Öldürülen ‘Kız Şaban’ın hayatı acılarla dolu

Mardin’in Mazıdağı İlçesi’nde 1959 yılında dünyaya gelen Şaban Çelen, küçük yaşlarda ailesiyle birlikte Diyarbakır’a göç etti. Ailesi bir dönem gayrimüslimlerin de yaşadığı Mardinkapı Semti’ne yerleşmesinin ardından, Çelen, burada ilkokul 3’üncü sınıfa kadar eğitim aldıktan sonra, okulu terk etti.

Daha, 10'lu yaşlarda ‘kadınsı’ hareketleriyle dikkat çeken Çelen’i önce ailesi, daha sonra da çevresi dışladı. Babasının durumunu fark ederek evden kovması üzerine Şaban Çelen, Diyarbakır’da sokaklarda yaşamaya başladı. Diyarbakır’dan bazı kişiler tarafından Mersin ve Adana’ya götürülen Çelen'e, buralardaki pavyonlarda konsomatrislik yaptırıldı. Bir yolunu bulup İstanbul’a giden Çelen, Cihangir’e yerleşti.

KABADAYILAR MAHALLESİNE YERLEŞTİ

1980 yılında vatani görevini yapmak için askere alınan Şaban Çelen, birliğinde hareketleri, konuşma tarzıyla dikkat çekti. Bunun üzerine gönderildiği hastanede ‘askerlik yapamaz’ raporu verilerek, çürüğe çıkarıldı.

Çelen, 1984 yılında Dr. Ali Nihat Mındıkoğlu’na İstanbul'da cinsiyet değişikliği ameliyatı olduktan sonra kendisine ‘Kız Şaban’ denilmeye başlandı. İstanbul’da kazandığı paraları biriktiren Şaban Çelen, 1986 yılında Diyarbakır’a dönerek Ermeni, Keldani ve Müslümanların hoşgörüyle birarada yaşadığı kabadayılarıyla ünlü Hançepek Mahallesi’ne yerleşti.

Diyarbakır’a kırsal kesimden yaşanan göçün etkilerinin en fazla hissedilmeye başlandığı Hançepek Mahallesi’nde, özellikle kırsal kesimden gelen aileler aşırı muhafazakarlıklarına rağmen, mahallede ün salan Çelen ile herhangi bir sorun yaşamadılar.

CEZAEVİNDE KADIN SİYASİ TUTUKLULAR KORUDU

Çocukluk yaşlarında eşcinsel olduğu gerekçesiyle babasının kendisini evden kovmasına neden olmakla suçladığı eniştesini tabancayla ayaklarından vuran Şaban Çelen, Diyarbakır Merkez Cezaevine girdi. Ancak tutuklu ve hükümlüler kendisini kabul etmeyince kadınlar koğuşundaki siyasi tutuklu kadınlar onu arasına aldı. Parasal durumu çok iyi olmasına rağmen Mardinkapı ve Hançepek Mahallelerini bir türlü terk edemeyen Şaban Çelen, en büyük desteği ise Romanlardan alıyordu. Etek giydiği için onu asla kabul etmeyen ve dışlayan ablası ise ancak paraya ihtiyacı olduğunda kendisinin kapısını çalıyordu.

HOŞGÖRÜ MAHALLESİNDE KALE GİBİ EVDE YAŞIYORDU

Şaban Çelen, Mardinkapı Semti Cemal Yılmaz Mahallesi’nde yaşadığ iki katlı evini olası hırsızlıklara karşı bir kale gibi koruyordu. Evinin tüm pencerelerin demir parmaklıklarla kapatan Çelen, avlusunun üzerini ise demir ağlarla örmüştü.

Çelen’in komşuları cinayetlerden büyük üzüntü duyarken, “Kendisinin hiç kimseye bir zararı yoktu. Zaman zaman kendisiyle görüşüyor sohbetler ediyorduk” dedi.

TÜM MAL VARLIĞINI EVLATLIĞININ ÜZERİNE YAPMIŞTI

Şaban Çelen, 35 yaşındaki Ali Yavuz’u küçük yaşlarda ‘evlatlığı’ olarak yanına alarak bakmaya başladı. Yavuz’un ailesine de ayda 500 YTL öderek yanında kalmasını sağlayan ve tüm mal varlığını üzerine yapan Şaban Çelen, yakınlarına en büyük hayalinin ‘Oğlum’ diye hitap ettiği Ali Yavuz’u evlendirmek ve onun çocuklarını görebilmek, ‘torunlarım’ diye sevebilmek olarak anlatıyordu.

Mahalledeki yoksullara zaman zaman yardım eden Çelen, yardımseverliği nedeniyle Hançepekteki fakir kesim tarafından çok sevilmesine rağmen, muhafazakar dinci kesimlerin ise tepkisini çekiyor, ancak sevilmesinin verdiği destekle kimse kendisine karışamıyordu. Çelen, zaman zaman dar gelirlere de yaptığı yardımlarla adından söz ettiriyordu.

OKEY MASASINDA KAVGA

Şaban Çelen, önceki gece ‘evlatlığı’ Ali Yavuz ile birlikte yaşadığı Cemal Yılmaz Mahallesi’ndeki evlerinde tabanca ve bıçakla öldürüldü. Çelen’in öldürülmesi kentte onu tanıyanlar arasında üzüntü yaratırken, polis çifte cinayetle ilgili M. K., M. E. F. ve A. Y.’yi gözaltına alırken, olayla ilgili 1 kişiyi de arıyor.

İddiaya göre Şaban Çelen, borç para verdiği bu üç kişiyi konuşmak üzere evine davet etti. Burada önce birlikte sohbet edilip, okey oynanırken, Çelen verdiği parayı istedi. Bunun üzerine çıkan tartışma kavgaya dönüşünce, 4 kişi Çelen ve Yavuz’u öldürüp kaçıyor.

Şaban Çelen'in cenazesi dün merkez Kayapınar İlçesi mezarlığı'nda, Ali Yavuz'un cenazesi ise Çınar İlçesi Mezarlığı'nda toprağa verildi.