Güncelleme Tarihi:
2020 yılında Elazığ’da yaşanan depremde 41 kişi hayatını kaybetti. Can kayıplarının yüksek olduğu noktalardan biri de Merkez Mustafapaşa mahallesinde bulunan Ayken Apartmanı oldu. Binada 7 kişi hayatını kaybederken, bir kişi de yaralandı. Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmada Ayken Apartmanı’nın betonarme projesini yapan Yavuz Cihangiroğlu, binanın müteahhidi İlhami Yerlikaya ve projeye izin veren inşaat mühendisi Zeynal Deniz hakkında, ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.
‘PROJEMDE EKSİK YOK’
Sanık Yavuz Cihangiroğlu binanın deprem yönetmeliğine uygun olduğunu savunarak “Benim yaptığım projede bir eksik yoktur, binanın eski olması ve bir çok depremin olması... Bingöl depremi, Palu depremi gibi depremlere de bina maruz kalmıştır, yılların binasıdır. Dış etkenlere maruz kaldığı sürece bina yorulur, kötü malzeme, kötü işçilik, ağır iklim şartları gibi unsurlar bir araya gelince binanın dayanıklılığı zayıflar. Depreme dayanıklı bina üretileceğine inanmıyorum” dedi. Müteahhit İlhami Yerlikaya da suçlamaları kabul etmedi. Projeye onay veren inşaat mühendisi Zeynal Deniz ise inşaatlarda kullanılan kum, çakıl malzemesinde kirlilik oranının yüksek olduğunu anlattı.
TOPRAK PARÇALARI VARDI
Ayken Apartmanı’nda yakınlarını kaybeden Cengiz Arifoğlu da “Binada kullanılan kum değildi, topraktı. Betonu babamın üzerinden kaldırmaya çalışırken elime toprak parçaları geldi, hiç betona rastgelmedim” iddiasında bulundu.
6 YIL 8 AY CEZA 3 YIL MEN
Mahkeme yargılama sırasında hayatını kaybeden müteahhit İlhami Yerlikaya hakkında davanın düşmesine hükmederken, projeye izin veren inşaat mühendisi sanık Zeynal Deniz’in “projenin içeriğini denetleme yetkisi olmadığı” gerekçesiyle beraatına karar verdi Yavuz Cihangiroğlu’na ise önce 8 yıl hapis cezası verdi, ardından sanık hakkında iyi hal indirimi uygulayarak, 6 yıl 8 aya düşürdü. 3 yıl süre ile geçici olarak mesleği yapmasını da yasakladı. Tutuklama kararı vermeyen mahkeme, sanığa yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol kararı uygulanmasına hükmetti.
CEZASI ARTIRILMADI
Kararda, “depremin doğal bir olay olduğu, ne zaman, nerede, hangi büyüklükte deprem olacağının net olarak öngörülmesinin mümkün olmadığı, sanığın hazırladığı projede eksiklik bulunmasının tek başına sanığın binanın yıkılacağını öngördüğü anlamına gelemeyeceği” gerekçesiyle de olayda “bilinçli taksir hükümlerinin” uygulanma şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle cezaya artırım yapılmadı.
‘DENETİM BELEDİYEDE’
Kahramanmaraş depreminden birkaç gün önce tebliğ edilen kararın gerekçesinde “Mevzuatımıza göre yapılan binaya ilişkin projenin uygunluğunu denetleme yetkisi belediyelere aittir” denilerek ancak bunun sanığın sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı belirtildi.
GELECEK NESİLLER ENKAZ ALTINDA KALMASIN
- Depremzedelerin avukatlarından Sadin Koç, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, sanığa verilen cezanın yetersiz olması nedeniyle itiraz ettiklerini belirterek, “Depremle ilgili yapılan yargılanmalar ya gelecek nesillerin hayatını kurtaracak ya da enkaz altında bırakacaktır. Caydırıcı cezalar verilmeli. Bilinçli taksirden ceza verilseydi cezası artacaktı” dedi.