Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 2003 00:00
Okurlardan Evren Aydın'ın mesajı: ''Figüranın düğünü, felsefecinin ölümü'' başlıklı yazınızdan dolayı bence çok tepki alacaksınız. Hatta şöyle diyecekler: Kendini filozof mu zannediyorsun be adam?Yazınızın ilk kısmı beni pek ilgilendirmiyor ancak ikinci kısmında alan adlarıyla ilgili bir yorumum olacak. Bahsettiğiniz ICAAN, alan adlarını dağıtan kurumları seçen kuruluş, Türkiye'den bu sefer de ODTÜ'yü seçecek. Bu konulardan hiç anlamamama rağmen farklı bir
seçim olursa gerçekten inanılmaz bir sürpriz olur. Nedenine gelince, ODTÜ herhangi bir kuruma göre, bence oldukça bağımsız, ayrıca adamların işi gücü yok Türkiye'deki detayları mı takip edecekler.’Evren Aydın'a gönderdiğim yanıt: Öncelikle yazımın birinci bölümüyle ilgili kaygınızın yersiz olduğunu belirteyim. Düşünen herkes felsefe yapıyor demektir ve dolayısıyla filozoftur da. Kimse kimseye kendini filozof mu zannediyorsun diyemez.Ayrıca dünyanın önde gelen felsefecilerinin bugün İstanbul'da söylediklerini, sekiz yıl önceden yazmış olmam da, felsefedeki başarımın olsa olsa kanıtıdır. Söz uçar yazı kalır. Arşivler duruyor, yazdıklarım ortada. Demek ki İnternet konusunda dünyanın önde gelen felsefecilerinden sekiz yıl öndeyim. Bu kadar basit. Benim ispatım ortada, aksini söylemeye kalkan buyursun ispat etsin.Mesajınızdaki ikinci konuya gelince. ICAAN bu sefer de ODTÜ'yü seçebilir tabii ki. Zaten yazımda seçmeyeceğini söylemiyorum. Seçmemesini gerektiren oluşumları söylüyorum. ODTÜ'nün herhangi bir kuruma göre üstünlüklerinden bahsediyorsunuz. Ancak yazımda da belirttiğim gibi alan adı tescil işini yürüten kurum ODTÜ'nün kendisi değil, ODTÜ adı altında örgütlenen kişisel bir çıkar grubudur. Adamların işi mi var inceleyecekler diyorsunuz. Adamların işi bu zaten. Ama incelemeleri için Türkiye'den bir talep gitmesi, Türkiye'den birilerinin bu işi ODTÜ kaynaklı örgüt yerine yapmaya talip olduklarını söylemesi gerekir. Bunun en iyi yolu da Türkiye'de bu işin kimler tarafından, nasıl yapılması gerektiğini belirleyen yasal bir düzenlemeye gidilmesidir. Zaten bu yasal düzenleme olursa, ICAAN yerel yasalar kimi gösteriyorsa tescil işini ona veriyor. Şu anda ortada gayrimeşru bir durum var. Sorun ODTÜ kaynaklı örgütün bu işi iyi yapıp yapmadığı sorunu bile değil. Şu anda iyi yapıyor olmaları, (ki rezalet yapıyorlar) gelecekte iyi yapacaklarının; şu anda yetkilerini istismar etmiyor olmaları (ki fazlasıyla ediyorlar) gelecekte istismar etmeyeceklerinin garantisi değildir. İşte bu yüzden yasal düzenleme şart. ODTÜ ciddi bir kurumdur, onlardan daha ciddi kurum yoktur, en bağımsız kurum onlardır gibi subjektif değerlendirmelerle bu iş yürümez.Okurlardan Evren Yıldız: Bu hafta da klasik olarak ODTÜ'yü işlemişsiniz. Ben artık size 'yeter' demek istiyorum. Şu anda o sistemin nasıl çalıştığını biliyorum. Sekiz yıldır ODTÜ'deydim ve şu anda insanların İnternet'e nasıl at gözlükleri ile baktığını görüyorum. ODTÜ'de bunu göremiyordum. Hálá bir İnternet yasamız yok, oturup bunu düşüneceğimize, aktif olarak neler olabilir, etik olarak neler yapılabilir diye düşüneceğimize, 18 dolarlık kazığı (!) yazıyoruz gazetelere.Ayrıca yeni sistemin çok iyi olduğunu biliyorum, ODTU-CC’ deki arkadaşlardan bunu öğrendim.Evren Yıldız'a gönderdiğim yanıt: Asla yetmez. Gazeteciliğin bir şartı da (artık unutulsa da) fikri takiptir. ODTÜ kaynaklı örgüt bu işi gayrimeşru bir şekilde kendi üzerinde tuttuğu sürece bu konuyu tekrar tekrar işlemeye devam edeceğim. Sizin ya da benim ODTÜ kaynaklı örgütün çalışma biçimini iyi ya da kötü görmemizin bir önemi yok. Önemli olan ODTÜ kaynaklı bu örgütün alan adı tescil işini gayrimeşru bir şekilde yapması. Dolayısıyla bu iş için bir an önce yasal bir düzenleme yapmanın şart olması...İnternet'le ilgili İnternet yasası da dahil olmak üzere önemli bulduğum her konuyu yazıyorum. İçiniz ferah olsun.ODTÜ-CC'deki arkadaşlarınız size ne söylemiş, sistemin çok iyi olduğuna nasıl ikna etmiş bilmiyorum ama İnternet konusunda bir uzman olarak sistemin çok kötü işlediğini de ben söylüyorum.Bilgi çağı evlere şenlikİki haftalık Silikon Vadisi kaşifliğimin sonuna yaklaşıyorum. Siz bu yazıyı okurken ben de Türkiye'ye dönmüş olacağım. İki gündür San Jose'deyim. San Jose, Silikon Vadisi'nin başkenti. Bilgisayar teknolojilerindeki baş döndürücü gelişmelerin baş sorumlusu Intel'in merkezi de bu şehirde. San Jose şu sıralar, Intel Geliştiriciler Forumu'na da ev sahipliği yapıyor. Intel teknolojileri kullanarak donanım ve yazılım geliştiren şirketlere, yeni ürünlerini tasarlarlarken yol gösterici olacak bilgiler birkaç gün süren bu toplantılarda aktarılıyor. San Francisco, Palo Alto, Mountain View, Santa Cruz derken, sonunda San Jose'ye gelmemin nedeni geçen yıl da katıldığım bu konferansı izlemek. Geçen yılki toplantılara damgasını vuran stratejik kelime ''mobil'' (gezgin) idi. Intel geçen yıl yalnızca bir bilişim firması değil, aynı zamanda bir iletişim firması da olduğunu ilan etmişti. Gezginlik kavramına atfedilen önem bu yıl da devam ediyor. Ancak Intel vizyonunu bu yıl biraz daha genişletti ve evlerin tüm odalarını da ilgi alanına soktuğunu açıkladı. Intel'in evleri de birincil hedefleri arasına alması sürpriz değildi. Geçen yılki forum izlenimlerimi yazarken Intel'in bu niyetinin ipuçlarını da vermiş, şöyle yazmıştım: 'Forum dahilindeki toplantılarda üzerinde önemle durulan konulardan biri de akıllı evlerdi. Intel'in, sektörün başlıca devleriyle de hemfikir olduğu vizyonuna göre evlerde kullandığımız kişisel bilgisayarlar artık birer kişisel sunucu görevi görecekler.'Intel Geliştiriciler Forumu'nun ikinci gününde konuşan Intel Masaüstü Sistemler Grubu Başkan Yardımcısı Louis Burns geliştirilen yeni ürünler, teknolojiler ve servislerle akıllı ev konseptinin artık gerçeğe dönüşmeye başladığını söyledi. Burns'e göre insanlar evlerinde istedikleri içeriğe, istedikleri yerden, istedikleri anda her türlü cihaz (televizyon, müzik seti, masaüstü bilgisayar, tablet ekran, tablo ekran vs) aracılığıyla, kablosuz olarak erişebilecekler.Akıllı ev, endüstrideki farklı firmaların birkaç yıldır üzerinde durduğu bir kavram. Ancak bu kavrama her firma farklı anlamlar yüklüyor. Intel'in akıllı evi, aklını içine kurulan kablosuz ağdan alıyor. Bu kablosuz ağ sayesinde evin farklı odalarındaki farklı cihazlar, müzik ve video dosyalarını kaydetmek ve oynatmak için merkezi bir bilgisayarı kullanıyorlar. Burns konuşması sırasında şu anda hazır olan ya da çok yakında hazır olacak ürünlerden örnekler de gösterdi. Bu örnekler arasında, daha önce duyurulmamış Intel Pentium 4 Extreme Edition işlemci de vardı. Pentium Extreme 3.2 GHz hızında çalışıyor ve 2 MB'lık üç kademeli bir kaşe belleğe sahip. Piyasadaki mevcut Pentium 4 işlemciler 512 KB ikincil kaşe belleğe sahipler. Pentium 4 Extreme bu üstünlüğüyle özellikle bilgisayar oyunları ve akıllı ev uygulamaları için ideal bir teknoloji sunuyor.Silikon Vadisi'nden şimdilik bu kadar. Şahit olduğum birbirinden ilginç yenilikleri önümüzdeki haftalarda anlatmaya devam edeceğim.Intel vizyonuIntel Geliştiriciler Forumu'nun açılış konuşmasını yapan Intel'in COO'su Paul Otellini, Intel'in kullanıcıya daha fazla kolaylık sağlayan mobil teknolojiler üzerine yoğunlaşacağını söyledi. Intel'in son kullanıcının talep ettiği ve kullanabildiği ürünler üzerindeki çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek güvenlik, güvenilirlik ve medya gibi üç temel konsept ekseninde gelişen üç ürüne yoğunlaştıklarını açıklayan Otellini, ‘Mobil bilişim alanında performans için Hyper-Threading teknolojisini, güvenlik için LaGrande teknolojisini, güvenilirlik ve esneklik için Vanderpool teknolojisini hazırlıyoruz,’ dedi. Intel'in geleceğin ürünlerinde yer vermeyi planladığı teknolojilerden biri aynı PC üzerinde yer almakla birlikte birden çok sayıda ve her biri bağımsız yazılım ortamlarının oluşturulması. Kod adı Vanderpool olan teknoloji sistem güvenilirliğini, esnekliğini sağladığı gibi, bilgisayarın çökmesi halinde kurtarma hızının artırılması özelliğini taşıyor. Intel, işlemci hızlarını artırmakla kalmayıp ileri silikon teknolojisi ile müşteri ihtiyaçlarına göre giderek küçülen araçlara daha fazla özellik eklenmesine olanak tanıyan ürünler geliştirmeyi hedefliyor. Intel, tek bir DNA molekülünden bile küçük transistörleri olan yarı iletkenlerin 2011 yılına kadar üretileceği bilgisini bu tür ürünlere örnek olarak veriyor.GÜVENLİK İÇİN YENİ ÇÖZÜMLERIntel, izleyenleri yer yer hayrete düşüren bir gösteri ile, haklayıcıların İnternet'teki kullanıcıların klavye girişlerinin kaydını nasıl tuttuklarını ve gizli bilgileri nasıl elde ettiklerini göstererek bunu engellemeye yönelik La Grande güvenlik teknolojisi hakkında da bazı bilgiler verdi. La Grande, gelecek iki yıl içinde bilgisayarların ve işlemcilerin donanımına eklenecek bir dizi donanım yükseltmesine verilen ad.Intel, kod adı Tanglewood olan, çoklu işlemcili çekirdek yapıda yeni bir Itanium işlemciyi 2005 yılından sonra duyurmayı planladığını söylüyor. 64 bit'lik yeni Itanium işlemci yüksek performansa gereksinimi olanlarla kurumsal sunucu pazarına hitap edecek.
button