Güncelleme Tarihi:
Bakırköy 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada mahkemeye ulaşan ikinci bilirkişi raporu okundu. Emekli İş Güvenliği Müfettişi Cafer Tekbaş, Hukukçu Süleyman Ayhan ve Prof. Dr. Seyhan Fırat’ın hazırladığı 15 Nisan 2014 tarihli bilirkişi raporunda, facianın asıl nedeninin, sahra çadırı denilen işçi koğuşunun güvenli olmaması gösterildi.
Çadırın tek giriş çıkış kapısının olması kabul edilemez sayılırken, çadırın kolaylıkla tutuşan naylon plastikle kaplanmış olması da güvenlik ihlalinin delili kabul edildi. İşçiler için sağlıklı ve güvenli ve tehlikesiz koğuşlar oluşturmayan Kaldem İnşaat’ın da kusurlu olduğu ifade edildi.
Aydınlatma lambasının sünger yataklara yakın olmasının yangına yol açabileceği, kablolardaki elektrik kontağı ve arkların yatakları tutuşturabileceği belirtildi. Çadırların elektrikli ısıtıcılarla ısıtılmasının, elektrik kablolarının eklemeli ve bantlı olmasının, ısıtıcılarla çay demlenmesinin aşırı yüklenmeye ve elektrik kontağına neden olabileceği anlatıldı.
Raporda, hayatını kaybeden 11 işçi, kendi ölümlerinden ötürü tali kusurlu gösterilerek şu tespitlerde bulunuldu:
“Maktul inşaat işçileri kaldıkları sahra çadırı denen işçi koğuşunun yabancısı değildir. Sahra çadırının tek giriş/çıkış kapısı mevcuttur. Maktuller olay günü dışarıya çıkarılmış sünger yatakları verilen talimat üzerine tekrar içeriye alırken sünger yatakları kapı ağzındaki ranza üzerine istifleyerek tavana dek yığmışlar, dolayısıyla çadır giriş çıkışı güçleştirip zorlaştırmışlardır. Saat 21.00 sularında çadırda meydana yangın başlayınca tavana dek istiflenerek yığılmış sünger yataklar kayarak kapı ağzını kapatınca içeride olan kazalılar dışarıya çıkamamışlardır. Çadır giriş kapısı yanındaki ranza üzerinde sünger yatakları tavana dek istifleyerek yığan kazalılar, çadırdan giriş çıkışı engelledikleri gibi yangın sırasında kapıyı kapatmasına da sebebiyet vermişlerdir ki, kusurludurlar. Maktüller kapı ağzına yanıcı sünger yatakları yığmakla can güvenliklerini tehlikeye atmışlardır ve akabinde de canlarından olmuşlardır.”
Raporda, Kaldem İnşaat’ın şantiyesinden sorumlu Abdullah Altun birinci derece asli kusurlu kabul edilirken, iş güvenliği koordinatörü Cem Yıllar’ın, elektrik tesisatını yapan Şaban Bakırcı’nın, sünger yatakların kapıya yığılmasına neden olan şirket yetkilisi Kadir Altun’un ve taşeron şirketin şantiye şefi Erdal Gümüş’ün ikinci derecede tali kusurlu olduğu ifade edildi. Raporda diğer 7 sanığın olayda kusuru bulunmadığı ifade edildi.
Duruşmada rapora karşı diyecekleri sorulan müştekiler avukatı Gökhan Küçük, raporu külliyen reddettiklerini söyledi. Raporun bilimsel hiçbir yanı olmadığını söyleyen Küçük “Rapor ölenleri kusurlu bulmuştur. Ayıp. Biz buna bilirkişi terörü diyoruz” dedi.
Hakkında yakalama kararı bulunan Kaldem inşaat firması ortağı sanık Mehmet Altun, celse arasında gelen bilirkişi raporunda kusursuz bulunması üzerine emniyet güçlerine giderek teslim olup tutuklanmıştı. Altun, hakkında yurt dışı çıkış yasağı konularak bu duruşmada tahliye edildi.
İşçi Ölümlerine Son Platformu üyeleri ve yangından ölen işçilerin aileleri duruşmadan önce adliye önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. ‘Esenyurt’u unutmadık, unutturmayacağız’ yazılı pankart açan aileler, ‘İş kazası değil, cinayet’, ‘Esenyurt’u unutma, unutturma’, ‘Bütün sorumlular yargılansın adalet istiyoruz’ şeklinde slogan attı. Açıklamada “Esenyurt davasında işverenler ceza alsaydı, Soma’da katliam yaşanır mıydı? Sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz” denildi.