Güncelleme Tarihi:
Her gün ülkenin bir köşesinde polis terörüyle karşılaşıldığını belirten Gök, İç Güvenlik paketini atom bombası olarak yorumladı. Bu yasanın çıkmasıyla birlikte polis şiddetinin daha da artacağını öne süren Gök, kişi hürriyeti, yaşam hakkı hürriyetinin azalacağına belirtti.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, İç Güvenlik paketi çıkmadan bir ailenin hayatının ortada hiçbir şey yokken, suç yokken karartıldığını belirterek, "Ortada bakan çocukları gibi malı götürüp ayakkabı kutularına yerleştiren bir çocuk, bir eş yok. Hırsızlık yapan bir çocuk yok, adam kesen birisi yok. Ortada bir suç yok. Ortada hiçbir şey yokken polis kendisini yetkili gördü. Bir suç unsuru yokken kameramanın eline kelepçe takıldı. Hangi yasa bu hakkı verdiğini sordu. Yasa bile olmasa o hakkı Başbakanın verdiğini polislere verdi. Başbakan her gün meydanlarda polisine destan yazın diyor. 43 yaşındaki kameraman hayatını kaybetti. Başbakan Koçyılmaz ailesine hesap vermeli. Bu aileyi aradınız mı? Devletin yetkililerine sesleniyorum, bu aileyi kim aradı, kim başınız sağolsun dedi, gereğini yapacağız dedi. Gereğini yapıyorlar biliyor musunuz. Nasıl polis tuttuğu tutanaklarda polisi aklayan, polisi kollayan tutanaklarda daha baştan ailenin üzüntülü olan hayatına üzüntü katmaya devam ediyor. Ne yaptı bu Koçyılmaz; Başbakan cevap ver" dedi.
KOCAMI BANA GERİ VERİN
Gözyaşlarını tutamayan kameraman Yılmaz Koçyılmaz'ın eşi Eda Koçyılmaz, "Benim kocam kime ne yaptı? Benim kocam, koluna kelepçe takılmayı hak edecek ne yaptı? Bunu yetkililere soruyorum, bunun cevabını bana vermek
'OĞLUMU İSTİYORUM...'
Baba Halit Koçyılmaz ise "Benim oğlum kaçakçılık, anarjistlik mi yaptı, ne yaptı? Paraları mı soydu, kimin canına kıydı? Sayın Başbakandan ben oğlumu istiyorum. Oğlumu istiyorum sayın Başbakan. Sayın İçişleri Bakanı ben oğlumu istiyorum. Başka ailelerin de bunu yaşamasını istemiyorum. Sorumlulardan benim acımın dinmesi için hesap sorulmasını istiyoruz. Yılmaz'ım geri gelmez, geleceğini bilsem herşeyimi veririm. Bu devlete 30 yıl emek sarf ettim. Hesap sorulmasını istiyorum. Suçluların cezalandırılmasını istiyorum, sonuna kadar bu işin peşini bırakmayacağımı burada sizin önünüzde söz veriyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar bu işi götüreceğimi hiç kimsenin şüphesi olmasın. Olaydan sonra kimse bizi aramadı. Eşim karaciğer nakil ameliyatı oldu. 2 yıldır onunla uğraşırken dert üstüne dertle karşılaşıyoruz. Sizlerden biriydi, ne söyleyeyim." dedi.