OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 05, 2004 00:00
Çöken 11 katlı Zümrüt Apartmanı'nda arama kurtarma çalışmaları sürdürülürken, iş makineleri de çalışmalara yardım etmeye başladı. İş makineleri büyük beton blokları enkaz üzerinden vinçle kaldırırken zorlanıyor. Bloklar daha kaldırılır kaldırılmaz neredeyse toz haline geliyor ve görenleri dehşete düşürüyor.DOZER GELDİ, AKUT GİTTİValilik Kriz Merkezi'nin isteğiyle İl Savunma Müdürlüğü, kurtarma çalışmalarına katılan ekiplere, "iş makinalarının çalışmasında sakınca yoktur" yazılı belge imzalatmak istedi. Aralarında AKUT'un da olduğu sözkonusu yazıyı imzalamayan kurtarma ekiplerinin bir bölümü çalışmalara katılmayıp beklemeye geçti. AKUT daha sonra olayı protesto için çalışmadan çekildi.5 kişilik AKUT ekibinin genel merkezden gelen emirle çalışmaları durdurduğunu söyleyen AKUT Yönetim Kurulu üyesi Yılmaz Sevgül, enkaza kepçe girmesinin canlı çıkma olasılığını sıfıra indirdiğini söyledi. Sevgül, ‘‘Enkazın üzerine kepçe çıktığı anda arama-kurtarma mantığı ortadan kalkıyor. Biz, vinçlerle katları keserek, peynir dilimleri gibi sabırla kaldırıyoruz. Kepçenin bir parçayı çekmesi ile kaymalar oluyor ve yaşam boşlukları doluyor. Kepçenin enkaz bölgesinde küçük bir titreşim yapması bile enkazın içindeki boşluklarda bulunan canlıların sıkışmasına yetiyor’’ dedi.TEPKİLİ VATANDAŞA ANONSEnkazda canlı umudu kalmayan kısımlarda büyük parçalarının iş makinalarıyla alınmasına enkazda kalanların yakınları tepki gösterdi. Kardeşi ve yeğenlerinden 8 kişi enkaz altında olan Baki Ayçiçek, iş makinalarının enkazda ölümlere yol açabileceğini savunurken, elle çalışmanın daha güvenli olduğunu söyledi. Vatandaşların çalışmaların uzamasına tepki göstermesi üzerine, olay yerinde bilgilendirme amaçlı bir anons yapıldı. Megafonla yapılan anonsta iş makineleri ile çalışmaların enkaz altındakilere zarar vermediği belirtildi. Arama kurtarma çalışmalarında ölü ve canlıların kılına bile zarar gelmesinin istenmediği ifade edilerek, iş makinelerinin öncelikle enkazın üst kısmındaki büyük blokları kaldıracağı, daha sonra enkaz altındakilerin yerlerinin tespiti için dinleme ve inceleme yapılacağı kaydedildi.ÖLÜ SAYISI 40'A YÜKSELDİ     Çöken binanın enkazından çıkan ölü sayısı 40'a ulaştı.    Arama-kurtarma çalışmalarını aralıksız sürdüren ekipler, enkazın alt kısımlarına indikçe, toplu halde cesetlerle karşılaşma ihtimalinin arttığını söyledi.    Binanın arka kısmında yürütülen çalışmalarda, 1'i kadın 2 kişinin cesedi çıkarıldı. Enkazın ön kısmında çukur açan sivil savunma birlikleri, aynı yerde olduğunu tahmin ettikleri 4-5 kişinin cesedine ulaşmak için çalıştıklarını kaydetti.    Yetkililer, çökme sırasında bina sakinlerinin alt katlara doğru koşmuş olabileceğini ve bundan sonra toplu cesetlerle karşılaşma olasılığının yükseldiğini bildirdi. Enkazdan 31 kişi yaralı çıkarıldı. CANLI İHTİMALİ AZALIYORVali Ahmet Kayhan, enkaz kaldırma çalışması diye bir şeyin olmadığını belirterek şunları söyledi: ‘‘Çalışmalar hızla devam ediyor. Şu anda arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Şu ana kadar yapılanlar doğru ve arama-kurtarma çalışmalarıdır. Enkaz kaldırma çalışmalarına geçilmemiştir. Arama kurtarma bittikten sonra sonra enkaz kaldırılmasına geçilecektir. Enkaz altında 50-60 kişi olduğu sanılıyor. ’’İstanbul'dan kurtarma çalışmalarına katılan Arama Kurtarma ve Araştırma Derneği'nin (AKASAR) 15 kişi ve bir köpekten oluşan ekibi, artık enkazdan canlı çıkarılma umudu kalmadığı gerekçesiyle bölgeden ayrıldı."SONUNA KADAR BURADAYIZ"Jandarma Arama Kurtarma (JAK) Bölük Komutanı Yüzbaşı Murat Bektaş, çalışmaların sürdüğünü belirtirken, ‘‘Hiç bir koordinasyon eksikliğimiz yok. Ekipler planlı bir şekilde çalışıyor. Her katta çalışma var" dedi. "ARAMA-KURTARMA ÇALIŞMALARINA EN AZ 10 GÜN DEVAM EDİLMELİ"Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi eski Başkanı Prof. Dr. Ergin Arıoğlu, Konya'da yaşanan bina çökmesine benzer olaylarda arama-kurtarma çalışmalarına en az 10 gün devam edilmesi gerektiğini bildirdi.    Prof. Dr. Arıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, tamamen çöken binaların yıkıntıları altında kalan canlıların yaşam sürelerine değinerek, böyle bir durumda en kritik koşulun ''havasızlık'' olduğunu ve enkaz altında havasız yaşam süresinin en fazla 1 saati bulduğunu kaydetti.    Prof. Dr. Arıoğlu, Konya'da çöken Zümrüt Apartmanı'nın enkazındaki arama-kurtarma çalışmalarına devam edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, ''Bu tür topyekun bina çökmelerinde arama-kurtarma çalışmalarına en az 10 gün devam edilmelidir. Çok ciddi yaralanmamış kazazedelerin göçük altında canlı kalma olasılıkları 10 güne kadar devam edebilir'' dedi. PROJEYE MÜDAHALE OLDUĞU YOLUNDA ŞÜPHEÇöken bina ile ilgili soruşturma başlatan savcılığın atadığı bilirkişi heyeti üyesi Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Osman Nuri Dülgerler, projeye müdahale olduğu yolunda büyük şüphelerinin bulunduğunu söyledi.    Dülgerler, binanın her katından örnekler aldıklarını ve belli bir noktaya kadar geldiklerini anlattı.    Şu ana kadar elde ettikleri verilere göre yıkılan binada denetim noksanlığı, yeterli malzeme kullanılmaması ve işçilik hatalarının belirlendiğini ifade eden Dülgerler, şunları söyledi:    ''İlk planda bu etmenlerin bir kademe sonrası göçüğü meydana getirebilir. Binaların belli bir mukavemeti vardır. Bu mukavemeti azaltıcı etmenler üzerinde duruyoruz. Bunun için de zemin ve bodrum kata gelinmesini bekliyoruz. Projeye müdahale olduğu yolunda büyük şüphelerimiz var. Oradan alınacak örneklerle müdahale olup olmadığı kesinlik kazanacak. Projede bazı değişiklikler yapılmış mı? O zaman göreceğiz.'' "BİNANIN MÜTEAHHİDİ SERMET YAPI KOOPERATİFİ'DİR''    Bu arada Konya Mimarlar Odası Başkanı Abdullah Naltekin, çöken binanın fenni mesulü olarak Vedat Kaya, yapı müteahhidinin ise sınırlı sorumlu Sermet Yapı Kooperatifi'nin göründüğünü belirterek, ''Yani bu binanın müteahhidi Sermet Yapı Kooperatifi'dir. Kendi oturacağı yerin malzemesini kimse çalmaz'' dedi.    Naltekin, olay yerinde yaptığı açıklamada, binanın çöktüğü andan itibaren bölgede yardım için hazır beklediklerini ancak kimsenin kendilerinden destek talebinde bulunmadığını söyledi.       ''BİNADA EKSİK MALZEME KULLANILSAYDI 5 YIL AYAKTA DURMAZDI''     Eksik malzeme kullanılarak yapılan binanın çökmeden önce
haber vereceÄŸini ifade eden Naltekin, ÅŸunları kaydetti:     ''Önceden çatlaklar oluÅŸur. Bina, 'ben çöküyorum ya beni kurtarın ya da yıkın' diye kendini belli eder. Çökmenin nedeni olarak ani bir müdahale, yani statik bir müdahale yapılmış, taşıyıcı kolonlar zarar görmüş olabilir. Ä°kinci bir konu ise sondaj kuyularıdır. Bazıları ucuz su kullanmak için binalara su kuyuları açıyorlar. Bu kuyuların oluÅŸturduÄŸu boÅŸluklar da çökmeye neden olabilir. EÄŸer binada eksik malzeme kullanılsaydı 5 yıl ayakta durmazdı, bir belirti verirdi.'' "YÃœZ KIZARTICI OLAY"Öte yandan, Toplu Konut Ä°daresi (TOKÄ°) BaÅŸkan Vekili ErdoÄŸan Bayraktar, Konya'da 11 katlı yeni bir binanın çökmesi ve 38 kiÅŸinin hayatını kaybetmesi nedeniyle üzüntüsünü dile getirirken, ''Bu Türkiye için utanılacak, yüz kızartıcı bir olay'' dedi.Bayraktar, A.A muhabirine yaptığı deÄŸerlendirmede, 4 yıllık binanın çökmesinin, ''Türkiye'deki yapı denetimindeki ciddi yetersizliÄŸini, insanların ciddiyetten uzak olduÄŸunu, ciddiyetsizliÄŸini'' ortaya koyduÄŸunu vurguladı. "YASAL DÃœZENLEME YETERSÄ°Z"Anadolu Yapım Müteahhitleri Federasyonu Genel BaÅŸkanı Ä°smail Babacan ise Konya'da çöken binanın bir kez daha Türkiye'de yapım alanında yaÅŸanan sıkıntıları gündeme taşıdığını belirterek, ''Bu tür facialarla ilgili yasal düzenlemeler yetersiz'' dedi. Â
button