Güncelleme Tarihi:
Duruşmanın bugün öğleye kadar olan bölümünde SÜ Meram Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Özkağnıcı ve Ereğli Devlet Hastanesi Başhekimi Anıl Serin'in de aralarında bulunduğu 9 tutuksuz sanık ifade verdi.
Adana Özel Yetkili 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada, tutuklu sanıklar Okyanus Taahhüt A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Argun, Ekrem Kırmızıtaş, Güray Yumlu, Hayri Yıldıray Kocamaz, Hüseyin Taşdöğen, şirketin avukatı İlker Turdan, Mustafa Mete, şirket yetkilisi Osman Şensoy, Ramazan Diler Hodaloğulları, Rüstem Aydın, Uğur Çelik ve Üzeyir Durmuş ile aralarında tutuklu iken ilk duruşmada tahliye edilen SÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, SÜ Meram Tıp Fakültesi Dekanı Ahmet Özkağnıcı, Ereğli Devlet Hastanesi Başhekimi Anıl Serin’in de aralarında bulunduğu 21 tutuksuz sanık hazır bulundu.
Suç örgütü kurup çeşitli hastaneler için girdikleri ihalelerde devleti 350 milyon lira zarara uğrattığı iddiasıyla geçen yıl Okyanus Şirketler Grubu’na yönelik olarak Konya merkezli yapılan operasyonda yakalanan sanıklardan Prof. Dr. Ahmet Özkağnıcı, kendine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyerek, şirket sahibi Nusret Argun ve şirketleriyle herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını söyledi. Yaklaşık 5 yıldır üniversite bünyesinde idareci olarak hizmet ettiğini anlatan Özkağnıcı, “Nusret Argun’u üniversitedeki görevim nedeniyle tanıdım. Hizmet verdiğim sürede yapılan ihalelerde hep kamu çıkarlarını korudum. Mevzuata aykırı işlem yapmam söz konusu olamaz. Hizmet etmek suç ise bunu mahkeme heyetinin vicdanına bırakıyorum. Ben suç işlemedim ve beraatımı istiyorum” dedi. Ereğli Devlet Hastanesi Başhekimi Anıl Serin de hakkında yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu söyledi. Görevde olduğu sürede yemek ve temizlik ihalelerini birleştirerek yaptığını ve bu işi alacak firmalara da konsorsiyum kurmaları koşulu getirdiğini kaydeden Serin, şunları söyledi:
“Ben kurumu zarara uğratmayıp, aksine çıkarlarını korudum. İhalenin bu şekilde yapılmasıyla çalıştırılacak işçi sayısında da azalma oldu. İşçi sayısındaki azalma bile sanık Nusret Argun’a katkıda bulunma ve koruma değil, aksine kârında azalmaya neden olacak bir girişim olarak değerlendirilmeli. Ben kurumumu koruma adına hareket edince, Nusret Argun benim işimi kaybetmem için bir takım girişimlerde bulunmuştur. Argun, kendisine karşı pozitif ayrımcılığım olmadığı için bana karşıydı. Hastanede hasta ve refakatçılara dağıtılan yemeklerde kaçak olmaması için geliştirdiğim yöntem sayesinde kurumum her ay 30-40 bin TL kâra geçti. Argun ile bir ilişkim olsa böyle bir sistem geliştirmezdim. Nusret Argun’dan ihale sonrası istediğim pikabı ise kendim değil, hastanede kullanmak üzere istedim.”;
Diğer tutuksuz sanıklar Ali Çayhan, Ali Çevik, Ali Efe, Ali Osman Ardıç, Ali Rıza Boyacı, Ali Özçukurlu ve Ali Şimşek de ifadelerinde suçlamaları kabul etmeyerek beraatlarını istedi.
Mahkeme heyeti, öğleden sonra devam etmek üzere duruşmaya ara verdi.
‘4 yılda büyük mal varlığı edindi’
İDDİANAMEDE, Okyanus Taahhüt A.Ş.’nin sahibi Nusret Argun’un 4 yıl içindeki mal varlığındaki artışa yer verildi. Argun’un mal varlığı ile ilgili yapılan yazışmalarda 2004’de 6 gayrimenkulünün bulunduğu kaydına rastlanmasına karşın 2008’de mal varlığında çok ciddi artışın olduğuna dikkat çekilen iddianamede bu artışın kaynağı şöyle belirtildi:
"Nusret Argun’un sahibi olduğu Okyanus Taahhüt A.Ş.’de kendisine ait 34 milyon 300 bin TL, hiç bir geliri olmayan eşi ev kadını Fikriye Argun’un 11 milyon 900 bin TL, üniversite öğrencisi oğlu Ömer Kazım Argun’un 11 milyon 899 bin 600 TL, memur kızı Ayşenur Argun’un 11 milyon 899 bin 600 TL şirket hisseleri bulunmaktadır. Nusret Argun ve ailesine ait 142 gayrimenkul kaydına rastlanmıştır. Yine kendi, eşi ve çocukları adına 6 lüks araç kayıtlıdır. 5 ayrı şirkette de hisseleri ortaya çıkmıştır. 2004 yılından bu tarihe kadar 4 yıllık süre zarfında mal varlıklarında çok ciddi bir artışın olduğu, bu artışın ise kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan ihalelere fesat karıştırmak suretiyle almış oldukları ihalelerden elde ettikleri haksız kazanç karşılığında elde ettikleri tespit edilmiştir."
Simit satıcılığından patronluğa
ŞİRKETİ son yıllarda yıldızı parlayan Anadolu şirketlerinden biri olan 50 yaşındaki Nusret Argun, işçi ailenin 6 çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. O yıllarını ’bazen ayağımıza giyecek çorap bulamazdık’ diye anlatan Argun’un ilk işi matbaacılık. Ticarete çocukluğunda simit satarak, ayakkabı boyayarak atılan, ardından tıp fakültesinin kampusunda fotokopi çeken Argun’un asıl birikimini, hizmet sektöründe yaptığı belirtiliyor. Devletin temizlik ve yemek ihalelerini alarak büyüyen Argun, taşeronluktan holding patronluğuna yükseldi. Argun, bugün enerji, turizm, inşaat-taahhüt, konut, alışveriş merkezleri, servis hizmetleri, sağlık ve plastik alanlarında faaliyet gösteren pek çok şirketin sahibi. Okyanus Şirketler Grubu’nun bugün yaklaşık 2.5 milyar dolarlık varlığa sahip olduğu ileri sürülüyor.