Güncelleme Tarihi:
Geçen Pazar sabahı 86 yaşında ölen aktör Anthony Quinn, hafızalarımıza o ateşli ve destansı etnik tiplemeleriyle yerleşti. Viva Zapata'nın devrimci liderinin kardeşi, Zorba'nın Giritli köylüsü, Çağrı'nın Hz. Hamza'sı, Arabistanlı Lawrence'ın Bedevi reisi oldu.
Anthony Quinn'in öldüğü günün akşamı, Türkiye'nin üç televizyon kanalında ‘‘Çağrı’’ filmi gösteriliyordu.
Meksikalı, Yunan, İtalyan ve Arap rollerinin vazgeçilmez aktörüydü.
Viva Zapata'da, Meksika'nın devrimci lideri Emiliano Zapata'nın kardeşi rolündeki Quinn, Zorba'daki uzo içen buzuki yapan Girit köylüsü Quinn, Onassis'i oynayan Quinn, Kasabanın Sırrı'nda İtalyan belediye reisi Quinn... 50 yılı aşan kariyeri boyunca nice rolü canlandıran Quinn, hafızalarımıza o ateşli ve destansı etnik tiplemeleriyle yerleşti.
İki kez yardımcı erkek oyuncu dalında Oscar kazandı.
21 Nisan 1915 günü Meksikalı yoksul bir ailenin oğlu olarak Anthony Rudolph Oaxaca Quinn adıyla başlayan yaşamına yüzden fazla film, sayısız aşk serüveni ve 13 çocuk sığdırdı. Chihuahua'da dünyaya gelen Quinn'in babası Frank, Meksika devriminin liderlerinden Panço Villa'nın ordusunda savaşan İrlandalı bir göçmen, annesi Manuela ise Aztek kökenli bir kızılderiliydi. Yoksul bir çocukluk yaşadı.
Aktör, ailesiyle önce Teksas El Paso'ya, oradan da Los Angeles'a gitti. İlk gençlik yılları, Los Angeles'ın en yoksul semtinde geçen Quinn, ayakkabı boyacılığı yaptı, gazete sattı. Los Angeles Tiyatro Okulu'na gitti. 18 yaşında küçük rollerde görünmeye başladı.
Mae West'in yapımcılığını üstlendiği ‘Clean Bed’ oyununda verdiği rol, Quinn'in hayatında dönüm noktası oldu. 1936'da 45 saniyelik bir rolle ilk kez sinemada göründü.
‘Benim için oynamak yaşamaktır. Yaşamı seviyorum, onun için yaşıyorum. Oyunculuğu seviyorum, onun için oynuyorum. Oynayarak hayat buluyorum’’ diyen unutulmaz aktör, kendisini Zorba'ya benzetiyordu.
Quinn'in unutulmaz filmleri arasında Navaro'nun Topları ve İtalyan yönetmen Fellini'nin La Strada'sı gibi kendi türlerinde klasik olmuş filmler de var.
GAUGUN’İ OYNADI
1952 yapımı Viva Zapata ve sadece sekiz dakika göründüğü 1956 yapımı Lust for Life filmleriyle Oscar kazanan Quinn, Zorba'daki performansıyla da Oscar'a aday gösterilmişti. Hollandalı ressam Vincent van Gogh'un hayatını konu alan Lust for Life filminde, van Gogh'un Arles'daki yaşamının bir kesitini paylaştığı ressam Paul Gauguin'i muhteşem bir performansla canlandırmıştı Quinn. Ancak 1964'de çevirdiği Zorba, aktörün belki de en fazla özdeşleştiği film oldu.
Çok güçlü karakter rollerini üstlenen Quinn hiçbir zaman jönü oynamadı. Nitekim bir söyleşide şu espriyi yapmıştı: ‘Esas kız asla benim olmadı. Onun yerine ülkeleri fethettim ben.’
Quinn hayatının en büyük trajedisini ilk çocuğu Christopher'ın dört yaşında havuzda boğulmasıyla yaşadı. Yaşamı boyunca oğlunun acısını yüreğinden söküp atamadı.
Quinn ünlü yönetmen Cecil B. De Mille'in kızı Katherine ile ilk evliliğini yapmıştı.
Aktör 1954 yılında La Strada'nın çekimleri sırasında gardrop görevlisi olarak çalışan İtalyan kızı Yolanda Addolari'ye aşık oldu. Bu yasak aşktan art arda iki çocuk doğması, uluslararası çapta bir skandala yol açtı ve aktör 1965 yılında sonunda karısı Katherine'den boşandı.
Quinn'in Yolanda'dan boşanması da hayli olaylı oldu. 1966 yılında evlenen çift 1977 yılında kamuoyu önünde söz düellolarına girişerek boşandılar. Quinn, Yolanda'dan sonra 35 yaşındaki Kathy Bevin'le evlendi. Ve üçü resmi nikahlı eş, üçü ise metresi olmak üzere altı kadından toplam 13 çocuk sahibi oldu.
Bir ara İtalya'ya yerleşen Quinn, 1977 yılında verdiği bir mülakatta, ‘‘Artık burada oynayabileceğim rol kalmadı. Beni sadece Meksikalı, kızılderili ve mafya babası olarak düşünebiliyorlar’’ demişti.
Geçtiğimiz yıllarda film kariyeri tavsayan Quinn kendini resim ve heykele verdi. Son rollerini TV yapımları için oynadı.
Hürriyet'in konuğu olarak İstanbul'a gelmişti
Anthony Quinn, 1976 yılında Ortadoğulu ünlü yönetmen Mustafa Akad'la iş birliği yapıp, Müslümanlığın doğuşunu konu alan ‘‘Çağrı’’ filmini çevirmişti. Film, İslam dünyası için çok büyük önem taşıyordu. Bu filmin galasının İstanbul'da yapılması önerilmişti. Hürriyet gazetesi bu önemli girişime ev sahipliği yapmayı kabul etti. Anthony Quinn ve filmin yönetmeni kalabalık bir ekiple, Hürriyet gazetesinin konuğu olarak İstanbul'a geldiler.
Ünlü konukları Yeşilköy Hava limanında karşıladık. Anthony Quinn'e o günlerdeki eşi Yolanda Addolori de eşlik ediyordu. Havaaalanında kısa bir açıklama yapan aktör, beraberindekilerle birlikte kalacağı otele gitti.
Anthony Quinn'in İstanbul'a gelmesi, basını ayağa kaldırmıştı. Aktörle eşinin kaldıkları otelde nöbet tutuyorduk. Anthony Quinn, son derece alçak gönüllü güleç yüzlü, espri yapmaktan hoşlanan mütevazı bir sanatçı olarak herkesin sevgisini kazandı.
Görüşmeler sırasında Meksikalı aktörün başarılı bir heykeltraş olduğunu ve İtalya'da pek çok sergi açtığını da öğrendik. Anthony Quinn, kendisi hakkında pek fazla konuşmaktan hoşlanmıyordu. Eşi Yolanda Addolori, kocasının hem sekreteri hem de akıl hocasıydı. Anthony Quinn ile ilgili açıklamaları da o yapıyordu.
Ünlü aktör, İstanbul ziyareti sırasında Topkapı Sarayı'nı gezmek istedi. Sarayın harem dairesi, ünlü konuklar için açıldı. Daha sonra ise sarayın selamlık salonunda Anthony Quinn bir basın toplantısı yaptı.
Ünlü aktör filmleri hakkında bilgi verirken biz de Yolanda Addolori ile kadın kadına bir sohbet yaptık. Yolanda, ‘‘Benim kocam hiç büyümeyen bir çocuktur’’ dedi. ‘‘Giyinmesinden yemeğine, çevireceği filmlerden yapacağı toplantılara kadar her şeyiyle ben ilgilenirim.’’
Anthony Quinn ile bir filmin çekimi sırasında tanıştıklarını açıklayan Yolanda Addolori, günün birinde ünlü kocasını çok genç bir kadına kaptıracağını aklına bile getirmiyordu. Kocasının çapkın olduğunun bilincindeydi ama büyümeyen çocuğun yaramazlık yaptıktan sonra annesine koşacağından emindi.
Atatürk'ü oynayacaktım ancak para bulunamadı
Hürriyet'in New York Temsilcisi Doğan Uluç, Anthony Quinn'le Manhattan'daki evinde yaptığı röportajda ünlü aktörün ağzından şu sözler dökülmüştü:
‘Bir prodüktür çekeceği filmde Atatürk rolünde oynamamı istedi. Türkiye’ye gittim ama gerekli parayı bulamadıkları için proje gerçekleşmedi. Mustafa Kemal'i beyazperdede canlandırmak hala rüyalarımı süslüyor.' İşte röportajdan bazı kesitler:
JACKİE'DEN İNTİKAM ALDI
Ölümünden sonra bir filmde bir milyon dolar karşılığı Onassis rolünü teklif ettiler. Jackie Onassis bunu duyunca beni arayıp rolü kabul etmememi söyledi. Onu kıramayıp rolü reddettim. Bir kaç gün sonra karım Yolanda ve Fransız aktrist Simone Signoret ile yemek yediğimiz lokantaya Jackie geldi. Yüzüme bile bakmadı. Yolanda ‘Sen onu kırmadın ama tenezzül edip bir selam vermedi’ deyince menacerimi aradım, yapımcılara Onassis rolünü oynayacağımı söylemesini istedim. Ve o münasebetsiz adamı hak ettiği şekilde canlandırdım perdede.
BUNLAR MI SEKSİ
Julia Roberts ile Sharon Stone mu güzel ve seksi? Irene Dunne, Claudet Colbert, Greta Garbo, Carole Lombard, Maureen O'Hara şimdikilerden kat be kat güzel ve seksiydi. Hollywood'un en büyük aktörleri ise Jack Nicholson ve Marlon Brando.