini sağladıktan sonra yıkım noktasına gelinecek. Tabi içinde yaşanması birinci tehlike. İkinci tehlike de boş olan binanın da o halde kalmaması lazım. Bunun da yıkılması gerekiyor. Bu yıkım işlemi de hukuk çerçevesinde, encümenlerden kuruluşlardan karar alıp tebligatlar yapılarak evlerini yıkmalarını istemek. Onlar yapmadığı takdirde de idare tarafından yıkılmasını sağlamak. Çünkü sonradan çıkabilecek hukuki ihtilaflar nedeniyle bu yıkım işlerini kişinin kendisine vermek zorundayız. Yıkımın da bu tahliyeler gerçekleştikten kısa bir süre sonra gerçekleşeceğini ümit ediyorum.” dedi.
Orta hasarlı binalar konusunun Van Depremi ile hızlanan bir süreçle başladığını ifade eden Büyük, Van Depremi'nin bir kez daha depremin bütün boyutlarını gösterdiğini dile getirdi.
Büyük, yapılması gerekenleri yeniden değerlendirdiklerine dikkati çekerek, “Aldığımız kararlar şu şekilde özetlenebilir: Öncelikli olarak bu binalara verilen kamu hizmetlerini, alt yapı hizmetlerini durdurma, binaların boşalttırılarak ikamet olarak kullanılanların tahliyesi ve insanların içinde yaşamasının önlenmesi ve bir sonraki aşamada da yine ilgili karar organları eliyle tebligatlar yapılarak binaların kendileri tarafından yıkılmasını istemek. Yıkmadıkları takdirde de yıkımının sağlanması süreci.” diye konuştu.
Kamu hizmetlerinin kesilmesi konusunun önemli olduğunu vurgulayan Büyük, şöyle devam etti:
“Verilen hizmetlerin durdurulması konusunda çeşitli konuları dikkate alarak 5 Aralık tarihi itibariyle başlatmaya karar verdik. 5 Aralık 2011 yani iki hafta sonra Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki SASKİ tarafından su hizmetlerinin kesilmesi, yine SEDAŞ tarafından elektrik hizmetinin, varsa AGDAŞ hizmetinin kesilmesi ve bu binalara teknik olarak yapılacak uygulamayla ilgili bu hizmetler kesilecek. Bunları yaparken de yeni güncellemeler dikkate alınarak orta hasarlı yapıların insan hayatı için tehlikeli olanlara öncelik verilerek başlanmak üzere bu hizmetin kesilmesi ve yıkım işlemi gerçekleştirileceğini belirtmekte fayda var.”
Söz konusu binaların mutlaka yıkılacağını vurgulayan Büyük, binaların yıkımı konusunda hiçbir uzatma, süre, ilave ya da ek süre verme imkanı bulunmadığını kaydetti.
Bin 275 konut orta hasarlı
Büyük, bir gazetecinin orta hasarlı bina sayısını sorması üzerine, rakamın yeni yapılan güncellemelerle değişim gösterdiğini belirterek, “Ama bize ulaşan son şekliye bin 275 konut olarak gözüküyor. Tabi 19 bin 845 konuttan geldiğimiz nokta bu. Aslında yapılan çok şeyin olduğunu böyle ortaya koymak lazım. 25 bin binanın tamamen yıkıldığı, 20 bin binanın da orta hasarlı olarak işleme tabi tutulduğu ve bunlardan 19 bine yakınının meselesinin çözüldüğü yerde bin binayla ilgili kısmını söylüyoruz. Asıl manzaranın büyük bir kısmı bu” dedi.
Bazı binalarla ilgili olarak hukuki sıkıntıların yaşanabileceğine işaret eden Büyük, şunları belirtti:
“Herşey hukuk çerçevesinde yapılacak. En önemli noktamız bu. Biz 12 yıldır bugüne gelen çözülemeyen noktayı çözme noktasında olduğumuzu belirtme noktasındayız. Ayrıca aldığımız karaları kişilere tebliğ ederek yargıya başvurulmasını açacağız. Eğer yargısal bir sorun varsa kişilerin bunu bugünden çözmeleri taraftarıyız. Hukuki olarak gerekli şeyler yapılmışsa kişi ruhsatını alır ve binası orta hasarlı statüsünden çıkmış olur. Bu devam eden süreç. Tartışmalı noktaları da hukuk aracılığıyla çözeceğiz.”
Tehlike arz eden binalardan başlanacak
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ise önemli olanın vatandaşların can güvenliği olduğunu belirterek, Yenikent Bölgesi'nin bu açıdan güvenli olduğunu kaydetti.
Söz konusu orta hasarlı konutlarda oturan insanların büyük bir çoğunluğunun kiracı olduğunu anlatan Toçoğlu, “Bunlara da kira konusunda yeni bölgeler öneriyoruz. Tabi aslolan burada can güvenliği. Ölüm korkusuyla yaşamaktansa evleri değiştirmeyi ve yeni konutlara taşınmayı göze alacak herkes. Bu konuyla ilgili Yenikent'te çalışmalarımız var. Yenikent'in şehir merkeziyle bağlantısı konusunda da birtakım çalışmalar yapacağımızı ifade etmiştik zaten. Özellikle öğrenci arkadaşlarımız Yenikent'e taşısınlar. Biz onları servislerle üniversiteye taşıyacağımızı ifade etmiştik. Vatandaşlarımızın da bu evlerde can güvenlikleri olmadığını bilerek bu konuda çaba sarf etmeleri gerekiyor” dedi.
Toçoğlu, bir gazetecinin orta hasarlı konusunun gündeme gelmesi nedeniyle Yenikent Bölgesi'nde kiraların arttığı yönündeki sorusunu, “Yani bu iş yıkım safhasına geldiğinde çözülür. Yenikent'te yaşayan ev sahiplerinin kira konusunda makul olmaları gerekiyor. Daha önceden 'evlerimizi kiraya veremiyoruz' diye şikayet ederken şimdi böyle bir durumda da yeni kiracılara şefkatli olmalarını bekliyoruz. Kira arttırımına gitmeleri yanlış birşey olur. Böyle bir durumunda uzun vadede Yenikent zarar görür zaten.” şeklinde cevapladı.
Orta hasarlı bina sayısının güncellemelerle düşebileceğini belirten Toçoğlu, “Sayı bu güncellemelerle bin 275 iken bine düşebilir. Bazı orta hasarlılar zaten boş. Sadece yıkımı gerçekleştirilecek. Ya da bir kısmı içinde kimse yok, altında dükkan var. Bunların hepsi ayrıntılı şekilde inceleniyor. Tehlike arz edenler ve içinde insanların yaşadığı binalardan başlayarak devam edeceğiz. Bundan sonra süre vermek söz konusu değil.” şeklinde konuştu.