Güncelleme Tarihi:
Cumhuriyet Gazetesi'ne 28 Mart 2008'de molotof kokteyli atılması dosyasında "Azmettirmek" suçundan sanık Boğaç Kaan Murathan, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in Islak İmza davasında kırmızı bülten ile aranan Bedrettin Dalan'ın tanıyıp tanımadığı sorusunu “Eşim 2003-2004 yıllarında Yeditepe Üniversitesi'nde burslu okuyordu. Samimiyetim yok" diye yanıtladı. Murathan, “İlhan Selçuk ile Sedat Peker arasında bir husumet olup olmadığına ilişkin bir şey biliyor musunuz" sorusunu “Yok, duymadım" diye yanıtladı.
"OLGUN PEKER İŞKENCE SONUCU ÇOCUK YAPMA YETİSİNİ YİTİRDİ"
Kelebek Operasyonu kapsamında gözaltına alındığında Adil Serdar Saçan ve Serdar Akça tarafından işkenceye maruz kaldığını iddia eden Murathan, söz konusu kişilerin ellerinde delil olmadığı halde kendisini zorla askıda tuttuklarını belirtti. Kendisine işkence yapan Serdar Akça’nın Sedat Peker’in manevi oğlu olarak nitelendirilen ve Şike davasının bir numaralı sanığı Olgun Peker’e de işkence yaptığını ve Olgun Peker’in işkence neticesinde çocuk yapma yetisini yitirdiğini iddia eden Murathan, “O zaman olduğu gibi bugün de bir takım çevreler benim üzerimden Sedat Peker’i zor durumda bırakmak istiyorlar" dedi.
“BEDİRHAN İÇİN BİR KURUŞ VERMEM"
Bedirhan Şinal'in “Benim ifademi değiştirmemden önce benimle ilgili bir kızı öldürüp gömdüğümü söylemişsiniz" sözleri üzerine Murathan “Ben söylemedim, İsmail Yıldız söyledi. Ama sizin bir kızı kaçırıp alıkoyduğunuza ilişkin bir şeyler duydum. Ben sizin hakkınızda konuşmayı sevmiyorum. Elimden geldiği kadar sizi unutmaya çalışıyorum" diye konuştu. “Kız alıkoymak" suçlamasına ilişkin hakkında takipsizlik kararı verildiğini anlatan Şinal, Murathan'a “Bana ifademi değiştirmem için para teklif ettiniz mi" diye sordu. Murathan “Öleceğimi bilsem Bedirhan için 1 kuruş vermem" diye konuştu.
REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ
Davanın tutuklu sanıklarından Mehmet Zekeriya Öztürk, reddi hakim talebinde bulundu. Öztürk, “MİT’in mahkemeye gönderdiği bilgi notu ile ortaya çıkan 2007 yılındaki Başbakana suikast iddiasında adının geçmesinden dolayı mağdur olduğunu" ifade ederek Başkan Özese’yi bu mağduriyetini engellememekle suçladı. Başbakana herhangi bir suikast girişiminde yer almadığını ifade eden Öztürk, suikast iddialarının MİT’in bilgi notundan ibaret olduğunu ve doğrulanamadığını, buna karşın medyada yer alan haberler yüzünden mağdur olduğunu anlattı. Öztürk “Başbakan, suikast iddiasını siyasi malzeme haline dönüştürdü. Başbakan'a siyasi malzeme haline dönüşmeme müsaade ettiğiniz için sizin hakkında reddi hakim talebinde bulunuyorum" dedi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, talebin hakimin reddine gerektirecek bir dayanak olmadığı için talebin reddedilmesini istedi. Duruşmaya verilen arada talebi değerlendiren heyet, Öztürk’ün talebini somut bir delile dayandırmadığı için reddi yönünde karar verdi. Duruşma, yarın saat 09.00’a ertelendi.
“TAKSİ PARASINI JANDARMA VERDİ"
Bu arada geçtiğimiz günlerde gündeme "Hastanede unutularak taksiyle Silivri Cezaevi'ne geri döndüğü"iddialarıyla gündeme gelen davanın tutuklu sanıklarından Hayrettin Ertekin basın mensuplarına yazılı bir açıklama yaptı. Ertekin, avukatları aracılığıyla gazetecilere el yazısıyla gönderdiği açıklamasında şu iddialarda bulundu:
"Hastanede unutulmam ve benim taksi ile cezaevinin bulunduğu kampus girişindeki jandarma nizamiyesine gelmem doğrudur. Taksi parasını benim cebimden ödediğim de yanlıştır. Üzerimde 175 TL yoktu. Ödemeyi jandarma komutanı 3 kişiden toplayarak taksiciye ödemiştir. Ben kalp sintigrafı, film ve erekli tetkikler için İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Bölümü'ne 2 defa götürülmüştüm. İkinci gidişimde bu olay vuku buldu. Jandarmaya söz verdiğimden hiç kimseye açıklama yapmadım. CHP Eskişehir Milletvekili Prof.Dr.Süheyl Batum bu konuyu TBMM kürsüsünden dile getirmiştir. Anlatımları doğrudur. Benim avukatım dahi bu konuyu bilmemektedir. Habersiz bir açıklama yapıp yalanlaması düşündürücüdür. Belki de iyi niyetli olarak bilmeden birilerini korumuştur. Bu konuyu aynı gün koğuş arkadaşlarım, Jandarma Bölük Komutanı, hastane röntgen teknisyeni, plakası bende bulunan Düzceli taksi şoförü, ve tanık olarak dinleteceğim ismi saklı 2 kişi bilmektedir"
“ERTEKİN HASTANEYE GİTMEDİ"
Öte yandan, yetkililerden alınan bilgiye göre Ertekin’in İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Bölümü'ne gitmek için sadece bir kere randevu alındığını, Ertekin’in o randevuya da kendi isteğiyle gitmediği öğrenildi.