Ölen dağcı gözyaşlarıyla uğurlandı
Güncelleme Tarihi:
Fevzi KIZILKOYUN/ANKARA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2007 13:23
NİĞDE Aladağlar'daki Demirkazık Dağı'na tırmanırken 3 bin 500 metre yükseklikte tırmanma halatlarında düşerek yaşamını ölen iki dağcıdan Bilgisayar Mühendisi Utku Kocabıyık için bugün görev yaptığı ÖDTÜ Bilgi İşlem Merkezi'nde cenaze töreni düzenlendi. Baba Refik Kocabıyık, karanfillerle donatılan oğlunun tabutunun başında taziyeleri kabul ederken, arkadaşları Kocabıyık'ı gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurladı.
ODTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı Computer Center'da düzenlenen cenaze töreninde Utku Kocabıyık'ın tabutunu arkadaşları taşıdı. Kocabıyık'ın arkadaşları karanfillerle donatıkları tabut başında gözyaşları döktü. Kocabıyık'ın babası Refik Kocabıyık gözyaşları arasında karanfillerle donatılan tabutun başında taziyeleri kabul etti.
Törende yapılan konuşmaların ardından arkadaşları, Utku Kocabıyık'ın cenazesinin önünden saygı yürüyüşü yaptı. Üzerinde ODTÜ flaması ve karanfiller bulunan Kocabıyık'ın tabutu daha sonra gözyaşları arasında arkadaşları tarafından törenin yapıldığı binadan çıkartılarak, cenaze aracına konuldu. Kocabıyık'ın cenazesi, yarın toprağa verilmek üzere memleketi Denizli'ye gönderilirken arkadaşları tabutun arkasında gözyaşları dökerek, el salladı. 25 yaşında ve doğum günü olan 1 Ocak'ta hayatını kaybeden Utku Kocabıyık için anı defteri açıldı.
DAĞLARA BÜYÜK SEVDA DUYARDI
Törende ayakta güçlükle durabilen baba Refik Kocabıyık, Utku'nun, insanları ve ülkesini çok sevdiğini belirterek, “Büyük sevda duyduğu ODTÜ'yü, dağları ve arkadaşlarını her şeyin üzerinde tutardı. O dağlara sevdalıydı” dedi.
Utku'yu her zaman içlerinde yaşatacaklarını anlatan baba Kocabıyık, Utku'yu unutmayacaklarını ve çok özleyeceklerini söyledi.
ODTÜ Rektörü Prof.Dr. Ural Akbulut, Utku Kocabıyık'ın ideal bir öğrenci olduğunu belirterek, “ODTÜ ve Türkiye geleceğini emanet edeceği bir genci kaybetmetmenin büyük üzüntüsünü duyuyorum. Tıp Bilişimi dalında yüksek lisansa başlayan Kocabıyık, hayatını kaybetmese ileride başarılı bir bilim insanı olacaktı. Uktu, sosyal aktivitelerinde de başarılı bir gençti. Kısacık yaşamında çeşitli yerlerdeki tırmanışları başarıyla tamamlamıştı” diye konuştu.
Bilgi İşlem Daire Başkanlığı İdari Uygulamalar Grubu Yöneticisi Şebnem Atun ise, Uktu Kocabıyık gibi bir evlat yetiştirdikleri için ailesine teşekkür ederek başladığı konuşmasında, Utku'nun, ODTÜ'yü çok sevdiğini, 4 yıl süren okul hayatı ardından da ayrılmayarak bunu gösterdiğini söyledi.
“BAZEN DAĞLAR ÇAĞIRIR VE GİTMEK GEREKİR”
Törende, söz alan ODTÜ Dağcılık Kulübü üyelerinden Ahmet Çiniçi Uktu Kocabıyık ile aynı zamanda dağcılık sporuna gönül verdiklerini anlatırken, şunları söyledi:
“Dağ sevdasına birlikte başladık. Beraber kaşık salladık daracık çadırda tencereye. Ailelerimiz, bizi tanıyanlar, tanımayanlar hatta üniversitemiz bile kızıyor bize, anlıyoruz kaygınız bizim için. Lütfen bizi bağışlayın, dağlar kara sevdadır. Bu sevdaya düşen iflah olmaz. Bazen dağlar çağırır ve gitmek gerekir.”
Uktu Kocabıyık'ın diğer arkadaşı Hakan Kocakulak da dağcılık sporunu bilimsel yaklaşımla yaptıklarını, ancak objektif risklerin önüne geçmenin mümkün olmadığını söyledi. ODTÜ camiasından 32 yıl sonra ilk kez kayıp verdiklerini anlatan Kocakulak, dağcılığın bir spor olduğunu göstermek için Uktu Kocabıyık ile çok çalıştıklarını anlattı.
Tırmanışta hayatını yitiren ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencisi Seza Bürkan Yüksel'in cenazesi de yarın memleketi Adapazarı'nda toprağa verilecek.
Törende yapılan konuşmaların ardından arkadaşları, Utku Kocabıyık'ın cenazesinin önünden saygı yürüyüşü yaptı. Üzerinde ODTÜ flaması ve karanfiller bulunan Kocabıyık'ın tabutu daha sonra gözyaşları arasında arkadaşları tarafından törenin yapıldığı binadan çıkartılarak, cenaze aracına konuldu. Kocabıyık'ın cenazesi, yarın toprağa verilmek üzere memleketi Denizli'ye gönderilirken arkadaşları tabutun arkasında gözyaşları dökerek, el salladı. 25 yaşında ve doğum günü olan 1 Ocak'ta hayatını kaybeden Utku Kocabıyık için anı defteri açıldı.
DAĞLARA BÜYÜK SEVDA DUYARDI
Törende ayakta güçlükle durabilen baba Refik Kocabıyık, Utku'nun, insanları ve ülkesini çok sevdiğini belirterek, “Büyük sevda duyduğu ODTÜ'yü, dağları ve arkadaşlarını her şeyin üzerinde tutardı. O dağlara sevdalıydı” dedi.
Utku'yu her zaman içlerinde yaşatacaklarını anlatan baba Kocabıyık, Utku'yu unutmayacaklarını ve çok özleyeceklerini söyledi.
ODTÜ Rektörü Prof.Dr. Ural Akbulut, Utku Kocabıyık'ın ideal bir öğrenci olduğunu belirterek, “ODTÜ ve Türkiye geleceğini emanet edeceği bir genci kaybetmetmenin büyük üzüntüsünü duyuyorum. Tıp Bilişimi dalında yüksek lisansa başlayan Kocabıyık, hayatını kaybetmese ileride başarılı bir bilim insanı olacaktı. Uktu, sosyal aktivitelerinde de başarılı bir gençti. Kısacık yaşamında çeşitli yerlerdeki tırmanışları başarıyla tamamlamıştı” diye konuştu.
Bilgi İşlem Daire Başkanlığı İdari Uygulamalar Grubu Yöneticisi Şebnem Atun ise, Uktu Kocabıyık gibi bir evlat yetiştirdikleri için ailesine teşekkür ederek başladığı konuşmasında, Utku'nun, ODTÜ'yü çok sevdiğini, 4 yıl süren okul hayatı ardından da ayrılmayarak bunu gösterdiğini söyledi.
“BAZEN DAĞLAR ÇAĞIRIR VE GİTMEK GEREKİR”
Törende, söz alan ODTÜ Dağcılık Kulübü üyelerinden Ahmet Çiniçi Uktu Kocabıyık ile aynı zamanda dağcılık sporuna gönül verdiklerini anlatırken, şunları söyledi:
“Dağ sevdasına birlikte başladık. Beraber kaşık salladık daracık çadırda tencereye. Ailelerimiz, bizi tanıyanlar, tanımayanlar hatta üniversitemiz bile kızıyor bize, anlıyoruz kaygınız bizim için. Lütfen bizi bağışlayın, dağlar kara sevdadır. Bu sevdaya düşen iflah olmaz. Bazen dağlar çağırır ve gitmek gerekir.”
Uktu Kocabıyık'ın diğer arkadaşı Hakan Kocakulak da dağcılık sporunu bilimsel yaklaşımla yaptıklarını, ancak objektif risklerin önüne geçmenin mümkün olmadığını söyledi. ODTÜ camiasından 32 yıl sonra ilk kez kayıp verdiklerini anlatan Kocakulak, dağcılığın bir spor olduğunu göstermek için Uktu Kocabıyık ile çok çalıştıklarını anlattı.
Tırmanışta hayatını yitiren ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencisi Seza Bürkan Yüksel'in cenazesi de yarın memleketi Adapazarı'nda toprağa verilecek.