Okuyan, akıllı bir tüccardır

Güncelleme Tarihi:

Okuyan, akıllı bir tüccardır
Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2001 00:00

29.9.2001 tarihinde köşenizde çıkan ‘‘SSK'nın israfına örnek’’ konulu yazınız gerçekleri yansıtmamakta, tam tersine mevcut uygulamayla israfın önüne geçilmektedir.SSK, Sayın Yaşar Okuyan'la SSK'yı talan edenlere karşı bir program başlatmıştır. Buna göre, bazı işlemlere (buna anjiyo da dahil) paket fiyat uygulamasına başlanmıştır. Örneğin, şu anda anjiyo paket fiyatı 400 milyondur. Bu rakama razı olan herkesle de SSK, protokol imzalamaktadır. Bu rakam aslında anlaşmalı hastanelere para kazandırmama sistemidir. Yani Sayın Okuyan, Resmi Gazete fiyatları ile çok yüksek rakamlara çıkan anjiyoyu çok daha az bir parayla işte bu SSK protokolü sayesinde yaptıran akıllı bir tüccardır.Mersin Üniversitesi de işine geliyorsa SSK ile protokol yapabilir.Oysa işin içinde iş vardır. Mersin Üniversitesi'ndeki anjiyo cihazı (X) isimli firma tarafından üniversiteye ücretsiz kurulmuştur. Bugün değeri 1 milyon DM olan cihazı (X) firması hayrına mı kurmuştur?Hayır; hayrına değil, kullanılan malzeme karşılığı kurmuştur. Malzemeleri devlete yüksek fiyattan vermek için anjiyo cihazı bedava kurulmuştur. İşte asıl SSK burada israf edecektir. Üstelik kurdukları anjiyo cihazının da ilk el (yeni) olup olmadığı şüphelidir.Gümrük yetkililerini, radyoaktif madde içeren bu aletin kaç yıllık olduğu ve gümrük mevzuatına uygun girip girmediğinin araştırılması için göreve davet ediyorum. Bizim duyumumuz, bu aletin gümrük mevzuatına uygun olmadığı şeklindedir.MÜFETTİŞLERE GÖREV4 yıldır hastanemizde 12.371 kalp ameliyatı yapılmıştır. Burada sayıdan çok mantalite önemlidir. Bu rakamlar da hastanemizde dünya standartlarına uygundur. Hiçbir hastadan 'bıçak parası' adı altında bir tek kuruş alınmamıştır.Geçen yılki SSK protokol rakamları ile her hastadan zarar ettik, zararı Sani Konukoğlu Vakfı'ndan karşıladık. Bir tek hastadan ek para talep etmedik. Ancak bu ciddi bir ithamdır. SKK müfettişlerini göreve davet ediyorum. Anjiyo ve ameliyat defterini denetime açtık. Gelip hastaların ismini alsınlar ve sorsunlar; eğer bir para aldığımız ispat edilir veya bu konuda şüphe belirirse olayın biz de takipçisi olacağız ve bunu yapanın iş akdini feshedeceğiz. Bunu hastane genel müdürü olarak taahhüt ediyorum. Aksi takdirde bu ithamda bulunanlardan adli merciler önünde hesap soracağız.Lütfen herkes gerçekleri söylesin. Firmalar kazanacak diye Mersinli SSK çalışanlarının duyguları istismar edilmesin. Eğer SSK'yı düşünüyorlarsa oturup SSK ile protokol imzalasınlar.Dr. Asım GÜZELBEY-Sani Konukoğlu Tıp Merkezi Genel Müdürü-GAZİANTEPOkulda dergi mafyasıKASIMPAŞA'da ilköğretim 3. sınıfta okuyan kızım, okuldan geldiğinde, kara haberi de beraberinde getirdi. Okulda dergi dağıtmışlar ve 16 milyon lira istiyorlarmış.Prosedürü biliyorum, dergiyi satın almak zorunlu değil. Ancak, biz velinimetlerin, yani velilerin düşündüğü bir şey var: ne olursa olsun, dergiyi satın almalıyım, çocuğumun okulda boynu bükük kalmasını istemem. Rantçı da bunu çok iyi biliyor.Beyoğlu İlçe Eğitim Müdürlüğü'ne telefon açıp şube müdürü Yusuf Bey'e, dergi fiyatlarının yüksek olduğunu, zaten öngörülen kitapların hepsini aldığımızı, dolayısıyla okulda dergi satılmamasını, ekonomik zorluklar içinde olduğumuzu anlatırken, Müdür Bey de dert yanmaya başladı: ‘‘Benim çocuğuma da okuldan dergi vermişler, ben almak istemedim, ancak annesi alınması için ısrar etti’’ dedi. Ben de, ‘‘Müdür Bey, siz de böyle söylüyorsanız, bakanlığa yazayım o zaman’’ dediğimde ‘‘Bakanlığın bu işe gücü yetmez’’ dedi!Benim çocuğumun okuduğu okulda 15 milyarlık dergi satıldığına göre, salt İstanbul bazında hesap edersek, trilyonlar, trilyonlar! Müdür Bey doğru söylüyor, tabii ki bakanlığın bu işe gücü yetmez.Bütün bunlardan başka satılan dergilerin komisyonları, ya da kárları okul derneğinin kasasına girmiyor. Ayrıca, bu alışveriş kayıt dışı; çünkü fatura kesilmiyor, yani vergi kaçağı söz konusu.Bütün bunlara kanıt mı istiyorsunuz, gelin size kanıtlayayım. Yeter ki kararlı olun, samimi olun.Bülent AĞIRGÜN-İSTANBULGÜNÜN MESAJI‘‘Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler, evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar.’’(Mustafa Kemal ATATÜRK)Cem'e görev22.9.2001 günkü köşenizde ‘‘Karşılıksız olmamalı‘‘ başlığıyla bir yazınızı okudum. Yazınızda, Amerika'nın maruz kaldığı terörün Türkiye'nin haklılığını ortaya koyduğunu, Amerika'nın ve Avrupa'nın terör konusunda Türkiye'den çeşitli taleplerde bulunacağını, buna karşılık olarak da Türkiye'nin Avrupa ve Amerika'dan taleplerde bulunabileceğini ifade ettiniz.Yazınız üzerine Dışişleri Bakanlığımızın ne yaptığını merak ediyorum.Avrupa ve Amerika'ya başvurarak topraklarında Türkiye'ye yönelik olarak sürdürülen terörist faaliyetlerin önlenmesini istedi mi? Yoksa, bütün dünya terör konusunda ayağa kalkmış iken yine bizde kanlar akmaya devam edecek mi? Kan akıtılanlar Avrupa'da Türkiye'ye karşı faaliyetlerini sürdürecek mi?Arap-İsrail kavgasına çözüm arayan Dışişleri Bakanımız İsmail Cem'in Türkiye'deki teröre de çare bulmak amacıyla Avrupa nezdinde ne yaptığını merak ediyorum ve bu konuda açıklama bekliyorum ve bunu köşenizde okumak istiyorum. Hikmet OYAL-ANKARAEcevit'e öneriHÜRRİYET'te okuduğum habere göre, Recai Kutan, Bülent Ecevit'le görüşmüş ve Erbakan'ın suçunun affedilmesi, yasağının 4 yıla indirilmesini talep etmiş... Ecevitler, affetmeyi çok sevdiğinden olsa gerek Başbakan, ‘‘Meclis kabul ederse itirazımız olmaz’’ demiş. Önerim şudur; madem ikinci bir af furyası çıkıyor, eliniz değmişken hapishanedeki tüm katilleri de affedin; bir önceki aftan yararlanamayanlar da bu sefer çıkabilsin. Üzeyir Garih'i öldürsünler. Sakın ha düşünce suçlusu yazar ve sanatçılar asla affedilmesin! Ayber. K.-İSTANBULMESAJ SAKARYA Üniversitesi'nden bazı öğretim üyeleri şunları söylüyor: Üniversitemizde tuhaf bir lojman skandalı var. Depremden sonra Esentepe Kampusu girişinde personel için lojman yaptırıldı. Ancak bunların dağıtımında yüz kızartıcı bir tabloyla karşılaşıldı. Depremden hiç etkilenmemiş ve halen rahatlıkla oturulabilir bir, hatta birden çok evi olanlara lojman tahsis edildi. Bunların sayıları hiç de az değil. Sayın rektörden, Adapazarı'nda evi olup kiraya verenlerin çıkartılmasını istiyoruz.TÜRK Dil Kurumu'na... Ankara'da bir ajans ile danışmanlık sözleşmesi imzaladığınıza göre, bize neyi tanıtacaksınız? Aylık 6 milyarlık sözleşme ile geçmişteki uygulamaları yüzünden yargıya düşen kurumun parasının amacına uygun harcanacağına inanıyor musunuz? Bu işi ayarlayan bakanın vicdanı rahat mıdır?İSLAMABAD'dan bir grup Türk gazeteci Dışişleri'ni uyarıyor: Muhtemel harekatı izlemek üzere görevlendirilen medya mensuplarıyız. Türkiye Büyükelçisi Ali Vural Öktem'den en ufak bir yardım görmediğimiz gibi bilgi de alamıyoruz. Sanki buraya kendilerini rahatsız etmeye geldik. Sayın Büyükelçi, bırakın görüşmeyi bir merhabasını bile esirgedi bizden. Yunanistan, Japonya ve Çin Büyükelçileri gelen gazetecilere kokteyller veriyorlar, onlara yardım etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Dışişleri'nin bu durumdan haberdar olmasını istiyoruz.EMNİYET Müdürlüğü'ne... Şişli Seyrantepe'de Polis Lojmanları'nın alt kesimindeki çatlaklara toprak dökülüyor. Bir kamyon inşaat artığı 30-40 milyon lira olduğunu biliyoruz. Dökülen artıklar günde 100 kamyondan aşağı değil. İstanbul'da bu tür yerler artık yok. Acaba Emniyet Müdürlüğü'nün bundan haberi var mı? Varsa, bu paralar polis vakıflarına mı yoksa bir müteahhidin cebine mi giriyor. Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, duruma elkoymalıdır. A.H.K.-ŞİŞLİ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!