Güncelleme Tarihi:
Adapazarı’nda geçen perşembe günü meydana gelen olayda, arkadaşlarıyla birlikte go-karta binmek üzere piste gelen Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği bölümü son sınıf öğrencisi olan Tuğba Erdoğan, araca binip tur atmaya başladı. Araçla hızlanarak turunu sürdüren Tuğba Erdoğan’ın boynundaki yeşil atkı, bilinmeyen bir nedenle sarkarak go-kartın motoruna dolanırken, araç viraj dönüşü sırasında bariyere çarptı. Çarpmayla birlikte genç kız feci şekilde hayatını kaybetti.
KARDEŞİ MEZARINA ÇAM AĞACI DİKTİ, GÖZYAŞI DÖKTÜ / Foto Galeri
İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan baba Süleyman Erdoğan ve yakınları tarafından alınan Tuğba Erdoğan’ın cenazesi, gece Gediz Devlet Hastanesi Morguna getirildi. Tuğba Erdoğan’ın cenazesi sabah morgdan alınarak TOKİ 2’nci Etap’taki baba evine yakın olan Gediz Özyurt Camisi’ne getirilerek dualar okundu ve aile tarafından helallik verildi. Camideki törene, Gediz Belediye Başkanı AK Parti’li Mehmet Ali Saraoğlu, acılı baba Süleyman Erdoğan, anne Zehra Erdoğan, Tuğba’nın kardeşleri 14 yaşındaki Büşra Erdoğan ve 12 yaşındaki Murat Erdoğan, Tuğba Erdoğan’ın sözlüsü Muhammet Enes Özkan ve çok sayıda yakını katıldı. Camide okunan duaların ardından genç kızın tabutu cenaze aracına konularak Ulucami’ye götürüldü.
''TUĞBAM İÇİN AĞAÇ DİKİN''
Feci şekilde hayatını kaybeden Tuğba Erdoğan’ın cenazesi camiye girerken gözyaşları sel oldu. Camiyi dolduran yakınları sinir krizleri geçirdi. Ulucami’deki cenaze törenine ise Tuğba Erdoğan’ın Sakarya Üniversitesi’nden sınıf arkadaşları ve Sakarya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mahnaz Gümrükçüoğlu, İstanbul ve Kütahya TEMA temsilcileri ve gönüllüleri, Gediz Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Gediz Belediye Başkanı Mehmet Ali Saraoğlu ile bine yakın vatandaş katıldı.
Cenaze töreni öncesi TEMA’cılarla karşılaşan baba Süleyman Erdoğan, kızı Tuğba’nın sınıf arkadaşlarını görünce gözyaşlarına boğuldu. Süleyman Erdoğan, "Benim kızım da genç bir TEMA’cıydı. Yeşili ve ağaçları çok severdi. O nedenle Çevre Mühendisliği’ni tercih etti. Sizlerden ricam Tuğbam için ağaç dikin, ormanlar oluşturun. Kızım oturduğumuz TOKİ 2’nci Etap konutlarını da bin taneye yakın ağaç diktirerek küçük bir ormana çevirmişti" dedi.
Tuğba Erdoğan’ın çok başarılı bir öğrenci olduğunu belirten Sakarya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Mahnaz Gümrükçüoğlu, "Tuğba, çok başarılı ve sosyal bir çocuktu. Üniversitede genç TEMA’nın çok önceden beri gönüllüsüydü. Son dönemde de başkanıydı. Gönüllü arkadaşları ile birlikte çok güzel işler yapıyorlardı. Benim tüm öğrencilerim çok özeller. Tuğba diğerlerinden çok daha özeldi benim için. Tuğba mesleğini ve çevreyi korumak adına çok işler yapmak istiyordu. Aramızdan erken ayrıldı" dedi.
BÜŞRA’NIN GÖZYAŞLARI
Sakarya Üniversitesi Genç Tema Temsilcisi Tuğba Erdoğan’ın kardeşi Büşra Erdoğan, TEMA gömleği giyerek ablasının bayrağını taşıyacağını ve ablası için Gediz’de bir orman oluşturacağını söyledi. Büşra Erdoğan, "TEMA tarafından getirilen fidanı ablamın mezarına dikeceğim. Çünkü ablam ağaçları ve yeşili çok severdi. Bundan sonra da daha çok ağaç dikerek önce bir koruluk, ardından da ablam için küçük bir orman oluşturacağım" dedi ve ablasının tabutuna sarıldı. "Olmadı, olmadı" diyerek ablasının tabutu başından ayrılmayan Büşra’nın gözyaşları törene katılanların yüreklerini burktu.
ABLASININ YANINA GÖMÜLDÜ
Tuğba Erdoğan’ın cenazesi Gediz Ulucami’de öğle namazına müteakip kılınan namazın ardından Gediz İlçe Mezarlığı’nda gözyaşları içinde toprağa verildi. Tuğba Erdoğan, 1995 yılında 9 yaşındayken uzun süren lösemi tedavisi ardından kaybettikleri ablası Merve Erdoğan’ın yanına gömüldü.
ABLASININ MEZARINA ÇAM FİDANI DİKTİ
Tuğba Erdoğan’ın cenazesini baba Süleyman Erdoğan ve sözlüsü Muhammet Enes Özkan toprağa verdi. Dualar okunurken ablasının mezarı başına elinde bir çam fidanı ile gelen Büşra Erdoğan, çam fidanını ablasının ayak ucuna dikerek su verdi.
''ÇOK ZOR BİR GÜN''
Bugün çok zor bir gün yaşadığını belirten acılı baba Süleyman Erdoğan, "Elim bir kaza sonucu kızımı kaybettim. Kızımın çok sevilen birisi olduğunu ilk ve son defa gördüm. Kızımın cenazesinde öğrenim gördüğü okulların yöneticilerinin yanımda olması bana ayrı bir gurur verdi ve dertlerimi biraz olsun hafifletti. Kızımın ölümüne sebep olan her konuda gereken hukuki işlemler başlatıldı. Hukuku işlemlerin sonuna kadar gereken yapılacak. Yasalar ne derse boynumuz kıldan ince. Ancak kızımın ölümüne sebep olan araçların usulsüz olarak çalıştırılması uygun bir şey değil. Kızımı öldüren aracın uygun çalıştığına inanmıyorum. Go-Kart araçlarını çalıştıran işletmede çok büyük hata ve kusur olduğunu düşünüyorum. Hataların biran önce düzeltilmesini istiyorum. Benim kızım geri dönmeyecek ama bundan sonra olabilecek kazaları önleyecektir" dedi.
''ÖLMEDEN BİRKAÇ SAAT ÖNCE KONUŞTUK''
Kızıyla ölmeden birkaç saat önce konuştuğunu belirten Süleyman Erdoğan, "Kızımla günde 10 defa telefonla konuşuyorduk. Konuşmadan duramazdık. Olay günü sözlüsü ile beraber olacağını bana söylemişti. Her şeyinden haberim vardı. Sözlüsü ile bir hac uğurlamasına gideceklerini söylemişti. Birlikte yemek yemişler ve ardından da Go-Kart pistine gitmişler. Kızımın ölümünde ihmal söz konusudur. Bindiği araçta arkalık yok, kask verilmemiş, fularla binmemesi konusunda bir şey denilmemiş. İşletmecinin kızımı bu şartlarda bindirmemesi gerekiyordu. Yetkililer gelişigüzel izinler verilmesin. İşletmeler için tüm işlemler yapılsın ve yetkililerde bu işlerin arkasında olsunlar. İşletmeye kim ruhsat verdiyse ondan dahi şikayetçi olacağım" dedi.