Güncelleme Tarihi:
5 bin ölü 104 bin yaralı
1996 yılına ait uluslararası kaza istatistikleri tablosunda, araç sayımızın az olmasına rağmen, kaza, yaralı ve ölü sayısında üst sıralara oynuyoruz. 1996 yılında, ülkemizdeki her 18 araçtan biri kazaya karışmış. 63 kazada 1 kişi yaşamını yitirmiş. Her üç kazada bir kişi yaralanmış. Trafik kazalarına karşı ciddi önlemler alınmayan ülkemizde, kaza sonrası hak arama özgürlüğünü kullanması gerekenlerin sayısının, her geçen yıl daha da artacağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok.
Kaza istatistikleri ortada. Son bayram tatilinin bilançosu, 200'e yakın ölü. Kötü araç kullanıyoruz. Trafik kurallarını hiçe sayıyoruz. Her yıl rekor sayıda kaza yapıyoruz. Üstelik, başımıza gelenlerden 'Kötü kader'i sorumlu tutuyoruz.
Kazadan sonra ne yapacağımız konusunda ise resmen 'Kara cahil'iz. Ölenlerin ve yaralananların ardından dövünüp, gözyaşı dökmekten başka bir şey gelmiyor elimizden.
Oysa yapılacak ne çok şey varmış. Hatalı ameliyatlar, yalnış iğneler yüzünden SSK hastanelerine birkaç cephede savaş açan avukat Cengiz Hortoğlu, kaza sonrası yaşanan şaşkınlığı, bilinçli bir hak arama eylemine dönüştürmek için aylarca çalıştı. Ve ortaya, 'Kazadan sonra hak arama özgürlüğü' başlıklı dosya ortaya çıktı. Diğer sorunlarda olduğu gibi, trafik kazalarında da hak arama özgürlüğünü yeterince kullanamadığımıza inanan Kırmızı Işık Kazaları Araştırma ve Önleme Derneği üyesi Avukat Hortoğlu, bunun nedenlerini, hak arama özgürlüğünün önündeki karmaşık yollar, geç alınan sonuçlara bağlıyor. Ancak hak arama özgürlüğünün kullanılmasının, sadece bireysel değil, toplumsal kazançlar da yaratacağına inanıyor.
Trafik kazalarının ardından ortaya çıkan maddi ve manevi zararın en kısa sürede hafifletilmesi için başvurulması gereken ilk yer sigorta şirketleri. Sigortaya başvurmanız halinde aldığınız tazminat zararınızı karşılamaz ve anlaşma sağlayamazsanız, hem sigorta şirketine karşı, hem de sürücü, araç sahibi ve işletme sahipleri aleyhinde dava açabilirsiniz.
Yargı yolu ise, uzun ve zorlu bir süreç. Bunca zahmetin sonunda, trafik suçlularına verilen cezalar caydırıcılıktan uzak. Yasal faiz oranı enflasyonun altında ezildiği için, uzun süreler sonucunda alınacak tazminatların tatmin edici olmaması ihtimali ise çok yüksek.
Otobüs yolcuları 3 milyara sigortalı
Şehirlerarası otobüs firmaları yolcularına, 'Mali mesuliyet' ve 'Zorunlu koltuk' sigortası yaptırmak zorunda. Otobüse binmeden önce, sigorta ile ilgili bilgilerin bilette yeralıp almadığını kontrol etmekte fayda var. İsteyen firmalar, 'İhtiyari mali mesuliyet sigortası' da yaptırabiliyorlar. Trafik kazası nedeniyle bir yolcunun ölümü ya da yaralanması sonucu, 'Mali mesuliyet' ve 'Zorunlu koltuk' sigortalarından hemen alınacak tutar üç milyar lirayı buluyor. Bu parayı alabilmek için, kazada yaralanan kişi ölmüşse, mirasçıları sigorta şirketine bir dilekçe ile başvurup, uğranan zararı talep edebilir. Sigorta şirketine yapılan başvuru sırasında, dilekçeyle birlikte, kaza raporu, olay yeri tespit tutanağı, hastane raporu, ölüm halinde otopsi raporu, aile nüfus tablosu ve ölüm halinde veraset ilamının eklenmesi gerekiyor. Sigorta şirketi bu talep üzerine bir hesap tablosu çıkartır ve zararı öder.
Sekiz gün içinde ödeme zorunluluğu
Özel araçlarla seyahat sırasında, hasar, ölüm ve yaralanma ile sonuçlanan kazalarda da ilk başvurulacak yer sigorta şirketidir. Trafiğe çıkan tüm araçlara, sınırlı limitli mali masuliyet sigortası yaptırma zorunluluğu var. Ayrıca, isteyen araç sahibi ihtiyari kasko sigortası da yaptırabilir. Polis ve jandarma tarafından tutulan kaza tespit zaptında, aracın hangi şirket tarafından sigortalandığı yazılıdır.
Trafik kazası sonucu maddi hasar meydana gelir, sürücü ya da yolcu yaralanır ya da hayatını kaybederse, zarar limit dahilinde sigorta şirketinden karşılanabilir. Sakatlanma ve ölüm halinde, sigorta şirketinin ödeme limiti 1,5 milyar liradır. Karayolları Trafik kanunu'nun 99. Maddesi'ne göre, sigortacılar, zarara uğrayan hak sahibine, işlemlerin tamamlanması halinde, sekiz gün içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırlarındaki miktarı ödemek zorundadır.
Garanti fonu çıkmazı
Kaza yapan aracın tespit edilememesi veya zorunlu mali mesuliyet sigortasının yapılmaması, zeyilnamesinin ödenmemesi, yükümlü sigorta şirketinin iflası halinde, kişiye verilen zararı 'Karayolları Trafik Garanti Fonu' karşılar. Ayrıca, üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kurumlarına acil olarak götürülen trafik kazası geçirmiş kişilere Sağlık Bakanlığı tarifesi uygulanır. Verilen hizmet bedelinin yükümlü sigorta şirketinin teminat limitini aşan kısmı garanti fonundan karşılanır. Bu gibi durumlarda, Hazine Müsteşarlığı Sigorta Genel Müdürlüğü'ne başvuruda bulunmak gerekiyor.
Sigorta şirketlerinin, zorunlu mali sorumluluk sigortası için tahsil ettikleri toplam pirimlerin yüzde 1'i, sigorta yaptıranların safi primlerinin yüzde 2'si, garanti fonuna kaynak oluşturur.
Ölüm halindeki başvurularda mahkeme kararı, ölüm raporu, mirasçılık belgesi, ölenin mesleği ve gelir durumunu gösteren belge, yaralanma halinde ise mahkeme kararı, hastane raporları, Sağlık Bakanlığı'nca belirlenen tarifeler esas alınarak düzenlenen hastane giderlerini gösteren faturaların hazır olması gerekiyor.
Hazine Müsteşarlığı Sigorta Genel Müdürlüğü, belgelerin tamam olması halinde başvuruları kabul ediyor. Ancak garanti fonu, bürokratik bir çıkmazda. Sigorta şirketlerinden garanti fonuna akan para Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği'nde, yetki ise Hazine Müsteşarlığı Sigorta Genel Müdürlüğü'nde olduğu için başvuru sahiplerine ne yazık ki ödeme yapılamıyor.
Korkunç kazaya komik ceza
Trafik kazaları ölüm ya da yaralanma ile sonuçlanırsa, kusurlu sürücü hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından şikayet üzerine ya da re'sen kamu davası açılır. Yaralanan kişinin 20 günden az rapor alması halinde dava şikayete bağlıdır. Türk Ceza Kanunu'nda, trafik kazalarına ilişkin maddeler bulunmuyor. Trafik suçluları, 1889 tarihli İtalyan Ceza Yasası'ndan alınan maddelere göre yargılanıyor. İlgili kanun maddeleri cinayet gibi kazalara, 6 ay ile 10 yıl arasında hapis, 20 ile 150 bin lira arasında para cezası öngörüyor. Verilen hapis cezalarının paraya çevrilmesinde üst sınır bulunmuyor. Bu yüzden, trafik suçlusu 10 yıl hapis cezasına da çarptırılsa, ceza paraya çevrilebiliyor.
Tazminat istemenin püf noktaları
Trafik kazalarının ardından açılacak tazminat davalarında, tedavi giderleri, geçici veya sürekli işgörmezlik zararları, ölüm halinde duyulan elem ve üzüntü için manevi tazminat talep edilebilir.
En önemli talep, ölüm halinde destekten yoksun kalma tazminatıdır. Bu tazminat talebi ile, trafik kazası sonucu babasını yada eşini kaybeden bir kişi, mahrum kaldığı destekten yoksunluk tazminatı talebinde bulunabilir.
Maddi hasarlı trafik kazalarında 2 yıl, ölüm ve yaralama halinde beş yıl, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan davalarda 10 yıllık zamanaşımı süresi sözkonusudur. Bu sürelerin içinde davaların açılması gerekir.
Dava açılırken, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması gerekir ki, bilirkişi raporu talep edilen tazminattan daha fazla gelirse ek dava açılabilsin.
Olay tarihinden itibaren faiz talep edilmelidir. Yıllık yasal faiz yüzde 50'dir. Biletli otobüs yolculuğu sonucu oluşan zarardan dolayı taşıma sözleşmesi gereği ticaret mahkemelerinde dava açılarak, daha yüksek olan banka reeskont faizi talep edilebilir. Bilet alınan veya gidilen yer, yetkili mahkemedir.