Öldüren Cazibe

Filmi hatırlıyorsunuzdur. Zavallı Michael Douglas'la yaşadığı küçük kaçamağı ciddiye alan kötü kadın (!), adama ve ailesine hayatı zindan ediyordu. Ama, sımsıkı kenetlenen üç kişilik aile, belânın üstesinden gelmeyi başarıyor, kaçamağın erkek kahramanı rahata kavuşurken, kötü kadın Glenn Close cehennemi boyluyordu.

Şimdi de aynı filmin yeni versiyonu vizyonda. Ama, bu seferki film daha zengin bütçeli bir prodüksiyon, seks-avantür lezzeti daha yoğun, üç kişilik örnek ailenin karşısındaki kötü kadınların sayısı da daha kabarık.

Beyaz Saray'da patlayen seks skandalı inceden inceye öyle bir gelişiyor ki, tam bir Öldüren Cazibe motifi çıkıyor ortaya. Mozaikteki taşlar yerine oturdukça, aynı filmdeki finali hedefleyen bir senaryo şekilleniyor.

Başkan Clinton'ın önce ilişkiye girip, sonra da bu ilişkiyi yalanlaması için baskı yaptığı söylenen stajyer kız Monica Lewinsky ile skandalın diğer kadın kahramanları medyada çıkan haberler sayesinde çirkef kadınlar mertebesine doğru ilerliyor. Diğer yandan bizzat Hillary Clinton'ın TV ekranlarına çıkarak savunduğu Clinton - kadın düşkünlüğü çok iyi bilindiği halde - Hillary'nin inanılmaz vekarı sayesinde daha ‘‘temiz’’ bir pozisyonda bulunuyor. Hillary'nin ısrarla vurguladığı ‘‘sağ kanat komplosu’’ da akla yakın görünüyor. Özellikle de kahramanların kimlikleri dikkate alınınca...

Şimdi bir yandan bu kahramanları tanırken, diğer yandan filmin kurgusunu anlamaya çalışalım.

HAFİFMEŞREPLER

Monica Lewinsky (24): İlk izlenimlere göre Başkan, 1995 yılında staj için Beyaz Saray'a gelen el kadar kızcağızı baştan çıkarıp, sonra da acımasızca adaletin önüne atıyor. Paula Jones'un Clinton aleyhinde açtığı cinsel taciz davasında tanık olarak yeminli ifade veren Monica, Başkan'la ilişki kurmadığını söylüyor. Oysa ki kızın bu ilişkiyi itiraf ettiği bant kayıtları mevcut. Yani Başkan düpedüz adaleti yanıltmış ve kendisi de bu ilişkiyi reddettiği için resmen yalan söylemiş görünüyor.

Ama gün geçtikçe işin rengi değişiyor. Önce kızın Beyaz Saray'da fazla açık saçık ve boyalı gezdiği, fazla hayal kurup, kendisine ‘‘baba şefkati’’ gösteren Başkan'la ilgili seks fantazileri yazdığı ileri sürülüyor. Kızın bir gölge gibi Başkan'ı takip ettiği, rahat vermediği söyleniyor.

Durup dururken kızın eski evli sevgilisi Andrew Bleiler ortaya çıkıyor. Bu eski sevgilinin avukatı da kızda ‘‘seks takıntısı’’ olduğunu, günde en az beş kez Andrew'u arayarak düzmece seks maceralarını anlattığını iddia ediyor.

Marcia Lewis (49) : Monica'nın annesi. Aslında skandalla hiçbir ilgisi yok. Ancak ‘‘Anasına bak kızını al’’ mantığı yürütülsün diye, bu kadının kirli çamaşırları da medyada ortaya seriliyor. 1996 yılında üç büyük tenorun özel hayatlarıyla ilgili bir kitap yayınlayan Bayan Lewis, Placido Domingo ile arasında geçen düş ürünü bir seks fantezisini de kitaba koyuyor. Ancak editör, çok ahlaksız bulduğu için üç sayfalık bu bölümü kitaptan çıkarıyor. Yani anası da kızı da hafifmeşrep ve ikisi de ünlülerle seks fantezilerine pek meraklı...

KAKNEM KADINLAR

Bir zamanlar çıplak pozlar veren Paula Jones ve Clinton'la yakından ilgili diğer ‘‘hafifmeşrep’’ kadınları es geçip, skandalın ‘‘kaknem intikam meleklerini’’ tanıyalım şimdi de. Bunlar kilit rollerde bulunuyor.

Linda Tripp (48): Monica'nın Başkan'la nasıl ilişki kurduğunu ve nasıl yalan söylemeye zorlandığını anlattığı toplam 20 saatlik telefon konuşmasını banda kaydeden kadın. Onun hikayesi de husumet dolu: George Bush döneminde Beyaz Saray'ın muhafazakar ortamında rahatça çalışırken, Demokrat Clinton patron olunca sarayı genç zıpırlar sarıyor ve Linda sinir oluyor. Uyumsuzluğu nedeniyle 1994 yılında Pentagon'a postalanınca içini iyice hırs bürüyor ve intikam ateşiyle yanıp tutuşmaya başlıyor. Bu arada Monica da Pentagon'a gönderiliyor. (Hillary adına Başkan'ın çevresindeki zararlı kadınları ayıklamakla görevli Beyaz Saray Genel Sekreter Yardımcısı Bayan Lieberman, kızı saraydan sürüyor.) Pentagon'da Linda ile tanışan Monica sırlarını kadına açıyor.

Lucianne Goldberg: Monica sırlarını döktükten sonra bu kadın sahneye çıkıyor. New York'lu bir yazar ajanı olan Lucianne arkadaşı Linda'ya kızın anlattıklarını banda kaydetmesini salık veriyor. Clinton'dan nefret ettiğini açıkça söyleyen Lucianne'nin geçmişi hepsinden daha heyecan verici.

Bir zamanlar Demokrat Başkan John F.Kennedy'nin konuşmalarını yazan ekipte yer alan Lucianne, daha sonra saf değiştiriyor ve 1972'deki başkanlık kampanyası sırasında gazeteci kimliğine bürünüp Demokrat aday George McGovern'in uçağına biniyor, buradan topladığı bilgileri Cumhuriyetçi aday Richard Nixon'ın kampına sızdırıyor. Aradan yıllar geçiyor; Clinton'ın aleyhinde yazılmış bir kitap yayınlatmak kadının tek amacı haline geliyor, ancak başaramıyor. Önce Clinton'la ilişkisi olduğunu iddia eden Dolly Kyle Browning'in temsilciliğini üstleniyor. Ancak hiçbir yayıncı Browning'in kitabını basmaya yanaşmıyor. Sonra da Linda Tripp, 1993'de intihar eden Beyaz Saray görevlisi Vincent Foster'le ilgili Clintonlar aleyhinde bir proje hazırlıyor. Ancak bu kitap da yayıncılar tarafından kabul edilmiyor.

Derken intikam peşindeki iki kadının şansı dönüyor ve Monica ortaya çıkıyor. Bomba gibi bir skandal yakalayan Lucianne, Newsweek'e vereceği bu habere sağlam kanıt olsun diye Linda'ya ‘‘kızın itiraflarını kaydet’’ diyor. Sonra da özel savcı Kenneth Starr'la temasa geçiliyor. Savcı elindeki bantlarla yetinmiyor ve Linda'yı alıcılarla donatıp Monica'yla buluşmaya yolluyor...

Henüz finale ermemiş hikayenin şu aşamasında Clinton'ın işleri yolunda. Çünkü Paula Jones'un açtığı cinsel taciz davasına bakan yargıç, Monica'nın bu davada tanıklık edemeyeceğine karar verdi; ilişki doğru olsa bile. Ayrıca Özel Savcı Kenneth Starr, Monica'nın yargı muafiyeti karşılığında ifade değiştirme talebini reddetti. Yani Monica, ifade değiştirip Clinton'la ilişkisi olduğunu söylerse, hapse girecek. Bunu göze alamayıp eski ifadeyi tekrlarsa, bu kez Clinton hepten rahatlayacak.Bakalım Öldüren Cazibe 2'nin finali nasıl olacak.