Güncelleme Tarihi:
İki gün süren çalıştay üzerine hazırlanan raporda, sadece bir yerde “Provokatör” kelimesi kullanıldı. İnegöl’deki olayların fitilini alkollü gençlerin ateşlediği anlatıldı.
Emniyet Müdürleri Cihangir Baycan, Hasan Doğancı ve Emniyet Amiri Kürşat Yıldız’ın, İnegöl ve Dörtyol’da, ilçelerin mülki amirleri, rütbeli kolluk görevlileri ve ilçe sakinleri ile yaptığı görüşmeler üzerine, çalıştay düzenlendi. “İnegöl ve Dörtyol Olaylarından Alınacak Dersler” başlığı altında hazırlanan rapor da İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a sunuldu. Polisin zaman zaman özeleştiri yaptığı raporda, Dörtyol’da yaşananlar şöyle anlatıldı:
* 26 Temmuz 2010 günü 18.30’da Dörtyol İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne ait ekip otosuna nöbet değişimi sırasında silahlı saldırı düzenlenir ve dört polis memuru şehit olur.
* Olay yerinin yakınında bulunan özel harekat ekipleri ve ilçe polisleri teröristlerin peşine düşer. Bu sırada birçok vatandaş hem olay yerinde hem hastane önünde toplanır.
* Kaçan araç boş olarak kırsala yakın bir yerde bulunur. Saldırıdan bir saat sonra bir şahıs, 63 plakalı beyaz bir aracın arkasında oturan şahısların silahlı olduğu ve emniyet müdürlüğüne doğru geldiği yönünde 155’e ihbarda bulunur. Araç emniyet müdürlüğünden 100 metre sonra havaya ikaz atışı yapılarak durdurulur. Bunu gören vatandaşların aracın içindekileri linç etmek istemesi üzerine bir polis memuru aracın direksiyonuna geçerek aracı emniyetin bahçesine getirir. Kısa süre sonra vatandaşlar emniyet binası önünde toplanır. Araçtaki kişilerin suçsuz kişiler olduğunun anlaşılması üzerine emniyet önünde toplanan halka durum anlatılmaya çalışır ancak kalabalık ikna olmaz.
* Linç edilmeye çalışılan şahıslardan birinin durumunun ağırlaşması üzerine binaya polis kıyafetiyle doktor getirilir. Bunu anlayan kalabalık karşı çıkar ve doktorun teröristlere yardım etmemesini ister. Doktorun şahsın acil hastaneye getirilmesini istemesi üzerine, iki zırhlı polis aracı çevik kuvvet takviyesiyle emniyetin önüne gelir. Yaralı zırhlı araçla hastaneye taşınır. Teröristlerin kaçırıldığını düşünen ve söylentiler üzerine her dakika daha artan kalabalık grup, kontrolsüz dağılım nedeniyle BDP binası başta olmak üzere doğulu vatandaşlara ait birçok işyerine saldırır, bazı işyerlerini yakar. Grup daha sonra saldırmaya teşebbüs ettikleri ve genel olarak doğulu vatandaşlarımızın olduğu mahalleye girmek ister ancak çevre illerden gelen takviye ekiplerle engellenir. Teşebbüsün engellenmesi çok daha büyük vahim olayların önüne geçmiştir. Gece 01.00 sıralarında olaylar son bulmuştur. İlçedeki gerginlik dört gün sürmüştür.
* Dörtyol’daki olaylarda kanaat önderi diyebileceğimiz şahıslar kendi inisiyatifleri ile emniyet binası önüne gelerek, polis ile kalabalık arasında güvenlik şube personeli gibi çalışmış, gayretleri sonucu kalabalıkla polis çatışması yaşanmamıştır.
Alkollü gençler ateşledi İnegöl’de 25 Temmuz 2010’da yaşanan olaylara da yer verilen raporda, ilçenin o gün açık hava konseri olan Emel Sayın nedeniyle daha kalabalık ve hareketli olduğuna dikkat çekilerek, sıcak saatler şöyle anlatıldı:
* Huzur Mahallesi’nde ikamet eden ve uzun süre önce ilçeye göç eden vatandaşımızla, toplu taşıma aracının durak harici yolcu almasına tepki gösteren yerli vatandaşlar arasında sözlü tartışma başlamıştır. Olaydan bir süre sonra minibüsü kullanan vatandaşımızın aracı vatandaşlarca durdurulmuş ve kavga çıkmıştır. Kavgada yerli vatandaşlardan üçü yaralanır. Olay sonrası yaralılar hastaneye kaldırılırken, şüpheliler polis merkezine getirilir. Şüpheliler ve yaralı vatandaşların yakınları polis merkezi önünde toplanmaya başlar. Polis merkezi önündeki kalabalığın kısa sürede artmasının ardından, yaralanan yerli vatandaşlardan birinin öldüğü dedikodusu yayılmıştır. Dedikoduların önüne geçilememesi üzerine çoğunluğu gençlerden oluşan grup, şüpheliler ve yakınlarının kendilerine verilmesini ister. Grubu ikna çabaları sonuç vermez.
* Yerli vatandaşlarla yapılan mülakatlardan edinilen bilgilere göre, grubun çoğunluğu alkollü gençlerden oluşmaktadır.
* Kalabalığın sayısı konserin sona ermesiyle 4- 5 bin kişiyi bulurken, alkolün etkisiyle kontrolünü iyice kaybeden gruptan birkaç kişinin çevik kuvvete fiili saldırıda bulunması üzerine, polis gaz sıkarak kalabalığı dağıtmak ister. Ancak grup müdahaleyle dağıtılamaz. Kalabalık bu kez polis merkezi, araçları ve personeline daha yoğun saldırıya başlar. Bursa’dan yola çıkan çevik kuvvet araçları ise yolu kapatan vatandaşlar nedeniyle İnegöl’e ulaşamaz. Önemli bir iddiaya göre, bu grubun içinde bulunan taraftar grubunun provokatörlerin ve alkolün etkisiyle polis aracını yakmaya kadar işi götürmüş olmalarıdır.
* Olaylarda bir polis memuru atılan taşın gözüne isabet etmesi sonucu görme kabiliyetini kaybeder, 20 polis memuru ise yaralanır. Polis merkezi, belediye ve bazı işyerlerinin camlarının kırıldığı olaylarda, 10 polis otosu, üç zabıta aracı, üç ambulans ve beş otomobil zarar görür. Takviye çevik kuvvet ekiplerinin gelmesiyle kalabalık dağıtılarak, olaylar ancak gece 04.00 sıralarında kontrol altına alınabilir.
Raporda, yaşanan her iki olayın medyada yer alış biçiminin insanları daha da tahrik ettiğine dikkat çekildi. Çukurca ve Yüksekova’da yaşanan görüntülerin sanki İnegöl’de yaşanmış gibi medyada yer almasının insanları galeyana getirdiği anlatılan raporda, emniyetin SMS sistemi geliştirerek, toplumsal olaylar sırasında tüm istirahatli personele ulaşması gerektiğine değinildi. Bu tip olaylarda gaz bombası kullanılmasının insanları daha fazla tahrik ettiği de rapora girdi.