Olayı çözüyoruz

Programımıza hoş geldiniz efendim.Sizce kim yapmıştır?- Vallahi ben bizim dördüncü kattaki Vahit Bey'in oğlundan şüphe ediyorum. Haylaz bir oğlandır. Bir keresinde apartman kapısının camını kırdıydı.Eveeet... İlginç.- Üç dört gündür de ortalarda yoktu. Biz hanımla ondan şüpheleniyoruz.Peki, neden yapmış olabilir?- Efendim, küçüklüğünden beri pilot olmak istermiş, annesi ‘‘Düşersin’’ demiş, izin vermemiş. Hep anlatırlardı. Annesine inat yapmış olabilir.Çok teşekkür ederiz efendim.* * *Sayın seyirciler konuğumuz ‘‘Yangın olur biz yangına gideriz’’ derneği ikinci başkanı.Efendim, uçağın biri bir binanın önünden girip arkasından çıkarsa binada yangın husule gelir mi?- Genellikle gelmez. Ama bu vakada gelmiş. Biz de dernek olarak hayret ettik.Peki, ‘‘Uçak girip çıktığı esnada binada elektrik kontağı ya da tüp patlaması nedeniyle zaten yangın çıkmaktaydı’’ diyebilir miyiz?- Kuvvetle muhtemeldir efendim.Siz orada olsaydınız yangını söndürebilir miydiniz?- Amerikan hükümeti uzun hortum tedarik etseydi başım üstüne, on dakika sürmezdi. Ancak bizim iki metrelik hortumlarla biraz uzardı tabii. Habire alt kata su verecektik. Tıpkı ağaç sular gibi. Malumunuz dibinden sularsınız, su en tepedeki yaprağa kadar yürür. Yürümesi biraz zaman alır tabii.Bizim hortumlar neden iki metre?- Efendim, deliniyor. Biz de delinen yeri kesip atıyoruz aradan. Malumunuz, ödenek yok. Derken geçende bir baktık, iki metre kalmış. İki buçuk metre olanları da var tabii.* * *Programımıza hoş geldiniz sayın uzmanımız. Sizce uçağın 86. kata çarpması ne manaya geliyor?- Efendim, şöyle söyleyeyim...Daha aşağıdan girse daha çok insan hayatını kaybetmez miydi?- Hay ağzınızı öpeyim, ben de onu diyecektim.Bence öldürmek için değil, korkutmak için yaptılar.- Yaşayın beyefendi, çok güzel bir noktaya temas ettiniz.Pike yapıp alttan dalsalardı bina 45 dakikada değil anında çökerdi, kimse kaçamazdı.- İsabet buyurdunuz ki bu kadar olur beyefendi.Görüşleriniz için çok teşekkür ederiz efendim.* * *Sayın uzman kısaca cevap istiyoruz, kim yaptı?- Kimse yapmadı efendim.Nasıl yani?- Uçaklar normal tarifeli uçaklardı biliyorsunuz. Pilotlar da onların her zamanki pilotları. Normal saatlerinde havalandılar.Bu mudur efendim güzergáhları? Her zaman Dünya Ticaret Merkezi'nin içinden mi geçip giderler?- Evet, kestirmedir o yol.Herhalde değil beyefendi, sabır buyurursanız anlatacağım.Pardon efendim, devam edin lütfen.- Normal saatlerinde havalandılar ancak bir farkla. O gün pilotlar alkollüydü. Şişede durduğu gibi durmuyor biliyorsunuz. İşte, kimisi düştü, kimisi şaştı. Olay bu.Çok sevindim beyefendi. Aman terör olmasın da.- Ben aynı zamanda Antialkolikler Derneği üyesiyim, bir kartımı takdim edeyim size.- .......* * *Bu satırları kaleme aldığım saatlerde durum bu minvalde sürmekteydi. Yazı size ulaştığında neticeye varmış olacağımızı tahmin ediyorum. Amerika azim ve gayret neymiş görsün.* * *DÜZELTMEPerşembe günkü yazımda hasta bir çocuktan bahsetmiş, irtibat kurabileceğiniz numaraları vermiştim. Ancak o numaralar acılı aileye değil, mail'i gönderen yakınlarına aitmiş. Düzeltiyorum.Oktay Onaç: 0324 451 32 32/331MIŞ-MUŞEcevit, ‘‘Komşu bile olsa gereken neyse yaparız’’ demiş.A, Ecevit'in olaydan haberi var mı?Amerikalılar 3. Dünya Savaşı alışverişi yapıyorlarmış.Yakında bizim marketlerin camında görürsünüz: ‘‘Taze 3. Dünya Savaşı malları geldi.’’Demet Akalın, ‘‘İbrahim benimleyken bile Demet'le olmuş’’ demiş.Ne bilsin çocuk, ‘‘Ben Demet’’ deyince geri çekilip bir de yüzüne mi bakacaktı?